*Deveden büyük fil var.
      *Devekuşu gibi yüke gelince: “kuşum”, uçmağa gelince: “deveyim”!..” der.
      *Develer gelir Mardin’den, bak neler çıkar ardından.
      *DEVEDEN DÜŞENİN ANASI AĞLAMAMIŞ, EŞEKTEN DÜŞENİN AĞLAMIŞ.
      *Devekuşu, yüke gelince kanadını, uçmağa gelince ayağını gösterir.
      *Devenin ayağı altında karınca ezilmez.
      *Devenin derisi, eşeği yüktür.
      *DEVENİN NALBANT DÜKKANINA BAKTIĞI GİBİ BAKMA.
      *Devenin tepmesi yumuşaktır ama can alır.
      *Devenin yükünü karınca çeker mi?
      *Deveye bindikten sonra çalı ardında gizlenmek olmaz.
      *DEVEYE BOYNUN EĞRİ DEMİŞLER, NEREM DOĞRU DEMİŞ.
      *Deveye demişler ki: “İnişi mi seversin, yokuşu mu?” “Düz, başıma mı yıkıldı, neden söylemedin?” demiş.
      *Deveye külah, horoza peçe giydirir.
      *Deveye merdivensiz biner.
      *DEVEYE HENDEK ATLATIR.
      *Deveye sormuşlar: “İnişi mi seversin, yokuşu mu?” “Yük olduktan sonra ikisini de şeytan alsın” demiş.
      *Deveyi dizinden, pireyi gözünden vurur.
      *Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.
      *Devlet, adama ayağıyla gelmez.
      *DEVEYİ HAMUDUYLA YUTAR.
      *Devlet kuşu, başa bir defa konar.
      *Devlete göre güçlük olmaz.
      *Devletlinin eşeğine bile yaldızlı çul vururlar.
      *DEVEYİ SAĞLAM BAĞLA, SONRA ALLAH’A EMANET ET.
      *Devran sürenindir.
      *Dışarısı eli yakar, içerisi beni.
      *Dışı doğru, içi eğri.
      *DEVLET OLMAYINCA BAŞTA, YASTIK NEYLER BAŞTA.
      *Dibi görünmeyen sudan geçme.
      *Dibi görünmeyen tastan su içme.
      *Dikenden gül biter, gülden diken.
      *DEVLETE YARANMIŞ YOKTUR.
      *Dikensiz gül olmaz, engelsiz yar olmaz.
      *Dikili ağacı yok.
      *Dil ile düğümlenmiş şey, dişle çözülmez.
      *DİL KILIÇTAN ÇABUK ÖLDÜRÜR.
      *Dil kılıçtan keskindir.
      *Dil küçük, belası büyüktür.
          *Dil uzatılan yere, baş uzatılmaz.
           *DİL SÜKÜT EDERSE, BAŞ SELAMET BULUR.
           *Dil yarası unulmaz.
           *Dilden gelen elden gelse, her dilenci padişah olur.
           *Dilenci torbasından ekmek yemiş.
           *DİLENCİNİN ÇANAĞINDAN PARA ÇALAR.
           *Dilenciden evvel, asası gider.
            *Dilencinin hakkından dolandırıcı gelir.
           *Dilencinin torbası olmaz.
           *DİLENEN DOYMAZ, DİLENMEYEN ACIKMAZ!
           *Dilencinin yüzü kara, torbası doludur.
           *Dilenciye bir hıyar vermişler, eğri diye beğenmemiş.
           *Dileyen tanrısını bulur.
           *DİLİ EKMEKÇİ KÜREĞİ KADAR UZUN.
           *Dili kısa, kulağı delik.
           *Dilin kemiği yok ama, kemiği kırar!
           *Dilin kemiği yok, nereye çevirirsen oraya döner.
           *DİLİN CİRMİ KÜÇÜK, CÜRMÜ BÜYÜKTÜR.
             KAYNAK.Türk Atasözleri ve Deyimleri 1, Milli Kütüphane Başkanlığı