Geçen hafta bu başlık altında yazdığımız ilk yazıda; Kavşak inşaatı nedeniyle ortadan kaldırılan ve park ta isimi olan “Şehit Cevher Dudayev” isminin bir başka yerde yaşatılması, Millet Bahçesindeki eski “sıtad  tiribününün  oturaklarına ahşap kayıtlar” atılması, şehrimizde parklardan ziyade “kent ormanları” tesis edilmesi, yerli, “endemik bitki” ve daha “az su tüketen bitki” dikimine yönelinmesi ve “Tarihi Çark Mesire’nin” yaşatılmasına dair öneri ve çözümlerimizi anlatmıştık. 

              Bu yazımızda da gördüğümüz eksikliklere devam edelim. 

            1- Demokrasi Meydanı değil, Milli İrade Meydanı Olmalıdır 

               Şehrimizin en büyük meydanı olarak yapılan ve başlangıçta SAKARYA KENT MEYDANI adı verilen yere, daha sonra 15 Temmuz hassasiyeti ve günlerce halkın oraya toplanıp, milli irade nöbeti tutmasıyla, çok çok yanlış bir tercihle ve alakasız bir şekilde adı Demokrasi Meydanı olarak değiştirildi. 

                O zaman da karşı çıkıp, bu köşede bu konu ile ilgili bir makale yazmış ve yanlışlığını dile getirerek; milletimizin orada demokrasi için değil, Milli İrade için toplandığını, 15 Temmuz darbesine karşı koyuşumuzun da demokrasi adına değil, milli irade adına olduğunu yazmıştım. 

                Dahası, demokrasi bize ait bir kavram, yerli ve milli bir kelime değil, Yonanca bir menşeye ( dimokratia, dimoskrades) sahip olduğunu ve İslam da haram olan birçok şeyin demokrasi de helal edildiğini yazarak, meydanın adının MİLLİ İRADA ya da MİLLET MEYDANI olması gerektiğini yazmıştım. 

Şimdi üçüncü bir isim daha öneriyor ve Aziz Duran Meydanı da olabileceğini öneriyorum. 

                Her halükarda mevcut isim değişmeli, yerine yerli ve Sakarya için anlamlı bir isim gelmelidir. 

            2-Temizlik Meselesi 

                Kirleterek temizlik olmaz, olmadı, olmayacak ve olamayacaktır.  

                Birçok şehrimizde ve hususen Sakarya’mız da bu yapılıyor. KİRLETEREK TEMİZLİK YAPILIYOR ve Kirletmemek için hiçbir tedbir alınmıyor. Bir yandan temizleniyor, diğer yandan kirletiliyor, bir kısır döngüdür devam ediyor ve Şehrimiz temiz tutulamıyor. Çözüm; KİRLETMEMEKTİR. Bunun için, her alanda eğitim, yaygın eğitim, tüm imkanlarla eğitim, takip, murakabe, uyarı/ikaz ve kesinlikle MÜEYYİDEDİR. 

                Şehirde yaşamanın kuralları ve bir bedeli vardır. Bu kural, en başta şehri kirletmemektir. Kirletmenin bedeli de müeyyidedir. 

               3- Zira Donatım Müzesi 

               Asırlık bir geçmişe, Sakarya  ve ülkemiz sanayi, teknoloji, ziraat ve istihdamında fevkalade mühim bir yeri olan ZİRAİ DONATIM FABRİKASI; yıkılıp yerine park yapılmasıyla yok olup gitti. Neredeyse, parka verilen ismi dışında ( isim verme doğru bir karar olmuştur) hiçbir izi bırakılmadı. 

               Bu eksikliği gidermek için, Z. Donatım parkın uygun bir yerinde bir ZİRAİ DONATIM MÜZESİ kurulmalı, ürettiklerinden tutun da, idareci ve çalışanlarına, mazisine ve muhtevasına dair ne varsa toplanmalı, tarihçesi ile birlikte burada sergilenerek yaşatılmalıdır. 

               4-Millet Bahçesine, Sıtad Müzesi 

               Z. Donatım gibi, eski Sakarya sıtadı da yıkıldıktan sonra, Millet Bahçesi yapılmış ve küçük bir tiribün parçasından başka bir şeyi kalmamış, kent sıpor tarihinde mühim bir yeri olan sıtad, bütün geçmişiyle beraber yok edilmiştir. 

               Bunun için, eski sıtad, yeni Millet bahçesinin uygun bir yerine Eski Sıtad Müzesi yapılmalı, resim ve fiziki olarak ne varsa, tarihçesi ile birlikte orada sergilenmelidir. 

               5-Meydan ve Parkların Doldurulmaması 

               Meydan ve parklar; başlangıçta nefes alınacak geniş alanlar olarak inşa ediliyor, ama zamanla birtakım fiziki ihtiyaç ve taleplerle dolduruluyor. Gün geçmiyor ki, oralara yeni bir şey eklenmesin. Bir büfe, bir reyon, sonra bir başka şey derken, zaman içinde dolmaya, daralmaya, havadar geniş halini kaybetmeye başlıyor.Donatım park, Kent ve Gar Meydanlarında bunu görüyoruz. 

              Buna izin verilmemeli, çok zaruret halinde ise, meydan veya parkın kenarları kullanılmalı, meydan veya park alanları mümkün olduğunca boş ve açık alan olarak varlığını sürdürmelidir. 

               6-Merkez de Çirkin Binalar 

               Sakarya / Adapazarı kent merkezi, zelzeleden sonra epeyce açılmış, Bulvar, Gar Meydanı, Kent Meydanı, Orhangazi çevresi ve son olarak Vergi Dairesi binasının yıkılmasıyla, ülkemiz şehirleri arasında, merkezi en geniş iller arasında baş sıralarda yer almıştır. Bu durum fevkalade bir kazanımdır. 

               Ancak, bütün bu meydanlardan dört yöne bakıldığında, çirkin binalar ve hususen çirkin ilaveler göze batmaktadır. Bunların da ivedilikle rehabilite edilip, görüntü kirliliği ortadan kaldırılmalıdır. 

                7-Sakarya’nın Sembol Zirai Bitkileri 

                Ülke genelinde zirai üretimdeki düşüş ve değişim, Sakarya’da da kendini göstermiş, Adapazarı’nın kabağı, başka ürünlerin çok çok gölgesinde kalmış, neredeyse yok olmaya yüz tutmuştur. Patates de olduğu gibi. 

                Sakarya’nın ana ve yaygın ürünleri; fındık, mısır, ş. pancarı, meyvelerden de ayva, biraz da kiraz ve üzüm ( Geyve ve Pamukova’da) olarak görülmektedir. 

                 Eğer şehirde ürünlere yönelik figürlerin yer alması gerekiyorsa, kabak yanında bunlar da ele alınmalı, çok büyük olmayacak şekilde uygun yerlere tasarlanmalıdır.  

                 Gar meydanı’ndaki kabak, çok büyük ve meydanı işgal eden bir yapı arzetmiştir. Belki yerde değil de, bir ince kaide( kabak sapı) üzerinde, yerden yüksekte olması, daha görünür olacak ve yer işgalinden, ayak altında ve meydan görüş alanında fiziki bir engel olmaktan  uzak olacaktı. ( devam edecek)