Sevgili okurlar,
Bir Bayram arifesinde sizlerle Sakarya’ya dair bazı güzellikleri ve hususları paylaşmak istedim. Takdir edersiniz ki, Sakarya’nın ‘Büyükşehir’ statüsüne alınmasından sonra, bir ‘levha keşmekeşliği gözlerden kaçmamaktadır!
Mutlaka yeni yapılanmanın bir geçiş dönemi olacaktır ama,  bu basit çalışmaları da yapmak gerekmez mi?
Mesela Sakarya neresidir?
Bu nüfus bilgileri nereye aittir?
Sakarya il sınırları nerede başlayıp, nerede bitmektedir?
Geçtiğimiz günler, İstanbul’dan Sakarya’ya otomobil ile geliyordum..Otobanda, ‘Adapazarı’ levhasını ararken, kendimi ta Akyazı kavşağında buldum..
Bizim kuşak, Sakarya’yı il adı ve Adapazarı’nı da ‘merkez ilçe’ olarak bilir. Şimdi bu ‘ Büyükşehir’ uygulaması ile değişen levhalardaki kafa karışıklıklarının bitirilmesi gerekmiyor mu?..
Bu durumu gören, sorgulayan yöneticiler nerede?
Mesela Sapanca’ya giderken, ‘Sakarya’nın bitişini gösteren levha var..İyi de Sapanca nereye ait?
Şimdi merkezde üç ilçe var:
Adapazarı, Serdivan ve Erenler..
Otobandan çıkışta, levhaya Adapazarı, Serdivan, Erenler yazılsa, Sapanca, Akyazı, Hendek, Geyve, Pamukova, Taraklı ile diğer ilçelerde uygun yerlerde konsa iyi olmaz mı?
Bu hususu sayın Valimiz Hüseyin Avni Çoş ile sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Zeki Toçoğlu’nun bilgilerine arz ediyorum..
Lütfen Sakarya ili içindeki yön, yerleşim(ilçe, köy), turistik, yayla, göl, nehir, dağ, müze, belediye, hükümet konağı ve diğer birimleri açık ve seçik gösteren bir çalışmayı başlatınız..
İlin büyük eksikliği olarak göze çarpıyor..
Bilgilendirme kadar önemli ne olabilir?
Diğer bir hususta, ‘Büyükşehir’ alanı içindeki köyler, mahalle oldu.  Bu ‘mahalle’ tanımlaması tutmadı. Yetkililerimiz, yani siyasiler bu hususu tekrar ele alsınlar..
Ben köy adımı geri istiyorum. Zira bu köy adlarının bir tarihi geçmişi var. Tarihi süreç içinde yaşanmışlıkları,hatıralara öteleyemezsiniz!? Avrupa’da dahi bu köy adları korunuyor..Biz niye tarihin içinden gelen bu köy adlarından vazgeçiyoruz, anlamış değilim!
Bu hususu bir daha gözden geçirmekte yarar var!
Diğer bir hususta,’Büyükşehir’ uygulaması ile alan içinde kalan belediyelerin başkanları ‘memur’ konumunda kaldı..
Mesela, Merkezde üç belediye ‘Büyükşehir Belediyesi’ olarak adlandırılsın, diğer belediyelere ise hakları geri verilsin!
Bu uygulama,’Tek Adam’ uygulamasını anımsatıyor. İl’in valisi var. Bir ikinci vali de ‘sivil vali’ olarak öne çıkıyor.
Avrupalılar, bu durumu valilerin yetki alanlarını daraltıp, valilik makamını sembolük hale getirdiler. Ancak tüm küçük belediyeleri farklı, yüklü bir şekilde donattılar..
Bakınız, Karasu’da ve diğer alanlarda düzenlenen törenlerde, ilçe belediye başkanları basın tarafından da öteleniyor!..Haber yazılarında ilçe belediye başkanları en sona konuyor.. Seçilmişler, en azından ev sahibi olarak öne çekilmeli ve duruma dikkat edilmelidir diye düşünüyorum..
Halkın seçtiği başkanların, meclislerin yetkisi yoksa, neye yarar?
Türkiye, ‘oldu-bittiler ‘ ile yönetilemez..
Aksaklıklar görülmeli ve giderilmeli..

HARMANLIK SPOR TESİSLERİ
Sevgili okurlar,
Bizi takip edenler bilirler ki, Merkez ilçe Adapazarı’nın Mithatpaşa Mahallesi sınırları içinde kalan ‘ Harmanlık’ bölgesi, çok eskilerden beri bir spor alanı olarak kullanılırdı. Burada top koşturanların anıları hala taptaze olarak anlatılır.
ADVAS’a ait bu alan ile ilgili ‘büyükşehir Belediyesi’nin bir projesi vardı. O proje ile birlikte bu alandaki spor alanlarının korunması gerektiğine vurgu yapmıştım. Benim gibi Harmanlıkspor Kulübü yönetici ve sporcuları da, mevcut spor alanının korunmasından ve buraya bir tesis kazandırılmasından yana tavır sergilemişlerdi.
Gördüm ki, buraya muazzam ve modern bir itfaiye merkezi, 112 Acil Servis binası ile Harmanlıkspor Kulübü Sosyal, sportif Tesisleri inşa edilmiş..
İşte duyarlılık bu olmalı!
Halkına rağmen, ‘ Ben yaptım, oldu-bitti’ derseniz olmaz!
Halka rağmen,’ ben buraya, şunu öngörüyorum’ derseniz, o da olmaz!..
Aklın yolu bir ise,  istişare ederek, sonuca varmak gerek..
İşte Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu ve arkadaşları, bu alana muazzam tesisler kazandırdılar.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ili ziyareti ile açılışlar gerçekleştirilecek sanırım..
Başta Harmanlıkspor Kulübü, yönetici, teknik heyeti ve sporcular kadar, sporcu velileri,mahalle sakinleri de bu tesislerin mahalleye kazandırılmasından oldukça mutlu..
Kulüp Teknik Direktörü Tevfik Tetik ve minik sporcularını bir çalışma anandı ziyaret ettim. Yeni sentetik tesislerde nasıl mutlu çalışıyorlardı, nasıl?
Anneleri, babaları, ablaları, kardeşleri de onları izliyorlardı..
Hizmet bu işte!
Memleketin her yanını bu tip, çevre ile insanımız ile barışık tesislerle donatmalıyız!
Tebrikler ve teşekkürler Başkan Zeki Toçaoğlu ve ekibi..
Siyaset, kendilerine vekalet verenleri dinlediği zaman, meydana güzel eserler getirilir..
Bir mahalle sakini olarak, bi daha teşekkürler..
Güzellikleri yaşamak gerek!

MAVİ BAYRAK YETERLİ Mİ?
Sevgili okurlar,
Sakarya’nın incisi Karasu’da bir başka güzellik te, ’Sahali Park’ alanı için ‘Mavi Bayrağ’ın göndere çekilmesi oldu.
Parkın hemen karşısında benimde evim var. Bu alanda miniklerin nasıl vakit geçirdiklerine tanık olan ve bu alanın eski durumunu bilen birisiyim.
Maalesef büyük proje yanlışlıklarına rağmen( Liman İnşaatı) Karasu’da güzel projelere de imza atılıyor. Bu ‘Sahil Park’tan sonra, daha önemlisi, kıyı şeridin ‘Mavi Bayrağa’ kavuşturulması olmalı.. Kum, deniz, gün üçlüsü bağlamında Karasu’nun asıl ‘Mavi Bayrağa’ kavuşturulacağı günleri dört gözle bekliyoruz..
‘Sahil Park’ bağlamında il genelinde ihmal edilen bir hususa da dikkat çekmek istiyorum. Sakarya genelindeki tüm parklardan yararlanacak çocukların yaşları belirlenmeli..Bu alanları işgal eden yetişkinlerin önlenmesi ve bozulan, eskiyen alanların tamir edilmesi gerekir..
Biz yaptık,oldu,bitti ile yetinilirse, bu alanlar tez çürümüşlüğe terk edilir..
Bunu Serdivan Göl Park’ta gördük!
Başka örneklerde var ama, hatırlatayım dedim..

BELEDİYE GELİRLERİ KANUNU
Sevgili okurlar,
Son olarak önemli olan bir hususa dikkat çekmek istiyorum. Şimdi bazı belediyeler,’Yol harcamalarına katılım payı’ istemeye başladı..
‘Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce inşa,tamir,genişletmeye tabi tutulan yolların iki tarafında bulunan veya başka bir yola çıkışı olmaması dolayısıyla,bu yoldan yararlanan gayrimenkul sahiplerinden meclis kararı ile yol Harcamalarına katılım payı istemesi’ beni şaşkınlığa uğrattı..
Avrupa’nın hiçbir ülkesinde böyle bir tasarruf görmedim..
Evet, çevre, çöp vergisi var ama, böyle bir katılım payını ne gördüm,ne duydum..
Şimdi Karasu Belediyesi böyle bir istemde bulunup,vatandaşlara mektup göndermiş..
Belli ki, belediye gelirleri ve paylar söz konusu..
Belediyeler hizmet birimleridir. Buraları ticarethaneye çeviren başkanlar söz konusu..Vatandaşın evinin önünü park olarak tanzim edenler, yol çalışmaları yapamıyorlarsa,yapmasınlar!..
Yol, trotuar, genişletme yapacaklarsa, başka enstürmanları harekete geçirsinler..
Bakınız,Karasu’da vatandaşın babadan, deden kalan yerlerini kamulaştıranların arkasından teneke çalındı..
Sevgili Başkan Mehmet İspiroğlu’nu çok iyi tanır ve severim..
Bu yanlış uygulamadan tez elden vazgeçsin, vazgeçilsin!..
Belediyenin imkanı yoksa, yol yapmasın, biz çamurda yürümesini biliriz!..
Trotuarlar yap-bozdan başka işe yaramıyor zaten!?
Hatırlatalım dedik!..
Vatandaşın isteği ve şikayeti bu yönde..
Modası geçmiş kanunların arkasına sığınma cingözlüğünü göstermeyelim..
Kimse kusura bakmasın ama, Sakarya Park için hovardaca harcanan paralar, başka alanlarda insanımız için harcanamaz mı?
Belediyeler insan odaklı hizmetlere öncelik vermeli..
Sakarya’nın her yanı doğal park zaten!
Sevgili okurlar, bu vesile ile mübarek Kurban Bayramı’nızı en içten duygularımla kutlar, sağlık, mutluluk ve başarılar dilerim..
Sizler Bayram coşkusu içindeyken, bizlerde yurt dışındaki ailemiz ile buluşmanın sevinci içinde olacağız..
Yüce yaratan bizleri güzelliklerden ayırmasın!
Hoşça kalınız!