1391 Yıl önce fethedilen anakent Mekke’dir. Kan, gözyaşı, şiddet ve vahşet uygulanmadan hareme yakışır şekilde Mekke fethi İslam tarihinde önemli bir yer tutmaktadır. Bizde İstiklal mahkemelerinde resmi sayıya göre 2300 kişi idam edildiği yerde Mekke Fethi gerçekten bir medeniyet ve merhamet fethidir.

İki şehrin fethi çok önemlidir. Medine’nin Kur’an’la fethi, Mekke’nin ise cihat olarak kan akıtılmayan savaşla fethidir. Müslüman ahlak haddi aşmaktan ve kan dökmekten uzak olarak başarılarını sağlamıştır.

Kur’anın ifadesiyle “﴾En’âm, 92﴿ Bu (Kur’an), Ümmülkurâ (Mekke) ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz, kendisinden öncekileri doğrulayıcı mübarek bir kitaptır. Âhirete inananlar buna da inanırlar ve onlar namazlarını kılmaya hakkıyla devam ederler. ”Kabe dikdörtgen ve kare olmadığından bir daire şeklinde olarak etrafını saf saf sorumluluk altına almıştır. Peygamberlik Mekke’yle başlarken, tarih ise Medine’ye hicretle başlamıştır. Bu iki kutlu şehir bir insanın iki gözü gibidir. Müminlerin bedenleri Mekke’ye, gönülleri ise Medine’ye rabıtalıdır. O iki belde coğrafya, ırk, bayrak ve dünyevi saltanattan azade olarak düşünülmelidir. Cebrail’in ziyaret ettiği, Ashabı Kiramın at koşturduğu ve yıldızlar gibi kainata yayıldığı dünya gezegeninin manevi başkentidir.

Mekke tüm hürmet ve saygıya rağmen tarihe şiddet, boykot ve baskıların şehri olarak geçmiştir. Medine ise sığınak, sevgi ve infakın zirve şehridir. Bu sebepledir ki hiçbir dinin sahip olmadığı biline bilirlik ve temsil sadece İslam’a mahsustur. Mekke fethedilmeden önce kalpler fethedilmiştir. Fethedilen kalpler nerede olursa olsun ruhen özgür ve hürdür. Ebu Cehil ise Mekke de yaşamasına rağmen Bedir de küfrün zilletiyle hayatını kaybetmiştir. Demek ki insanları şehirleri değil, inançları izzetli yapmaktadır.

CENNET VATAN

Çok kere hoca efendilerden duyarız. “Cennet Vatan” olarak ülkemiz vasıflandırılır. Gerçekten ülkemiz cennet vatan mıdır? Bu söz bir temenni midir ya da eskiye özlem midir veya cahilce söylenen bir söz müdür? Faiz ve sahtesi tefe, gerçek ve sahtesiyle içki, vergili ve vergisiz ruhsatıyla zina ve benzeri tüm günahlar şirke yol göstermektedirler. Söz ve dua olarak “Ezan dinmesin, bayrak inmesin” duaları gerçeği ifade ediyor mu? Ezanda ki tekbir şirki hükümsüz kılıyor mu? Bayrak İslami özgürlüğü temsil ediyor mu? Değişmez yasalar ve nitelikleri yerel mi? Yoksa hedef İslam olarak gösterilip son durak batıl mı?

Eğitim ile piyangonun ortak başlığı marşta ki “Milli” değil mi? Sahi milli denilenler ne kadar millidir? Batılılaşma adına değişen hayat standardımız bizi hicret ruhuna bağlıyor mu? Cennet vatan gusüllü, namazlı, tesettürlü ve kardeşçe yaşam değil midir? Tüm peygamberlerin sığındığı ve büyük günahların cirit attığı ülkemizi cennet olarak yaftalayan göremediğimiz gerçek nedir.

Nasıl bir cennet ki tüm günahlar yasal izinli durumdadır. Heykellere saygı ve secde edildiği beldelerde cennet nasıl ifade edilebilir? Fethi anlayacak selim kalbe ihtiyacımız vardır. Bu akşam saat sekizde Kapalı spor salonunda yeniden tefekkür ve inşiraha davetlisiniz. Bekliyoruz, sohbet bizden, tesir Rabbimden gayret sizdendir.