AK Parti Teşkilatlarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’nun, doğru yolu bulmada yanılgıya düşmeyeceği, istişare edeceği, güvenilir bilgiler edineceği dostu ya da dostları olduğunu bilirim bu ilde...
Soylu’nun demokrat kimliğini ve demokrasiye bakış açısını o dostlarının ağzından dinlerim zaman zaman…
Böyle genç, dinamik ve donanımlı bir genel başkan yardımcısının, partisinin ilimizdeki ilçe kongrelerine tek adayla gitmek gibi bir dayatmaya nasıl müdahale etmediğine, şaşarım!
Partiyi ikiye bölüp hasım cepheler haline getirmek, hiçbir siyasetçinin -makam, mevkisi ne olursa olsun- ne hakkı var, ne de yetkisi…
Olmamalı da…
“İleri demokrasi” diye haykır ülke genelinde meydanlarda; sonra kalk, çok adaylı seçime karşı çık…
Böyle hoş görülen seçimler olur elbette…
Şartlar oluşur, herkes aynı doğrultuda düşünürse…
Yetenekli, saygın ve vizyon sahibi biri olsun istenir.
O zaman adayın herkes tarafından kabul edilir.
Şimdi dayatmayla aday yapmak istediğinizin karşısına, o ilçede partiyi temsilde daha güçlü ve kabul edilir özellikte bir aday çıkarılıyor, “Hayır olmayacak” demek, önce üyelerinize, sonra partinize saygısızlıktır...
Buna kimsenin hakkı yoktur...
Deniliyor ki, “İki milletvekili Ayhan Sefer Üstün ile Ali İhsan Yavuz böyle istiyor.”
Olacak şey değil!
Üç dönemden sonra   dinlenmeye çekilecek milletvekilleri olarak, uzun vadeli ütopik düşünceler uğruna giderayak partiye böyle bir kötülük yapmak, yakışıyor mu onlara!
Sanırım, tabandan başlayıp tavana yol alan tepkiler daha da şiddetlenecek böyle giderse…
O nedenle derim ki “Gelin sandığın namusuna sahip çıkın”
Zira ülke genelinde karşınıza çıkan her güçlüğe karşı, sığındığınız tek liman sandık olmuyor mu?
Demokrasi sandıksız, sandık demokrasisiz olmaz…
İnsanlar sürü değil, onurları ile oynanmaya gelmez…
Yol yakınken düşünün, düşünün, düşünün ve yanlıştan dönün…
O zaman Bizim Bahçe’nin “Laleleri” süslesin sandığı, kim çıkarsa içinden, taksın kafasına sarığı!
KALDIRIM İŞGALLERİ!
Günümüzde araba sahibi olmak, sorun olmaktan çıkınca sokaklar, caddeler, parklar, meydanlar usullü-usulsüz park edilen araçlarla doldu…
Kaldırımlara park edilen araçlar a alıştık da şu inşaatların yayaların geçeceği yollara sarkan işgalleri yok mu, işte bu durum insanı düşündürüyor.
Kaba inşaatı bitmiş artık kaldırılması gereken yola taşmalarda usulsüz parklar gibi şikayet konusu olmaya başladı...
Belediyelerin, şehrin en hareketli caddelerinde yaya yollarına perde çekip yarı yarıya işgal edenlere karşı hiçbir yaptırım uygulamayışı, şikayete yol açıyor, genel olarak...
Konulan perde aylarca kalıyor…
Yaya yollarının işgali daha ne kadar böyle sürüp gidecek şeklinde gelen şikayetlere gel de hak verme!
Bu önemli konuda görev yaparak yayaların rahatlamasını sağlayacak yetkililere, Bizim Bahçe’den çiçek gidecek elbette…
Ancak sonucu görelim önce…
BÜYÜKŞEHİR’DEN AYNALIKAVAK ATAĞI!
Uzunçarşı’nın restorasyonu için çıkılan yolda istişareler devam ede dursun, aynı proje içerisinde düşünülmesi istenen ancak daha sonraki zamana kaydırılan yerlerden biri de Aynalıkavak Çarşısı idi…
Sakarya Büyükşehir Belediyesi sürpriz bir atakla, Aynalıkavak Çarşısı’na el attı…
Önümüzdeki haftalarda Anıtlar Yüksek Kurulu da tarihi Orta Camii’ni onarıma alacak…
Böylece her iki cephede başlatılan çalışmanın bir bütünlük içerisinde sürüp gitmesiyle, tarihi çarşı ve camide gözle görülür, elle tutulur bir yenileşme olacak...
Esnafın dileği, başlatılan projelerin bir an önce ve aslına uygun gerçekleştirilmesinden yana…
Bu düşüncelerle gidiyor Bizim Bahçe’nin “Orkideleri” Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’na…
İLLE BİR KAZA MI OLSUN!
Böyle şikayetler son günlerde hayli sıklaştı…
Pamukovalı bir okuyucumuz önemli bir konuya dikkatleri çekmek istemiş.
Diyor ki, “Biz halk otobüsüyle Adapazarı’na geliyoruz…
Araç 26 kişi kapasiteli…
Ama gelin görün ki balık istifi dolu…
Tam tamına, saydım 47 kişi var içerde…
Aklıma Isparta’da meydana gelen o elim kaza geldi…
Böyle mi olsun isteniyor da alınmaz bir türlü önlem ve yapılmaz kontroller her nedense…
Pamukova ve Bölge Trafik ekipleri, sıklaştırmazsa kontrolleri olacak bir büyük kazada yitirilecek canların ve kaybedilen malların faturasını kim ödeyecek?”
Böyle diyen Pamukovalı okuyucumuzun sitemi isteriz ki alınsın dikkate ve gelmesin meydana can yakıcı bir kaza…
Bu uyarısı nedeniyle okuyucumuza, “Menekşeler” gönderelim istedik Bizim Bahçe’den…