Bu sezon iç sahada oynadığı maçların aksine tam bir deplasman kabusu yaşayan Sakaryaspor, Lig’in kritik haftalarından birinde Karagümrük deplasmanına çıktı. Sakatlıklar ve cezalı oyuncular kadromuzun rotasyonunu daraltsa da birazcık şansımızın yardımıyla 3 puanı İstanbul’da aldık geldik.

İlkbahar’ın gelmesine rağmen buz gibi bir hava vardı İstanbul’da. Buna rağmen hem biz hem de cefakar taraftar her zaman olduğu gibi vefasını göstermek için yerini aldı Vefa Stadı’nda. Maça zaten Mahir’in golü ile başladık. Karagümrük kalecisi maç başında yaptığı duaya amin diyemeden topu ağlarda gördü.

Taraftar bu golle biraz rahatlasa da deplasman fobimizin hortlayacağını tahmin eden ben maalesef yanılmadı ve ilk yarının 30 dakikasını baskın ve tek kale oynayan Karagümrük golü buldu. Karagümrük öyle bir geliyordu ki bırakın atak yapmayı yarı sahadan çıkamadık bir ara. Allah’tan direkler ve Ercüment gole izin vermedi. Tabi Karagümrüklü oyuncular da gol kaçırma yarışına girince işler istediğimiz gibi gitti ve 2. golü yemende soyunma odasına gittik.

 İlk yarı sonunda Engin Korukır’ın soyunma odasına giderkenki yüz ifadesini anlatacak kelime bulamıyorum şuan. Yüzündeki öfkeyi oyunculara nasıl yansıttı bilmiyorum ama ikinci yarıya daha derli toplu çıktık.

Yunus Emre’nin yerine oyuna giren Cem Ekinci sağ kanatta verimliliği arttırdı. Savunma arkasına yaptığı koşularla hem hücum anlamında katkı yaptı hem de Karagümrük bekini çıkartmayarak savunmayı da rahatlatmış oldu.

İkinci yarıda daha fazla ayağında top turan ve oyunu kanatlara yayarak tek ve ayağa paslarla çıkan bir Sakaryaspor vardı. 

Devre arası Batuhan’a oynayıp oynayamayacağını sorduğumda bakarız demişti ama galibiyet golünü bir türlü bulamayan Sakaryaspor’da pekte alternatif yoktu kenarda. Batuhan’ı kenarda görünce bir an harika bir oyun oynayan Mahir’in çıkacağını düşünüp endişeye kapılsam da Engin Korukır’ın çift forvet hamlesi beni sevindirdi. Kaybedecek bir şeyimiz de yoktu zaten.

Bu dakikadan sonra 2 stoperle boğuşan Batuhan Mahir’e daha fazla alan açmaya başladı. Mahir’de alanları iyi değerlendirerek Sakarayspor taraftarına adeta resital sundu. Attığı 2 golün yanında top tutması, ayağa ve tek paslar ve şık çalımları ile eski günlerinden bir pasaj sunan Mahir, muhteşem röveşata golüyle de gözlerimizin pasını sildi.

Attığımız iki golde organize ataklar ile bulduğumuz goller değildi işin açıkçası. Önemli olan 3 puanı almaktı zaten. Kahramanmaraş maçında harika futbol oynadık, organize atak yaptık ne oldu? 2-1 yenildik. Bazen futbol şansı da yanında olacak. Bizim yanımızdaydı şükür ki!

Golden sonrasında ise rakibi çok güzel uyuttuk işin açıkçası. İlerde top tutan oyuncun olunca kalende de tehlikeli toplar görmüyorsun. Kısaca toparlamak gerekirse biraz şansımız, büyük bir çoğunlukla da Mahir’in iyi oyunuyla 3 puanı söktük aldık. En önemlisi bu sezon sürekli sorun yaşadığımız deplasman karnemize 3 puanı yazdırdık.

Fikstüre açıp baktığımız zaman zaten fikstür avantajı bizde. Rakipler de bunun farkında. O yüzden bize oynuyorlar. Onlar birbirleri ile yaparken biz nispeten daha kolay maçalara çıkacağız. Evimizdeki son karşılaşma olan Bandırma karşılaşması dışında kritik bir maçımız yok. Zaten iş son maça kalırsa Sakaryaspor forması o maçı alır ve şampiyonluğu bu şehre verir. Bunun önemini bilmemiz ve takımın son haftaya kadar arkasında olmamız lazım. Bu avantajı kullanalım. Aman cezaya dikkat!

Sakaryaspor’u desteklemeye gelen yeşil siyahlı taraftara da ayrı parantez açmak lazım tabi. 90 dakika boyunca susmandan destek oldular. Yaklaşık 500 taraftar aynı zamanda cezayı da düşünerek tek bir küfür bile etmedi maç boyu. Bunun için de kutlarım hepsini. Velhasıl kelam şeytanın bacağını kırdık, deplasmanda 4 maçlık galibiyet hasretimize son verdik. Teknik heyeti ve oyuncuları gönülden kutluyorum. Bu yolun sonu şampiyonluk olsun…