Ülkemiz Akparti iktidarlarıyla yurt içinde yurt dışında inanılmaz başarılara imza attı. Hemen hemen birçok alanda batı ülkelerinin kıskandıracak bir seviyede yükseldi. Fakat bir konuda bir adım bile ilerleyemedi.

    Bir kısım Muhalefet ve bir kısım muhalif seçmenlerin düşünce yapısı. Muhalefette Hala doksanlardan kalma vaatler, bir kısım seçmende hala doksanlardan kalma muhalif seçmen profili.

   Hemen hemen her ortamda öyle bir psikolojik etki oluşturuyorlar ki sanki cumhur ittifakını tutmak Çağdışılık, gericilik, cahillik hatta bazılarına göre hainlik!!!!

   Değerlerini yitiren bir toplumun ne değeri olabilir ki? Ahlak vicdan ve hoşgörü neredeyse hiç kalmadı.

   Sekülerizmin kalesi haline gelmek isteyen bir zümre ekonomik olarak rahatladıkça tüketim toplumu haline geldi, dolaysıyla da aşırı refah bu zümreyi hakikati düşünmekten ve bunu görmekten alıkoydu.

Çünkü bu zümre kendisini pek çok şekilde tanımlıyor:

* Kendisini ülkenin sahibi olarak görme!

* En iyi ve en doğruyu kendisinin bildiğini sanma!

* İslam’a ve İslami yaşayanlara karşı bitmek tükenmek bilmeyen öfkesi!

* En çok sığındığı o laikliğin kelime anlamının din ve devlet işlerinin ayırımı olduğu sanması

* Belirli bir hedefe ulaşmak için her şeyi mübah görme!

* Hiçbir koşul ve şart altında kendi desteklediği partinin hatalarını dile getirmeme getirememe!

* Ülke karşıtı, hükümet düşmanı bütün grup ve örgütlere dost gözüyle bakabilme!

*İlk fırsatta doksanlardaki Konjonktüre geri dönme.

*Üstten bakma, delillere itibar etmeme ve sürekli saldırı yıkma psikolojisi

*Yaptıkları her türlü soygun ve hatayı Mustafa Kemal maskesiyle kapatma çabaları

*Dini ve manevi değerleri hiçe sayma ama kendi kutsallarına toz kondurmama.

*Bir konuda haksız olduğunu anladığı an saldırganlaşması hatta küfretmesi

*Geçmişle asla kıyaslama yapamaması bilerek yapmaması

Tarihinden geçmişinden bir haber olması gibi birçok madde yazabiliriz.

Bu insanları daha konuşmaya başladıkları an tanırsınız, ayrıca bir çaba göstermenize gerek yok.

Ülkemizde son 20 yıldır yapılan seçimlerde, halkın AK Parti’ye olan desteğinin sürmesi nedeniyle, birçok muhalefet temsilcileri, seçmenleri ve yazar-çizer, oy verip destekleyenlere Bidon kafalı, Göbeğini kaşıyan adam, Makarnacı, Kömürcü, Öküz Anadolulu, Sandığa beyninizi alıp gidin ve daha sayamayacağım milleti hakir gören sözler ettiler...

 Evet, herkese kömürcü makarnacı dediler fakat Akparti öncesi insanları kömür ve makarnaya muhtaç edenlere tek bir söz söylemediler. Çünkü kendi düşüncelerine göre AK Parti desteği hak etmiyor, seçimi kazanmaması gerekiyordu.

 CHP’nin kazanması gerekiyordu, her fırsatta bilimsel konuşmaktan bahseden bu zümre 12 kez seçim kaybetmiş bir liderden hala umut bekliyor.

Ülkede ekonomi kötüymüş, batmışmış, her şey satılmışmış diyor. Oy verdiği partinin camilere kadar ülkede neleri sattığından habersiz muhalif seçmen amca. Daha 20 yıl önceye kadar Kılıçdaroğlu yönetiminde ki SSK’nın emekli maaşlarını veremeyecek hale geldiğini unutanlar bugün Bir gecede 2,5 milyon insanı Cumhur ittifakının nasıl emekli ettiğini sormaz kendilerine.

HDP kuçağına oturmuş partisini görmezlikten gelip Kürtlere çok yüz verilmişmiş, hatta çözüm sürecinde AKP ülkeyi bölüyormuş diyenler kendi partilerinin üniter devlet anlayışını terk edip ülkeyi kantonlara bölmek istediğini, özerklik vaatlerini, mitinglerde ve genel merkezinde bile o nazlı Türk bayrağını gizlediğinden de habersiz mi?

Yâda ülkeye Deva olacağını iddia edenlerin Türklük tanımını anayasadan çıkarmak istediklerini sanki bilmiyorlar.

Yine deva olmaya niyetli bu zümre Baykar gibi sadece Türkiye’nin değil bütün mazlum ülkelerin talihini değiştiren teknolojik cihazların üretilmesinden rahatsız olması da çabası değil mi?

Yok, Kıbrıs verildi gibi bir saçmalıkları söyleyenler, kapalı Maraş’ın açıldığını söyleyen gazeteciye aval aval bakan, Kapalı Maraş’tan haberi olmayan bir genel başkana umut bağladığını biliyor mu? Şimdi bu muhalefet liderlerinin birleşmiş milletler toplantısında konuşma yaptığını bir hayal etsenize. Edemediniz dimi olmuyor.

Ülkenin bölünmez bütünlüğünden bahsedip çakma milliyetçilik yapan ablanın partisi peki, 2018 yılında yaptıkları anayasa taslağında Türklük kelimesini onarlarda çıkartmadı mı? Şehit bacısına küfürü içlerine sindirmediler mi? 3 ayda bir yaptıkları milliyetçi şova dönüşen basın açıklamalarıyla seçmelerin gazını aldıklarını net bir şekilde gördük, peki hdp ile asla yan yana gelmem deyip chp üzerinden hdp ile kol kola gitmeyi, ‘burası KÜRDİSTAN’ diyen provokatörün karşısında sus pus oluşunu unuttuk mu? Okyanus ötesinden pensilvanya papazının köpeklerinin twitlerini daha üzerinden bir gün geçmeden grup toplantılarında okuması göremedi mi seçmen kardeşim.

Pkk lı itlerin sözde liderlerinin Akparti ve MHP karşıtı partileri destekleyin açıklamalarından da haberi yok dimi?

Bu bir grup seçmen için durum gayet açık, Erdoğan gitsin de ne olursa olsun. Ülke yanarmış batarmış umurlarında değil. Onların derdi zaten bu ülke hiç olmadı ki. Bu yazıyı tarihe not düşmek ve şuan içinde bulunduğumuz durumu özetlemek için yazıyorum. Bu millet yurt dışından beslenen içimizde ki gafillere karşı bir var oluş savaşı veriyor.

Her seçim döneminde yukarıda yazdığım gerekçe ve argümanların, birkaçı daha öne çıkartılarak, sebep gösterilerek, AK Parti’ye destek verenleri suçladınız, hakaret ettiniz.

 Demediğinizi bırakmadınız. Erdoğan’a karşı küresel güçlerin algı operasyonları ve itibar suikastı düzenleyenlerin gönüllü piyonu olduğunuzdan habersiz olarak.

Hiç kendinizi, ya da desteklenmesini istediğiniz partinizi, onun çapsızlığını, başarısızlığını, zihin tembelliğini sorgulamadan hep karşı tarafa saldırdınız.

Sonuç olarak kendi kendini ve inandığı ideolojiyi bir kez bile sorgulamamış bir kişiyle benim oyum tabiî ki bir olamaz. İnönü'nün bir sözünü hatırlıyorum; "Bir ülkede namuslular namussuzlar kadar cesur olmadıkça o ülkede kurtuluş yoktur".

 O zaman cesur olmanın zamanı gelmedi mi? Çıkıp göğsünüzü gere gere anlatın Cumhur ittifakını, anlatın zillet ittifakının başımıza ne felaketler açacağını, çekinmeyin fikirlerinizi görüşlerinizi söylemekten. Yusuf Kaplan Hocamın dediği gibi ‘Bu ülkenin asıl unsurları Müslümanlardır. Yıllardır asıl olan bir grup sabatay tarafından esir alındığı için, ülke tavandan ele geçirildiği için susturulan, sindirilen hep biz olduk.’ Bu seçim bir var oluş veya yok oluş davası. Ben devletimi ve 100 yıldır bana vurulmaya çalışılan prangaları Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yıkmış bir nefer olarak torunlarımızın çocuklarımızın geleceği için çalışmak zorundayım. Meşhur bir söylemle yazımı sonlandırmak istiyorum!!!!!

ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN...?????