Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, kanın sürekli bir ihtiyaç olduğunu söyledi. Kızılay’ın kan ihtiyacını karşılamak için gece gündüz demeden çalıştığını ifade eden Kınık, Türk Kızılayın ülke genelindeki bin 500 hastaneden gelen kan talebini karşıladığını dile getirdi. Kınık, Türkiye genelinde kan sarfiyatının son dönemlerde arttığına işaret ederek, "Şu an hamdolsun asgari stok seviyesinin altında değiliz ancak şu anda sarfiyat yüksek. Kovid-19 salgını nedeniyle bekleyen ameliyatların şu an yapılıyor olması kan talebini artırdı. Bu talep artışına bağlı olarak bizim de bağış noktasındaki faaliyetlerimizi artırmamız gerekiyor." dedi.

11 MİLYON BAĞIŞÇI KAYITLI
Türkiye'de 300 farklı noktada kan bağışlarının alındığını, testlerin güvenli şekilde yapılıp hastanelere sevk edildiğini anlatan Kınık, düzenli kan bağışçısı oranını artırmak için çalıştıklarını kaydetti. Kınık, Kızılay’ın kan bankacılığı sisteminde 11 milyon bağışçının kayıtlı olduğunu belirtti. Düzenli bağışçıların oranının yüzde 58 olduğu bilgisini veren Kınık, "Bu oranı daha da artırmaya, özellikle kan bağışçılarımız arasındaki kadın oranını artırmaya gayret ediyoruz. Bunun bilincini oluşturmak için anaokulundan itibaren kan bağışının önemini yavrularımıza aktarmaya gayret ediyoruz." şeklinde konuştu.

OLUMLU SONUÇLARI VAR
Kınık, kanın sentetik olarak imal edilemeyen bir doku olduğunu ve kan ihtiyacı için bağışçılara gerek duyulduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı: "Kan nakli bir anlamda sıvı halde bir organ nakli. 18 ile 65 yaş arası sağlıklı erkekler yılda 4 kere, sağlıklı kadınlar yılda 3 kere kan bağışında bulunabilirler. Kan, sürekli yenilenen bir doku ve dolayısıyla kan vermek sağlığa zararlı değil. Hatta o yenilenmeyi tetiklediği için sağlık açısından da olumlu sonuçları var. Kaldı ki bir insanın hayata tutunmasına vesile olmak, her şeyin çok ötesinde bir manevi haz içeriyor. Kızılay olarak bu faaliyetlerimizi yürütürken bağışçılarımızın 365 gün azalmayan ilgisini bekliyoruz."

Editör: Haber Merkezi