AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, gazetemiz Genel Yayın Koordinatörü Engin Arapoğlu’nun gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Sakarya’da vaka sayısında azalma olduğunu söyleyen Yavuz, “Alınan tedbirler ve milletimizin bu tedbirlere uygun davranma konusunda gittikçe artan eğilimi ile son günlerde vaka sayısında biz azalma söz konusudur. Ama hiç gevşemeden bu tedbirlere devam etmemiz çok önemlidir” dedi
TÜRKİYE GEÇ KALMADI
Salgınla mücadelede alınan tedbirlerde geç kalındığı, hasta ve ölü sayılarının gizlendiği söyleniyor… Rakamlar gerçeği yansıtmıyor mu?
Ali İhsan Yavuz: Önce Dünya’ya bakalım. Onlar ne yaptı. Mesela Almanya, Fransa, İtalya, ABD, İngiltere ve benzeri ülkelerin Kovid-19 karşısındaki reflekslerine bakalım. Sonra da bize bakalım biz ne yaptık… 
Bir kısım ülkeler, ilk vakanın ardından aylar geçtikten sonra önlem almaya başladılar. Bazı ülkeler ise “Sürü Bağışıklığı” oluşsun diye hepten işi kendi haline bıraktı. Mesela İngiltere “Sürü Bağışıklığı” yöntemini seçti en başta. Ama bunun doğru bir yöntem olmadığını çok erken anladı. Tabi anlayana kadar ipin ucunu da biraz kaçırmış oldu. Dolayısıyla çok ağır bedeller ödedi, ödemeye devam ediyor. Benzer bir durumu ABD yaşandı. İlk başta mesele pek ciddiye alınmadı. Sonrasında başta New York olmak üzere birçok yerde iş adeta kontrolden çıktı.
Türkiye ise ilk vakadan itibaren hatta ilk vaka tespit edilmeden çok önceden başlamak üzere sıkı tedbirler aldı ve uyguladı. Mesele Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart’tan yaklaşık 35 gün önce (5 Şubat’ta) Çin’den gelen tüm uçuşlar durduruldu. Virüsün İran’da görülmesinin hemen ardından 23 Şubat itibarıyla İran ile Türkiye arasındaki hudut kapısı kapatıldı. 29 Şubat’ta ise Türkiye- İtalya, Türkiye- Güney Kore, Türkiye- Irak arasındaki yolcu uçuşları tedbiren durduruldu. 
İlk vakanın görüldüğü gün, yani 11 Mart’ta Kovid-19 Rehberi açıklandı. Bu rehber de vaka tanımından, vakaların takip edileceği hastanelere, tedavinin kimler tarafından ve nasıl yapılacağına varıncaya kadar tüm bilgiler yer aldı. İl vakanın görüldüğü günün ertesi günü yani 12 Mart’ta Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında bir toplantı yapılarak konu enine boyuna masaya yatırılmış oldu. Bu toplantıda; ilk ve orta okullar, liseler ve üniversitelerin 16 Mart itibarıyla tatil edilmesine, spor müsabakalarının seyircisiz oynanmasına kadar bir dizi tedbirler alınarak uygulamaya kondu. Devam eden günlerde ise her bakanlık kendi sorumluluğu kapsamında tedbir aldı. Hatta her bakanlık bu tedbirler adeta an be an güncelledi. Camilerin ibadete kapatılması, 65 yaş üstü ile 20 yaş altı vatandaşlarımızın sokağa çıkma yasağı, yurt dışından gelen herkese uygulanan karantina tedbirleri, 31 İl’e giriş çıkışların kapatılması, hafta sonları sokağa çıkma yasağı ve benzeri uygulamalar hızlı ve etkin bir şekilde uygulamaya kondu.
Dünya, solunum cihazı, maske, kolonya ve dezenfektan gibi malzemelerin eksiğini yaşarken Türkiye kendi ihtiyacını rahat karşılaması yanında başta Amerika ve İngiltere olmak üzere dünyanın birçok ülkesine yardım gönderdi. Neden? Çünkü Türkiye gidişatın nasıl olacağını iyi öngördü ve çok hızlı önlemler aldı. Özel sektörün yanında, Milli Savunma Bakanlığı’ndan Milli Eğitim Bakanlığı’na varıncaya kadar birçok bakanlık maske üretiminde rol aldı. Belediyelerimizin çok büyük bir kısmında maske üretimi yanında, kolonya ve dezenfektan üretimi yapılmaya ve dağıtılmaya başlandı. Türkiye çok kısa süre içinde özel sektör ve devletin tüm imkânlarını seferber ederek kendi yerli ve milli solunum cihazını üretti ve şimdi kendi ihtiyacını karşılamanın ötesinde başka ülkelere vermeye de başlamış durumda.
Tüm bunlar ışığında değerlendirdiğimizde Türkiye’nin alınan tedbirler konusunda geç kalmadığı hatta çok hızlı, etkin, yerinde ve zamanında aldığı önlemlerle tüm dünyaya örnek olacak bir iş çıkarttığını söylememiz mümkündür. Tedbirlerin geç alınmasından kasıt, Türkiye’deki tüm faaliyetlerin durdurulmamış olması ise bunu yapmamız zaten doğru olmazdı. Zira üretim çarkı da bir şekilde dönmeliydi ki insanımız başka bir yönden mağdur olmasın ve Kovid-19 süreci sonrasında da çok güçlü bir şekilde yoluna devam edebilsin.
Hasta ve ölü sayıları da nettir ve açıktır. Türkiye baştan beri bu anlamda çok şeffaf bir süreç yürütmektedir. Bu sayıların gizlendiği şeklinde bir iddianın aslı astarı olamaz. Belki ölüm oranlarımızın düşük kalması, vaka sayılarının başka ülkelere oranla az olması gibi sebeplerle acaba ölü ve vaka sayısı gizleniyor mu diye düşünenler olmuş olabilir. Hatta belki bir kısım çevreler, Türkiye’nin başarısını gölgede bırakmak adına bu algının oluşması için çaba da sarf etmiş olabilir. Ancak doğrusu Türkiye, bu alanda kendi algoritmasını oluşturmuş, kendi yöntemini uygulamış, hızlı ve etkin kararlar alarak bu süreci en başarılı bir şekilde yönetmiştir. Dolayısıyla başka ülkelere oranla ülkemizde ölüm oranı ve vaka sayısı çok daha az olmuştur. Özetle ifade etmek gerekirse olan ne ise o çok net bir şekilde kamuoyuyla ve dünya ile paylaşılmıştır ve paylaşılmaya da devam edilmektedir. 

----

 

SAKARYA’DA VAKA SAYISI AZALIYOR
Sağlık Bakanı’nın da açıkladığı üzere Sakarya kritik illerden biri… Bu itibarla Sakarya’daki normalleşme diğer illere nazaran daha mı geç olacak? 
Ali İhsan Yavuz: Evet, maalesef Sakarya’mız da vaka oranı yüksek iller arasındadır. Ancak alınan tedbirler ve milletimizin bu tedbirlere uygun davranma konusunda gittikçe artan eğilimi ile son günlerde vaka sayısında biz azalma söz konusudur. Ama hiç gevşemeden bu tedbirlere devam etmemiz çok önemlidir. Azalan vaka sayısının yeniden artmaya başlamaması hatta bu sayıyı daha da aşağıya çekmemiz açısından hepimize düşen sorumluluklar vardır. Her birimizin bu anlamda gayret göstermesi çok önemlidir. Mecbur kalmadıkça evden çıkmamak, maske takmak, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uygun davranmaya titizlikle devam etmemiz gerekiyor. İşte bu konudaki başarımız, başka illere oranla şehrimizdeki normalleşmenin nasıl olacağını da ortaya çıkartacak. Emin olunuz sıkı bir şekilde kurallara uymamız halinde vaka sayısı minimize edilecek ve hatta tamamen ortadan kaldırılmak suretiyle normalleşme süreçleri başlayacaktır. Ancak gevşek davranmamız oranında da bu normalleşme zamanı uzamış olacaktır. Lütfen çok titiz bir şekilde kurallara uygun davranmaya devam edelim.

----

 

HER ŞEY GÜNÜBİRLİK AÇIKLANIYOR
İlimizdeki net vaka ve ölü sayıları neden açıklanmıyor?
Ali İhsan Yavuz: Türkiye’nin genel toplamı anlamında günlük vaka sayısından ölüm sayı ve oranına varıncaya kadar her şey günübirlik açıklanıyor. Bu sayı ve oranların il ve hatta ilçe bazında açıklanıp açıklanmaması Sağlık Bakanlığı’nın takdiridir. İlk etapta il bazlı açıklamalarda bulunulmamasının sebebi, daha fazla vaka görülen illerden daha az veya hiç vaka gözükmeyen illere taşınmaların olmaması içindi. Süreç içinde bazı illere ilişkin sayılar, Sağlık Bakanlığı’nca açıklandı. 31 il konusunda da iller arası geçişler yasaklandı. Ancak an be an il sayılarının verilmesinin yine de fazla vakanın olduğu illerden daha az vakanın olduğu illere gidişleri zorlamaya devam etmesi mümkündür ve herhalde il sayıları bu nedenle alenen, an be an paylaşılmamaktadır.

MASKE KONUSUNDA DÜNYAYA ÖRENEK OLDUK
Hükümetin en çok eleştirildiği hususlardan biri de maske dağıtımı. Yeterli sayıda maskemiz olmasına karşılık dağıtım organizasyonunun başarılamadığı eleştirilerine katılıyor musunuz?
Ali İhsan Yavuz: Dünya, bırakın herkese maske dağıtmayı sağlık çalışanlarına bile maske temin edemedi ve dağıtamadı. Oysa Türkiye, sağlık çalışanlarına maske temin etme ve zamanında ulaştırma konusunda hiçbir sorun yaşamadı. Hatta tüm vatandaşlarına bedava maske dağıttı. Vatandaşlarımıza maske dağıtımı konusunda elbette bir kısım aksamalar olmuş olabilir. Zira takdir edersiniz ki 80 milyona aynı anda ve aynı zamanda maske dağıtmak hiç de kolay bir iş değildir. Buna rağmen bedava maske dağıtımı konusunda Türkiye, tüm dünyaya örnek olan bir iş çıkarttığı hepimizin malumudur. Bakınız devletimizin fert fert dağıttığı maskenin dışında sadece Sağlık Bakanlığı üzerinden Sakarya’ya gelen maske miktarı 900 binin üzerinde olmuştur. Milli Eğitim Müdürlüğü nezdinde Sakarya’da 1 milyon 94 bin maske üretilerek Sakarya’nın hizmetine sunulmuştur. Başta Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere birçok ilçe belediyelerimiz de yer yer başka yerden tedarik ederek, yer yerde kendileri üreterek yoğun bir şekilde maske dağıtmış, dağıtmaya da devam etmektedir.

HEPİMİZE DÜŞEN SORUMLULUKLAR VAR
Bugün baktığımızda çarşı pazar hala kalabalık. Bilhassa banka, fatura ödeme merkezi gibi yerlerin önünde uzun kuyruklar var. Her sokağa çıkma yasağının ertesinde benzer görüntüler yaşanıyor. İl Pandemi Kurulu’nun önlemleri yeterli mi?
Ali İhsan Yavuz: Maalesef yer yer bu tabloyu görüyoruz. Ancak bu tablolara bakarak İl Pandemi Kurulu’nun aldığı önlemlerin yetersiz olduğunu söylemek doğru olmaz. Takdir edersiniz ki İl Pandemi Kurulu’nun karar alması başlı başına meseleyi çözmüyor. Alınan kararlara uymamız gerekiyor. Her birimiz gerek Sağlık Bakanlığı ve gerekse İl-İlçe Pandemi kurullarının kararlarına uyma anlamında titiz davranmalıyız. Bu mücadele de fert fert hepimize düşen sorumluluklar var. Sorumsuz davranışlarımızın sonucunu bir yerlere fatura etmek asla doğru bir yöntem olamaz.

----

 

BELEDİYELERİMİZ ÇOK BAŞARILI
İlimizdeki belediyelerin salgınla mücadeledeki performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ali İhsan Yavuz: Şahsen ben belediyelerimizin bu süreçteki performansını çok iyi görüyorum. Başta Büyükşehir Belediyemiz olmaz üzere tüm belediyelerimiz, maske tedarikinden, dezenfektan teminine, sosyal yardımlardan vatandaşlarımızın her türlü ihtiyacının karşılanmasına ve alınan kararların uygulanmasının sağlanmasına kadar her hususta gece gündüz bir gayretin içindedir.

KADIN DOĞUM HASTANESİ HAZIR
Kadın Doğum Hastanesi ne zaman açılacak?
Ali İhsan Yavuz: Daha önce ilan ettiğimiz üzere, yeni Kadın Doğum Hastanemiz hizmet vermeye hazır haldedir. Yani hasta alacak şekilde hazır bekletilmektedir. Hazır olmasına rağmen, eski Doğum Hastanesinin oraya taşınmamasının sebebi şimdilik Kovid-19 hastalarının tedavisi konusunda Eğitim ve Araştırma Hastanemizin yükünü alsın diyedir. Kovid-19 hastalarının henüz alınmaya başlanmamasının sebebi ise Araştırma Hastanemizin henüz dolmamış olmasıdır. Allah’a hamdolsun vaka sayımız düşmüş, yoğun bakımda bulunan hastaların oranı azalmış ve henüz yeni hastaneye ihtiyaç olmamıştır. Ancak ihtiyaç olması halinde Kovid-19 hastalarına hizmet vermek üzere hazır tutulmaya devam edilmektedir. Virüsün kontrol altına alınmasıyla birlikte de inşallah eski Kadın Doğum Hastanesi yeni yerine taşınmış olacaktır.

KONGRE SÜRECİ TAMAMLANACAK
Partideki kongre takvimi işleyecek mi yoksa kongreler ertelenecek mi?
Ali İhsan Yavuz: Biliyorsunuz partimizin kongre takvimi başlamış, bu anlamda belde kongreleri ile ilçe delege seçimleri yapılmış ve ilçe kongrelerine de başlanılmış idi. Virüsün kontrol altına alınmasıyla birlikte inşallah ertelediğimiz ilçe kongrelerine yeniden başlamış olacağız. İlçe kongrelerinin ardından il kongrelerimiz ve en son da inşallah Büyük Kongremiz ile kongre sürecimiz tamamlanmış olacak.

----

 

ELEŞTİRİ DEĞİL; İFTİRA VE İTHAM
Muhalefetin, bilhassa CHP Milletvekili Engin Özkoç ile İYİ Parti Milletvekili Ümit Dikbayır’ın şiddetli eleştirilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ali İhsan Yavuz:
Eleştiri olsa ne ala! Özellikle Sayın Özkoç, hakaret, iftira ve ithamlarda bulunmayı en büyük marifet gibi görmeye başlamış gibi davranıyor. En net ve en somut hususlarda bile yalanlar, iftiralar, hakaretler havada uçuşuyor. Ne yazık ki bunu da sanki büyük bir keyifle yapıyor gibi bir hali var. Muhtemelen AK Parti’ye ve özellikle de Sayın Cumhurbaşkanımıza olan teveccühün artarak devam etmesi, başta CHP’liler olmak üzere bir kısım muhalefet mensuplarının ayarını bozmuş, ölçüsüz ve dengesiz davranan bir hale getirmiştir. Yer yer aklın devre dışı kaldığı, vicdan ve insaf ölçülerinin dışına çıkıldığı, sosyal medya yalanlarından medet umulduğu, hatta kirli sosyal medya organizasyonlarına bel bağlanıldığı ve işi gücü bırakıp çamur atmanın siyaset sanıldığı bir atmosfer içinde sıkışıp kalmış bir CHP fotoğrafı var. 
Tabi olup biteni milletimiz çok iyi hissediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir can daha kaybolmasın ve kurulacak Yeni Dünya Düzeni içinde Türkiye çok güçlü bir şekilde yer alsın diye verdiği geceli gündüzlü mücadelenin de; çamur siyaseti ile Türkiye’ye ayak bağı olan, iftira, hakaret ve yalancılığı siyaset sananların da ne yapmak istediğini Milletimiz çok iyi görüyor.
Emin olun Ülkemiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yükselişini hız kesmeden devam ettirecektir. Başta CHP olmak üzere, çamur siyaseti güden, bir türlü Türkiye’nin ali menfaatleri noktasından bir siyaset tarzı geliştiremeyenler ise inşallah hiçbir zaman muvaffak olamayacaklardır.

Editör: Haber Merkezi