Türkiye Multipl Skleroz (MS) Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Melih Tütüncü, MS hastalığının koronavirüs enfeksiyonuna yakalanma riskini artırmadığını belirterek, özellikle birinci basamakta kullanılan tedavilerin hiçbirinin Kovid-19 üzerinde olumsuz etkisi bulunmadığını ifade etti. Dünya MS Günü soruları  yanıtlayan Tütüncü, MS'in beyin ve omurilikten oluşan merkezi sinir sistemini etkileyen nörolojik bir hastalık olduğunu söyledi. Tütüncü, bağışıklık sistemi hücrelerinin bir çeşit kafa karışıklığından dolayı vücudun kendi sinir sistemi hücrelerine saldırmaya başlamasıyla ortaya çıkan bu otoimmün hastalığının beyinde inflamasyona neden olduğunu anlattı. İnflamasyonun yaşandığı yere bağlı olarak vücutta çeşitli semptomların ortaya çıktığını aktaran Tütüncü, göz sinirini tutarsa gözde ağrı ve görme problemi, omuriliği tutarsa vücudun bir kısmında uyuşma ve güçsüzlük şeklinde belirtilerin yaşanabildiğini dile getirdi. MS'in genellikle 20-40 yaş aralığındaki bireyleri, özellikle de kadınları etkilediğini belirten Tütüncü, hastalığın kadınlardaki görülme oranının erkeklere göre 2 kat daha fazla olduğunu kaydetti. Hastalığa genetik yatkınlığın da yol açtığını söyleyen Tütüncü, "Ancak bu annede ne varsa çocukta da olacak anlamına gelmiyor. Şu anda MS'in bir geni belirlenmiş değil. Bundan sorumlu bir sürü gen bölgelerinde patolojiler saptandı. Fakat 'Bu genetik bir hastalık.' diyemiyoruz çünkü neredeyse 200-300 farklı saptanmış gen var. Bu kapsamda MS'i genetik yatkınlık zemininde çevresel faktörlerin tetiklediği merkezi sinir sistemini tutan bir hastalık olarak tanımlıyoruz ama şunu biliyoruz ki MS'li olanların çocukları ya da akrabalarında normal popülasyona göre hastalık görülme sıklığı biraz daha fazla oluyor." diye konuştu.

75 BİN MS HASTASI VAR
Türkiye'de yaklaşık 75 bin, dünyada da 3,5 milyon kişide görülen MS'in tamamen tedavi edilmesini sağlayan bir yöntemin olmadığını belirten Tütüncü, uygulanan tedavilerin hastalığı baskılamaya yönelik olduğunu anlattı. Tütüncü, MS'teki şikayet ve bulguların kişiye özgü olduğunu bu nedenle kimde, ne zaman, nasıl ve ne gibi şikayetler yaşanacağını bilemediklerini, bunu zaman içerisinde gördüklerini aktardı. Dünyada hastalığın tedavisi için kullanılan birçok ilacın Türkiye'de de bulunduğuna işaret eden Tütüncü, tedavi sürecine ilişkin, "Öncelikle basamaklı tedavi kullanılıyor. İlk basamakta 4 iğne ve 2 hap tedavisi var. Bunların ilk basamaktaki koruyuculukları yüzde 40-50'ler civarında. Eğer hastalar bu tedaviyi alıyor ve ona rağmen atak geçiriyor ya da MR'larında hastalık bulguları devam ediyorsa o zaman ikinci basamak tedaviye geçiyoruz. İkinci basamak tedavilerde daha kuvvetli hap ve serum tedavileri mevcut. Bu ikinci basamak tedaviler ile yüzde 55 ila 85'ler arasında MS'in ataklarını kontrol altına alabiliyoruz. Bunların tamamı hastalığı ortadan kaldırmak için değil baskılamak ya da durdurmak için yapılan tedaviler ve kullanıldıkları sürece etkinler." bilgisini paylaştı.

BİRÇOK İLAÇ GERİ ÖDEMEDE
Son yıllarda nöroloji alanında yüz güldürücü tedavilerin en çok eklendiği branşın MS olduğuna dikkati çeken Tütüncü, iğne ve hap tedavisinin uygulanmadığı yıllarda, MS hastalarının yarısından fazlasının 15-20 yıl içerisinde tekerlekli sandalyeye mahkum ya da baston kullanan, idrarla ilgili çeşitli problemler yaşayan engelli insanlar olmasının beklenildiğini söyledi. Tütüncü, Türkiye'de 1990'ların başında hiçbir tedavi seçeneği yokken şu anda 13-14 farklı çeşit MS ilacı kullanıldığına değinerek, "Bu tedaviler sayesinde bu özürlü kalma oranlarının yüzde 10'ların altına düştüğünü tahmin ediyoruz. Dünyada birçok çalışma var. Yeni tedavi yöntemlerine ilişkin çalışmalar da mevcut ama bunlar için uzun çalışmalar gerekiyor. Biz Türkiye olarak şanslıyız. Geçen mayıs ayında birçok MS ilacı geri ödemeye alındı. Hastalar rahatlıkla tedavilere ulaşabiliyorlar. Eğer hastalığı ilk başta çok aktif olan hastalar varsa hemen ikinci basamak tedaviye de özel izin alarak başlayabiliyoruz. Öte yandan, birçok ilaç üzerinde çalışmalar da sürüyor." ifadelerini kullandı.

KOVİD-19'A BAĞLI VEFAT YOK
Dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının MS hastaları üzerindeki etkilerine de değinen Tütüncü, şöyle devam etti: "MS hastalığı koronavirüs enfeksiyonuna yakalanma riskini artırmıyor. Kullanılan tedaviler, bağışıklık sisteminde etkili olduğu için hastalarımız 'Tedavilerimiz bağışıklık sistemi üzerinde etkili, bu nedenle enfeksiyona yatkın mıyız?' diye bize danıştılar. Öyle bir şey yok. Özellikle birinci basamakta kullanılan tedavilerin hiçbirinin Kovid-19 üzerinde olumsuz bir etkisi yok. Hatta yurt dışında bazı ilaçlar, interferon dediğimiz iğne tedavileri Kovid-19'un tedavisinde virüsü öldürme etkileri olduğu düşünülerek deneme amaçlı kullanıldı. İkinci basamak tedaviler tabii ki daha kuvvetli ve yan etkileri olarak bağışıklık hücreleri düşürülebiliyor, insanlar da bundan dolayı endişe duydu. Fakat bu süreçte ikinci basamak tedavileri alan hastalarımızdan Kovid-19 enfeksiyonuna yakalananların enfeksiyonu korkulacak bir durum olmadan atlattıklarını gördük." Türkiye'de ilk vaka görüldükten bu yana 70 MS hastasına Kovid-19 tanısı konulduğunu bildiklerini aktaran Tütüncü, "Bizim takip ettiğimiz hastalar ya filyasyon sırasında pozitif saptanan ya da Kovid enfeksiyonu geçirenler. Şu ana kadar Kovid-19'a bağlı vefat eden MS'li bir hastamız yok. Çoğu hastamız da toparladı. Hastanede tedavi görüp taburcu edilenler, evinde takip edilenler oldu. Belirtisiz atlatanlar da oldu. Şu ana kadar çok ciddi bir sorun yaşamadık." dedi.

Editör: Haber Merkezi