Bu gün sizlere dünyada asırlardır kullanılan bizlere hiç okutulmayan  Müslüman alim ve  onun kurduğuna inanılan bir bilim dalından bahsetmek istiyorum.

Sibernetik

Kurucusu CEZERİ

Bizlere sanat tarihi derslerinde kimin aklı ve yönlendirmesi olduğunu bir türlü anlayamadığım lüzumsuz ve pratikte hiç kullanma imkanı olmayan derslerle cahil yetişmemizi sağlayanlara ithafen ve onları anarak bir bakalım isterseniz. Bizler sineğin sindirim sistemini  öğrenemediğimiz  için az kalsın sınıfta kalacaktık.

 Sanat tarihi diye dünyadaki heykelleri anlatanlara Felsefe Sosyoloji Mantık diye üç dersin toplamını tek ders olarak gösterilip dünyadaki bizlerden olmayan yüzde seksen beşinin fikirlerini bizden çaldığı ne kadar batılı filozof varsa isimleri ve teorileri öğretilen ,  şapkasız  okula alınmayan ,Türkçeyi ve kendi gramerini bilmeden  İngilizce öğrenen bir nesil yetiştirenlere selamlarımla.

 Eskilerin teorilerini ve uygulamalarını bu gün kullanırsanız hangi bilim dalında ise başına muhakkak modern kelimesinin getirilmesi şarttır.

Birde muhakkak bu terimleri öz Türkçe adı altında uyduruk bir takım kelimelerle süslemeniz gerekmektedir .  Yetmez ise sel , sal ekleyin öz Türkçe olur. Gelelim konumuza.

Sibernetik

Sibernetik  "dümenci") veya güdüm bilimi; canlı ve cansız tüm karmaşık sistemlerin denetlenmesi ve yönetilmesini inceleyen bilim dalıdır.

Sibernetik, düzenli sistemlerin, bu sistemlerin yapılarının, limitlerinin ve sistemin imkânlarının araştırılmasına ilişkin disiplinler arası bir yaklaşımı içerir. Sibernetiğin konu aldığı sistemler mekanik, fiziksel, biyolojik,  sosyal olabilir.

Basit bir geribildirim döngüsü

Sibernetik yaklaşım eylemin çevresinde yol açtığı değişimlerin sistem içinde geribildirim yolu ile yansıtıldığı, kapalı sinyal döngüsü içeren sistemlere uygulanır. Sibernetik sistemlerin geribildirimler sayesinde değişime uğraması, “dairesel nedensellik” ilişkisi olarak tanımlanır.

Sibernetiğin etkilediği ya da sibernetikten etkilenen çalışma alanları arasında oyun teorisi, sistem teorisi (sibernetiğin matematiksel karşılığı), algısal kontrol teorisi, sosyoloji, psikoloji (özellikle nöropsikoloji, davranışsal psikoloji, bilişsel psikoloji alanlarında), felsefe ve mimarlık yer almaktadır.

Sibernetik, bir bilim dalı düşünün. İnsani müdahaleye gerek duymadan kendi başına karar verebilen, çevresiyle ilgili değişmelere karşı kendi başına doğru karar verebilip uygulaması gerekirdi. İşte tüm bunlar sibernetik biliminin doğmasına sebep olmuştur.

Sibernetik; insani müdahaleye gerek duymadan, dış dünyanın gereksinimlerine göre kendinin yenileyip, kendisine verilen görevleri yerine getirip amacına göre hareket etmesini sağlayan yapay veya biyolojik sistemlerin kontrol ve haberleşmesi üzerinde yoğunlaşan bir bilim dalıdır.

Sistemlerin onlarca veya yüzlerce türlüsü dünya üzerinde kullanılıyordu. Ama hepsinin tek eksik yanı geri bildirime sahip olmayışlarıydı. Sibernetik bilimiyle bu sorun artık çözülmüş oldu.

CEZERÎ

Bedîüzzamân Ebü’l-İzz İsmâîl b. er-Rezzâz el-Cezerî (XII-XIII. yüzyıl)

Mekanik alanında eser veren bir İslâm bilgini.

Ebû’l İz İsmail İbni Rezzaz El Cezerî (d. 1136, Cizre, Şırnak; ö. 1206, Cizre),

İslam'ın Altın Çağında çalışmalar  yapan Müslüman Arap[ mucit ve mühendis. Sibernetiğin ilk adımlarını attığı ve ilk robotu yapıp çalıştırdığı kabul edilen El Cezeri'nin Leonardo da Vinci'ye ilham kaynağı olduğu düşünülür.

Hayatı

1136 yılında Cizre'nin Tor mahallesinde doğmuştur. Sibernetik alanın kurucusu kabul edilen, fizikçi, robot ve matrix ustası bilim insanı El-Cezeri 1206'te Cizre'de öldü. Lakabını yaşadığı şehirden alan El Cezeri, öğrenimini Camia Medresesi'nde tamamlayarak, fizik ve mekanik alanlarında yoğunlaştı ve pek çok ilke ve buluşa imza attı.

Batı yazınında M.Ö. 300 yıllarında Yunan matematikçi Archytas tarafından buharla çalışan bir güvercin yapılmış olduğu belirtilse de, robotikle ilgili bilinen en eski yazılı kayıt, Cezeri'ye aittir.

Bir çalışmaya göre El-Cezeri bir zanaatkâr geleneğinin parçasıydı ve bu nedenle bir mucitten daha çok, cihazların teknolojisinden ziyade işçiliğine ilgi duyan, pratik bir mühendis idi ve makineleri genellikle teorik hesaplama yerine deneme yanılma yoluyla ortaya çıkardı. Otto Mayr'a göre kitapların tarzı modern anlamda "kendin yap" kitaplarına benziyor.

Dünya bilim tarihi açısından bugünkü sibernetik ve robot biliminde çalışmalar yapan ilk bilim insanı olan Cezeri'nin yaptığı otomatik makineler günümüz mekanik ve sibernetik bilimlerinin temel taşlarını oluşturmaktadır. "Mekanik Hareketlerden Mühendislikte Faydalanmayı İçeren Kitap" (El Câmi-u’l Beyn’el İlmî ve El-Amelî’en Nâfi fî Sınâ'ati'l Hiyel,  eserinde ortaya koydu. 50'den fazla cihazın kullanım esaslarını, yararlanma olanaklarını çizimlerle gösterdiği bu kitapta Cezeri, tatbikata çevrilmeyen her teknik ilmin, doğru ile yanlış arasında kalacağını söyler. Bu kitabın özgün kopyası günümüze kadar ulaşamadıysa da, bilinen 15 kopyasından 10'u Avrupa'nın farklı müzelerinde, 5 tanesi Topkapı ve Süleymaniye kütüphanelerinde yer almaktadır

Kısaca Kitab-ül Hiyel adıyla bilinen eseri altı bölümden oluşur. Birinci bölümde binkam (su saati) ile finkanların (kandilli su saati) saat-ı müsteviye ve saat-ı zamaniye olarak nasıl yapılacağı hakkında on şekil; ikinci bölümde çeşitli kap kacakların yapılışı hakkında on şekil, üçüncü bölümde hacamat ve abdestle ilgili ibrik ve tasların yapılması hakkında on şekil; dördüncü bölümde havuzlar ve fıskiyeler ile müzik otomatları hakkında on şekil; beşinci bölümde çok derin olmayan bir kuyudan veya akan bir nehirden suyu yükselten aletler hakkında 5 şekil; 6. bölümde birbirine benzemeyen muhtelif şekillerin yapılışı hakkında 5 şekil yer alır.

Teorik çalışmalardan çok pratik ve el yordamıyla deneysel çalışmalar yapan Cezeri'nin kullandığı bir başka yöntem de yapacağı cihazların önceden kâğıttan maketlerini inşa edip geometri kurallarından yararlanmaktı. İlk hesap makinesinden asırlar önce aynı sistemle çalışan benzer bir mekanizmayı, geliştirdiği saatte kullanan Cezeri, sadece otomatik sistemler kurmakla kalmamış, otomatik olarak çalışan sistemler arasında denge kurmayı da başarmıştı.

Cezeri, otomatik kontrollü makinelerin ilki sayılan Jacquard'ın otomatik dokuma tezgâhından 600 yıl önce değişik haznelerdeki suyun seviyesine göre ne zaman su dökeceğine, ne zaman meyve ve içecek sunacağına karar veren otomatik hizmetçiyi geliştirdi. Bazı makinelerinde hidro mekanik etkilerle denge kurma ve harekette bulunma sistemine yönelen Cezeri, bazılarında ise şamandıra ve palangalar arasında dişli çarklar kullanarak karşılıklı etkileme sistemini kurmaya çalıştı. Kendiliğinden çalışan otomatik sistemlerden sonra su gücü ve basınç etkisinden yararlanarak kendi kendine denge kuran ve ayarlama yapan dengeyi oluşturması, Cezeri'nin otomasyon konusundaki en önemli katkısıdır.

Fizikçi ve mekanikçi El Cezeri'nin diğer bir eseri de Diyarbakır Ulu Camii'nin ünlü güneş saatidir.

NOT : Sibernetik =Güdüm bilimi _ Dümenci    Bilişsellik- algı yoluyla bilgiyi işleme kabiliyeti demektir

KAYNAK :https://islamansiklopedisi.org.tr/cezeri-ismail-b-rezzaz

https://tr.wikipedia.org/wiki/El-Cezeri