Şeker AŞ ile Bank Asya arasında fabrikanın satışına yönelik kıyasıya bir pazarlık yürütülüyor.
Fabrikaya biçilen fiyat yaklaşık 150 milyon TL'yi buluyor. Fiyatta bir sorun yok anlaşmazlık adına...
Ancak, Eskişehir'den gelen pancar nedeniyle Şeker Üst Kurulu'nun kestiği cezayı kimin ödeyeceği konusu tıkıyor alışverişin önünü...
Dava Danıştay'da, henüz neticelenmiş değil.
Banka istiyor ki satış sözleşmesinde 'Ceza kesinleşirse bunu kooperatif ödesin. Bu maddeyi şart koşuyor'
Kooperatif ise buna yanaşmıyor.
Yani Şeker Fabrikası'nın kaderi mevcut kördüğüm nedeniyle henüz netleşmiş değil.
Bütün bunlara rağmen fabrika bir kere yola çıkmış gidiyor.
Sahibini belirleyecek anlaşmanın imzalanması an meselesi.
Satış işleminden sonra kooperatife 18 ayrı parça kalıyor, gerisi tamamıyla elden çıkmış olacak.
Görülüyor ki kooperatif umduğuyla değil, bulduğuyla yetinmek zorunda.
Gelişmeler bir zamanlar adı 'Şeker Cumhuriyeti'ne' çıkmış dev tesisin sonunu getirecek şekilde ağır ancak emin adımlarla yürütülüyor.
Başkan Ahmet Aya'ya bu saatten sonra kurumu adına ne koparırsa kar anlamına gelen bir görev düşüyor.
Endişemiz, üzücü final gününde pancar çiftçisini daha da üzecek aksiliklerin oluşma ihtimalindendir.
Böyle olmaması adına, satış işlemini yürüten etkili ve yetkililere kolaylıklar dileğiyle Bizim Bahçe'den 'zambaklar' gönderelim istedik.

BİR ADAPAZARI SEVDALISI
Yargıtay Onarsal Başkanı Ünal Başoğlu'nun Adapazarı sevdası öyle kolay anlatılır cinsten değil...
İlin tarihiyle ilgili geniş bir araştırması var.
Son derece ilginç tespitleriyle şehrimizin hafızasını gündeme taşıyan Ünal Başoğlu'nun en büyük üzüntüsünden biri de bu şehrin müzesinin olmayışıdır.
Bu konuda ilin yetkilileriyle de zaman zaman istişare ettiği bilinir.
Onun bu yaklaşımını takdir etmemek mümkün değil.
Her gittiği ilde ve ülkede gördüklerini dile getiren bir tarzı var.
Son kez Bursa'yı ziyaret etmişler.
Orada gördüklerinin Adapazarı'nda olmayışına hayıflanmış bir kez daha.
Bursa Şehir Müzesi'ne hayran kalmış.
Sadece o tarihi müze değildir ilgisini çeken.
Bursa Belediyesi'nin restore edip hizmete soktuğu tarihi binası da dikkatinden kaçmamış.
'Şehirlere farklı bir vizyon kazandıran böyle korunan tarihi eserlerdir' diyen Başoğlu'na gel de hak verme!
Bir Adapazarı sevdalısı olan bu emekli ve değerli Yargıtay Onursal Başkanı Ünal Başoğlu'na istedik ki Bizim Bahçe'den 'Laleler' gitsin bu defa...

KUDÜS'TE BİR ADAPAZARLI
Hasan Sayar, Büyükşehir Belediyesi'nin sevilen, sempatik ve saygın bir personelidir.
Belediye Sosyal Hizmetler Bölümü'nün en aktif çalışanlarından biri olarak yaptıkları öyle kolay anlatılır cinsten değil.
Gece demez, gündüz demez nerde bir garip, çaresiz, kimsesiz, muhtaç var koşar yardımına.
Kimin elektriği, kimin suyu kesik. Kimin odunu yok, kimin giyeceği...
Oradadır daima Hasan Sayar.
Elinde kocaman bir liste.
Tanıdığı yardımsever dostlarının kapısını çalar.
Bu hayırlı işlerden pay almaları adına.
Güvenilir kimliği nedeniyle boş dönmez çaldığı kapılardan.
Kudüs'e gitmiş bu defa bir grup arkadaşıyla.
Orada gördükleri manzara karşısında yer yer gözyaşlarını tutamamış, duygulanmış, üzülmüş, kaleme almış hatıralarını.
Dünkü 'Pazar Filemiz'in' konuğuydu.
İzlenimleri müthiş etkileyiciydi.
Çarpıcı bir şekilde dile getirmiş Kudüs'ü gezip, görüp inceledikten sonra.
Bu ilginç gezi notlarını gazeteden okuyamayanlar bugünden itibaren internet sayfamızdan okuyabilirler.
Gönül dostu, sevilen insan Hasan Sayar'a insanlara yardım adına çalışmalarında kolaylıklar dileğiyle Bizin Bahçe'den 'leylaklar' gönderiyoruz.

SAKARYASPOR YİNE ÜZDÜ
Önce 1-0 mağlupsun. Sonra beraberliği yakalıyorsun. Ardından beklenmedik şekilde 2-1 öne geçiyorsun.
Neye ve niye açılıyorsun. Takımın genç, tecrübesiz, fırsat yakalamışsın, korumaya çalış.
Böyle yapmazsan eğer son dakikalarda yediğin gollerle evdeki bulgurdan da olursun.
Sakaryaspor'un Ünye deplasmanında 2 gol birden atması son derece sevindirici.
Buna karşın 3 golü kalesinde görmesi, güven vermeyen ve bir kabus gibi önümüze dikilen zayıf savunmasının eseri olsa gerek.
Genç kadronun deplasmandan puan çıkarması olağanüstü haller dışında çok zor.
Böyle giderse yandı gülüm keten helva.
2-1'lik sonuca inanamadık önce.
Böyle biteceği ümidine kapıldık sonra.
Ama ne yazık ki kursağımızda kaldı ümitlerimiz.
İki kayıp maçtan sonra sıra geldi üçüncüsüne.
Bu hafta Çankırı'yla oynayacağız sahamızda.
Yeşil siyahlı gençlerin zoru başarması için 3 haftalık periyotta son fırsat.
Bu karşılaşma hem futbolcular, hem de hocaları için hayati önem taşıyor.
Ya kazanacaklar, ya da kazanacaklar.
Başka alternatifi olmayan bir oyun var bu hafta şehrimizde.
'Üç maç üst üste kaybedersem giderim' diyen Murat Bölükbaşı için de kader haftası. Bakalım başımıza daha neler gelecek...
Ünye'deki o iki gol yok mu ya, herşeye rağmen bizi pesimist duygular çukurundan çekip çıkarıyor.
Bir ümit, bir murat deyip bekleyelim. Muradımızın kader haftasını. İnşallah yeriz bu defa galibiyetin pastasını...
Bu duygularla sporcularımıza ve Murat Bölükbaşı hocaya kader haftasında şanslarının açık olması dileğiyle 'papatyalar' gönderelim istedik Bizim Bahçe'den.

SAÜ'NÜN İKİ GURURU

Sakarya Üniversitesi İktisadi ve İdari ve Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Duman, Artvin Üniversitesi'ne ve Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nihat İnanç, Muş Alparslan Üniversitesi'ne 4 yıllık bir hizmet için ikinci defa Rektör olarak atandılar.
SAÜ patentli hocalarımıza bu zorlu maratonda başarılı olmaları dileğiyle Bizim Bahçe'den 'şakayıklar' gönderelim istedik, hizmet alanında şakısınlar diyerek.