Adapazarı Kent Meydanı’nın ismi meclis kararı ile Demokrasi Meydanı olarak değişti…

Pek çoklarına göre meydanın ismi “Milli irade” olmalıydı…

Ben de aynı fikirdeyim…

Ama bu tür konularda Zeki başkanı ikna etmek çok zor…

Bir şeyi kafasına koydu mu, Nuh diyor peygamber demiyor…

Artık kendi fikri mi, çevresindekilerin telkini mi bilmem ama “Demokrasi” kelimesinde ısrar ediyor…

Bu konuda halka söz verdiğini söylüyor başkan…

Kaç kişiye söz verdi, kiminle konuştu/görüştü, halk dediğimiz kitlenin sayısı nedir; orası muallak!

Her neyse…

İş eninde sonunda verilen söze geliyorsa, bir sözünü daha hatırlatalım kendisine…

Bu şehrin yetiştirdiği en mümtaz şahsiyetlerden biri olan merhum Selahattin Şimşek’in adını da bir yerlere koyma sözü vardı kendisinin…

Hazır Sedat Kirtetepe Caddesi’nin adı değiştirilecekken bu sözünü hatırlatayım istedim…

“Halka soracağım, anket yapacağım” gibi argümanlarla vakit kaybetmeye lüzum yok…

Kent Meydanı’nın adı değiştirilirken anket yapılmadıysa bunda da yapılmayabilir…

Hem belki bakarsınız Kent Park’ın ismi de Donatım Park oluverir…

Zira Zeki başkan sevdi bu isim değiştirme işini…

Uzun zaman önce Necati Mert bir yazı yazmıştı bu hususta…

Siz istediğiniz kadar isimleri değiştirin, vatandaş yine bildiğini okur demişti…

Hatta bir de örnek vermişti: Sakarya Caddesi üzerinde çook eskiden bir askerlik şubesi varmış. Hacıoğlu dolmuşlarını kullananlar hala daha o muhite gelindiğinde “Şubede indir” derlermiş…

Kolay olmuyor vatandaşın bazı değişiklikleri özümsemesi…

İzmit Caddesi’nin gerçek isminin Adnan Menderes Caddesi olduğunu kaç kişi biliyor örneğin?

İnşaallah Sedat Kirtetepe’ye ya da başka bir yere merhum Selahattin Şimşek’in ismi verilir…

Biz önerimizi yapalım en azından...

Zeki başkan da bildiğini okusun!

ENGİN ÖZKOÇ RUHU

Hain darbe kalkışması sonrası kısa süreli deolsa siyasete bahar havası hâkim oldu…

Tüm liderlerin katılımıyla gerçekleştirilen miting sonrası “Yenikapı ruhu” diye isimlendirildi bu durum…

Zaman zaman CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bazı çıkışlarıyla bu ruh zedelendi/zedeleniyor…

CHP maalesef müzmin muhalif zihniyetinden bir türlü arınamıyor…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bilhassa geçmişteki çıkışlarıyla bahar havasını pek bir sevdiğini söyleyemeyiz…

Toplumu kutuplaştıran söylemler kullanmaktan imtina etmemiştir bugüne değin…

Darbe girişimi sonrası biraz yumuşadığını gözlemlemekle birlikte son Lozan çıkışıyla eskiye dönüşün sinyallerini verdiğini söyleyebiliriz…

Şehrimize dönüp baktığımızda ise Yenikapı ruhunu en iyi yansıtan siyasetçinin şüphesiz CHP Milletvekili Engin Özkoç olduğunu görürüz…

Özkoç Ankara’da siyaset yaparken partisinin o meşhur hırçınlığına ve muhalifliğine pek ala ayak uyduruyor uydurmasına ama en azından Sakarya’da böyle davranmıyor…

Başta şehrin valisi ve Büyükşehir Belediye başkanı olmak üzere tüm siyasiler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle son derece sıcak ve samimi ilişkiler kuruyor…

Muhataplarını incitici beyanlardan ısrarla kaçınıp her meselede onlarla istişare etmekten geri durmuyor…

Yıkıcı değil yapıcı bir tavır takınıyor…

Özkoç fanatik bir Sakaryalı benim gözümde…

Tutkuyla bağlı bu şehre…

İşyerinin isminde bile “Sakarya” var…

Bu şehri gerçekten çok seviyor ve önemsiyor…

Öyle ki kendi partisinin Eskişehir milletvekilinin şehrimize yönelik salvolarınada bigâne kalmayıp aynı sertlikle yanıt verdiğini gördük geçenlerde…

Her defasında amacının bağcıyı dövmek değil üzüm yemek olduğunu söylüyor…

Bu şehrin sorunlarının çözümünün her şeyden önce geldiğini ve bunu sağlamak adına diyalog kanallarının açık tutulması gerektiğini savunuyor…

Milletvekili Özkoç, Sakarya sınırlarında siyasetin özlenen dilini kullanıyor, olması gereken tavrı takınıyor…

Dileriz Ankara’da da aynı yolu izler…

Ve de umarız başta AK Parti Milletvekili Ayhan Sefer Üstün ile MHP Milletvekili Zihni Açba olmak üzere diğer tüm siyasiler debu meyanda kendisini örnek alır…

KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ

Vali Hüseyin Avni Coş, yanılmıyorsam Nuri Okutan’dan sonra gelen en medyatik vali konumunda…

Sürekli kendisi hakkında haber ve yorumlar yapılıyor…

Adana’da da öyleydi, Sakarya’da da öyle…

Tek bir fark var: Adana’da menfi yöndeydi haber ve yorumlar, Sakarya’da ise müspet yönde…

Öyle ki ömrü hayatında bilhassa AK Parti dönemi valilerine bilenmiş kafalar bile Vali Coş’a methiyeler düzüyor…

Herkes çok seviyor Vali Coş’u…

Vatandaş kendi içinden bir insan olarak görüyor onu…

Özellikle kalkışma gecesi sonrası Vali Coş sevgisi giderek yükselmeye başladı…

Son Sakaryaspor çıkışıyla ise artık zirve noktaya ulaştı…

Devlet-millet kaynaşması ve de toplumdaki birlik beraberlik havası açısından son derece sevindirici bir durum bu…

Velhasılı kelam Ajda Pekkan’ın meşhur şarkısında söylediği gibi: Kimler geldi, kimler geçti bu şehirden…

Ama hiçbirisi Vali Coş kadar sevilmedi…

MUHAMMET ABİYİ NİYE ARAMAZLAR?

Adapazarı Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Muhammet Durmaz, tutkuyla bağlı olduğum üç kişiden biridir…

Kendisinin tam bir Twitter fenomeni olduğu herkesin malumu…

Son derece etkin kullanır sosyal medyayı…

Yaşanan en ufak bir hadiseden sonra başlar meramını dile getirmeye, hayli sivri yorumlar ve sert çıkışlarla…

Sevgisini de, öfkesini de veciz cümlelerle ifade eder…

Özellikle Recep Tayyip Erdoğan söz konusu oldu mu akan sular durur Muhammet abi için…

Hiçbir zamanda ve zeminde söz söyletmez, toz kondurmaz kendisine…

Acaba diyorum onun sosyal medyada gösterdiği bu amansız mücadeleyi Beştepe görmüyor mu?

Hadi üstün hizmet madalyasını geçtik, bir telefon dahi edilemez mi?

Tamam, Reis’in başını kaşıyacak vakti yok, en azından İbrahim Kalın olsun, Mustafa Varank olsun bir telefon açıp teşekkür edemez mi kendisine?

Az iş mi Allah aşkına Muhammet abinin yaptığı?

Bu bir sosyal medya cihadı değil de nedir?

7 gün 24 saat, gece gündüz, yaz kış demeden verilen bu mücadele görmezden gelinebilir mi?

Hani AK Parti bir vefa hareketiydi?

SAKARYASPOR İÇİN PANKART ÖNERİLERİ

Siyasetin tek limanı ahlaktır… (Recep Tayyip Erdoğan)

Biz ancak rükûda eğiliriz… (T.C. Cumhurbaşkanı)

Askerlik yan gelip yatma yeri değildir… (Reis)

Beraber yürüdük biz bu yollarda… (Nihavent şarkı)