Her siyasi parti adaylarını farklı yöntem ile belirleme yoluna gitti. Temayül yoklaması, STK sorgulaması, parti örgütleri sorgulaması benzeri uygulamalar yolu seçildi. Gün geldi YSK’ya listelerin teslim edilme tarihi 07 Nisan 2015!

Aday adayları yoğun kendilerini tanıtma mesaisi harcadılar, bizim İl’imizde seçici ve karar verici genel merkez yöneticileri hatta genel başkanlar oldu. Partili tabanın iradesinin sorgulanmadığı yada dikkate alınmadığı yöntem ile adaylar belirlendi.      

Onun içindir ki kimlerin aday olduğunun çokta önemi yok. Parti içi demokrasinin işletilmediği yöntem her ne ise doğru sonuçlar doğurmaz. Üç dönemdir iktidarda olan AKP adaylarını her dönem Genel Başkan iradesi ile belirledi ve şehrin durumu ortada!          

Aday olan ve hatta seçilen milletvekilleri sorumluluklarını partili tabana ve seçmene karşı hiç hissetmediler. Sorumluluk alanı seçmen olmayınca, hesap verilir alan da seçmen hiç olmadı. Listelerde yer bulmalarını sağlayan iradeye sorumluluk hissetmenin bedelini bu şehir üç dönemdir ödüyor!      

Genel başkanların tercih ettiği adaylar parlamento grubunda, sorun yaratmayacak grup kararına sorgusuz teslim olacak adaylar oldu! Parti içi demokrasinin işletilmediği bu dönemde aynı sonuçları verecektir, bundan kimsenin kuşkusu olmasın!         

Seçildiği bölgenin milletvekili olmayacak, genel başkanın milletvekili olacaktır.

Listelerde hangi isimlerin yer aldığının hiçbir önemi olmayacaktır, bireysel yetenek ve şehre katacağı değer üzerinden tespit yapılmadığı için isimlerin de önemi maalesef yok.      

Bu şehirde yaşayan yurttaş olarak benim konum kimlerin aday olduğu değil, hangi yöntem ile aday oldukları!

Bunun üzerinden de çok fazla beklenti taşımamaktayım, yine kaybedilen dört yıl daha olacak!    

Tüm bunların ışığında bana düşen görev, sorumlu yurttaş anlayışı ile sandığa gitmek ve oy vermek!

Ülke demokrasisinin tarifi ve verdiği görev bununla sınırlı!

                                        [email protected]