“Askıda ekmek” uygulaması gibi, sosyal dayanışma ve yardımlaşma amacı güden projeler, günümüzde pek itibar görmüyor ne hikmetse…

Oysa bugün ekmek almakta ya da yeterli sayıda tedarik edemeyen muhtaç kişiler için son derece yararlı bir hizmetti, bir zamanlar fırınlarda uygulanan “Askıda ekmek…”

Türkiye Fırıncılar Federasyonu ve Sakarya Fırıncılar Odası Başkanı Halil İbrahim Balcı, böyle bir uygulama başlatsa sanırım hayırlı bir işe imza atmış olur, özellik de şu mübarek Ramazan ayında ekmek yerine pideyi askıya çıkaracak çok sayıda vatandaş da, bu toplumsal dayanışmaya katkı sağlar diye düşünüyoruz…

Bunun yanında İstanbul Sancaktepe Belediyesi, ekmek israfını önlemek için yeni bir uygulama daha başlatmış...

Özel olarak yaptırdığı ve şehrin önemli merkezlerine, bayat ekmek toplama kutu ve tekneleri yerleştirmiş…

Toplanan bayat ekmekleri hayvan barınaklarına götürüp değerlendirerek, son derece hayırlı ve örnek alınacak bir hizmet başlatmış...

Bizim belediyeler ve fırıncılar da benzer bir uygulamaya gidebilir…

Böyle yapmakla belediyeler masraftan, hayvanlar da açlıktan kurtulur ve bir anlamda israf önlenir…

Bu iki konuda harekete geçmeleri dileğiyle, yetkililere Bizim Bahçe’den gidecek orkideleri hazırlayalım istedik şimdiden…

BAŞARILI BİR SANAYİCİ

Kendi ifadesiyle “Tam hazır olmasa da vira bismillah” deyip kurduğu küçük bir atölyeden yola çıkıp bugünlere gelen ilimizin güler yüzlü, iyi kalpli sanayicisi Kromel Makine’nin Sahibi İsmet Çalışkan, kurumu ile ilgili çalışmaları dile getiren bültenlerinin 24. sayısında yine çarpıcı gelişmelere yer vermiş.

Yeni bir logo ile insana yatırımı önceleyen bir anlayış içerisinde “Kanatlarımızın ne kadar büyük olduğunu görmek, onları açmakla başlar” deyip kanat çırpmaya başlayarak bugün 40 ülkeye ihracat yapar hale gelen Kromel Şirketler Grubu, global pazarda ürettikleriyle dünya devleri ile yarışır hale gelmiş...

Bünyesine kattığı yeni şirketlerle giderek daha devleşen Kromel Şirketler Grubu sahibi, çalışkan ve tanınmış işadamı İsmet Çalışkan’a, başarılı faaliyetlerinin devamı adına Bizim Bahçe’den “leylaklar” gönderelim istedik...

AŞIK ÇEPNİ’NİN FİGANI

Dostluğumuz yarım asır ötesine dayanır…

Başak Camii’nin bulunduğu yerde sandalyeci esnafı vardı 1950 ve 60’lı yıllarda…

Olgunlar Turnuvası’nın düzenlendiği eski tarlalarda bugünkü gibi okullar, çok katlı binalar yoktu ama top oynanan geniş alanlar ve yalınayak meşin topun peşinde koşan, geleceğin şöhretli sporcuları vardı…

Rahmetli Şevket Başak’ın kulübü Gençlerbirliği’nin oyuncuları, yaz akşamlarında yapılan çift kale maçlarda seçilirdi…

Ünal-Turan kardeşler, Vicdani, Mekki Başak, Tabak Ziya, köfteci İsmail, Kezzap İbrahim, Avukat Mecdi Hidekuti muharrem gibi eski kuşaklara Necip Koçkar, Zafer Sağanak, Deve Metin, Çingen Lütfi, Kaleci İrfan ve İbrahim Kule, Sayko, Ramo, Doğan Başavlu gibi o dönemin unutulmaz futbolcularına taraftar teşviki sağlayan ekibin arasında yer alırdı, zamanın sözü özü doğru sanatkarı Ekrem Çepni

Bir hanım hanımcık öğretmene kaptırdı gönlünü ve evlenmek için yıllarca bekledi…

Sonunda erdi muradına ancak bu sevda uzun sürmedi; canı kadar sevdiği eşinin kaybı ile verdi kendini söze, şiire…

Onun ardından her ölüm yıldönümünde verdiği duygu ve burcu burcu his dolu anma ilanları ile “Ben yaşıyorum” diyen Aşık Çepni’nin “Yayınlamış bir eseri yok” diye hayıflanırken, duydum ki “O renkli hayatı” kaleme almaya koyulmuş...

Sanırım kitabının ilk okuru ben olurum…

Aylardır haber alamıyordum…

Adapazarı Belediye Başkan Vekili Erol Aydın’ın dayısı olan Ekrem Çepni, yıllar önce toprağa verdiğimiz ancak yaşarken kıymetini bilemediğimiz, değerini kavrayamadığımız rahmetli Selahattin Şimşek gibi, ilimizin kenarda kalan, mektepli olmayan bir edebiyat sevdalısıdır…

Dün bir dostunun ardından hislerini yansıtan bir ölüm ilanı daha yazmış…

Günümüzde halen sandalyecilik mesleğini geliştirerek yürüten “Aşık Çepni’nin paletinde renk susmasın ve kaybolmasın hiç elinden düşürmediği fırçasında şekil” deyip, sağlıklı günler dileğiyle Bizim Bahçe’den “Pembe güller” gönderelim istedik...