Dünyayı idare eden aileler birliği bir memleketi eskiden istila ederek veya ettirerek ele geçirirlerdi. Şimdi istila şeklini değiştirdiler. Birinci olarak idarecileri dizaynetmek yani türlü vaatlerle kendi taraflarına çekmek ve ikinci olarak o yerlerde huzur bırakmamak. Toplumda adalet, sağlık, istikbal hakkında güvensizlik başlıkları altında kaos ortamı oluşturmak ve daha sonra o memleketin içini tamamen boşaltarak onlara muhtaç hale getirip askeri güç kullanmadan o memleketin bütün kaynaklarını sömürmek.
Bunun yeni metodu ve ismi sahte bayrak operasyonu.
Yalnız ne yaparlarsa yapsınlar vitrine koydukları fikir, insan veya ne koymuşlarsa itici güç olarak halkın harekete geçirilmesi yani kamu desteği şarttır. Onun için bu tip saldırılar için en ideal yer ibadethanelerdir.
Yapılan herhangi bir operasyon, suikast vesaire gibi hadiseyi filan terör örgütü üstlenmiştir. Başlığı bu olayların kapatılması için yeterlidir. Bu üstlenmenin doğru mu? Yanlış mı olduğu asla tetkiki veya ispatı mümkün değildir.
İnsanları kandırmak amacıyla olayı kendilerinden başka şahıs, grup veya ülke tarafından gerçekleştirilmiş gibi göstermeleri yeter. İkiz kuleler hadisesinde olduğu gibi..
Sahte bayrak teriminin kökeni korsanlara dayanır. Denizlerde korsanların cirit attığı dönemlerde ticari gemilerin menziline girebilmek için müttefik devletlerin bayrağını çeken korsanlar yeteri kadar yaklaştıktan sonra siyah arka-plan üzerine beyaz kurukafalı bayraklarını göndere çekip saldırmaya başlarlarmış.
Televizyonlarda konuşanlar hep ayni konuda ahkam kesiyorsa konuşulması gerekenlerin yerine ayni şeyi tekrar tekrar konuşuyorsa ucundan kenarından da olsa bu sahte bayrak operasyonudur.
Bütün gece aşının faydaları, zararları yerine aşı ile toplumlarda aşı bulucuların genetikte veya toplumda ne gibi tahribata veya aşıyla veya Kovit le na yapmak istedikleri toplumu nasıl manipülasyonla idare etmek istedikleri bana göre nasıl köleleştirileceğine veya korona ile ne yapılmak isteniyorsa buna karşı alınacak veya alınması gereken tedbirleri konuşmak, halkı bilinçli hale getirmek konularının ön planda olması gerekmektedir.
Korku imparatorluğu kurmak en az korona kadar tehlikelidir.
Bu ve buna benzer operasyonları saymaya kalkarsak bin sayfalık kitap bile az gelir.
Konuyu biraz daha açarsak ülkemizdeki en büyük tahribatı yapan operasyonlardan bir tanesi 6-7 EYLÜL hadiseleri bizim neslin aklında kalmıştır herhalde.
Selanik te Atatürk ün evi bombalandı diye aslı astarı olmayan uydurma haberle toplumu galeyana getirip Yunanistan ile harbin eşiğine gelmedik mi? Rum ve Yahudi vatandaşlarımızın malları yağmalanmadı mı? Arkasından 1960 ihtilali.
Sözde bu günler teknoloji ve bilginin her yerden elde edilebileceği bilgi çağı. Maalesef doğru bilgiyi yanlış bilgiden nasıl ayırabileceğimizi bilmediğimiz için kandırılmaya devam ediyoruz. Doğru bilgi ile yanlış bilgiyi ayırabilmemiz için ne gibi bakış açılarına sahip olmamız eğitimi bu günlerde en fazla lazım olan eğitimdir.
1960 İhtilalinde talebelerin çivili fıçılarda öldürüldüğü yalanı hala kulaklarımdadır. 
Sahte Bayrak olayının anlaşılması sayesinde dünya gündemi bambaşka bir boyut kazanacak ve politika çarklarının nasıl döndüğünü daha iyi anlayabileceğiz.
Bu taktik, halktan ciddi muhalefet görebilecek herhangi bir politikaya kamu desteği sağlamak için kullanılır.
Sahte bayrak operasyonları, halka açık bir olayı gerçekleştiren kimselerin insanları kandırmak amacıyla olayı kendilerinden başka şahıs, grup veya ülke tarafından gerçekleştirilmiş gibi gösterdikleri olaylara verilen terimdir.
Irak ta Saddam Hüseyin atom bombası imal edebiliyor. Bunun teknolojisi Irak ta mevcut yalanının arkasından Irak ı işgal etmediler mi? Varsa Saddam Hüseyin’e  bu teknolojiyi satan kendileri idi. Sanki bu teknoloji pazarda satılıyor ve isteyen alabiliyor yalanı. Sonradan İngiltere başbakanı bunun bir sahte bayrak operasyonu olduğunu açıklamıştı.
Sahte bayrak operasyonlarının sorumluları hemen olmasa da eninde sonunda ortaya çıkmaktadır. Maalesef ki, olay üzerinden uzun zaman geçtikten sonra ortaya çıkan yalanlar yine medya tarafından ifşa edilmediği için kimsenin umurunda olmuyor. Bu sebeple bu strateji kullanılmaya devam ediliyor. Farkındalığımızı ne kadar arttırırsak, manipülasyonları ve kandırmaları bir o kadar önleyebiliriz.