92.1 frekansından yayın yapan Hür FM’de İlknur Çakar ve Engin Arapoğlu’nun konuğu olan AK Parti Milletvekili Adayı Recep Hacıeyüpoğlu, “Biz AK Parti olarak 7 Haziran’da bilhassa koalisyonların olumsuzlukları ortaya koyarken, seçimin ardından Türkiye seçmeni, özellikle genç seçmen de bu olumsuzlukları gördü. Koalisyon kurulamadı. 7 Haziran’a oranla daha kararlı bir seçmen var. Bu ülkenin birliği, beraberliği huzuru için ilk defa AK Parti’ye oy vereceğini belirtenler var.Bu seçmen AK Parti’yi tek başına iktidara taşıyacaktır” dedi
FİKİRLER DEĞİŞİYOR
Seçimlere az bir süre kaldı… Şehirde seçim havası yok gibi…
Başbakanımız milletvekilli aday tanıtım toplantısında çevrede gürültü oluşturulmamasına dikkat edilmesi konusunda açıklamalarda bulunmuştu. Daha sonra şehit cenazeleri ve Ankara’daki patlamadan sonra biraz sessiz bir seçim dönemi geçiyor. Şehrimiz bayraklarla süslenmiyor, sürekli parti arabalarından müzikler yükselmiyor. Bu gibi nedenlerle vatandaşlarımız bir seçim olduğunu hissetmiyor. Tabii çok yakındada bir seçim olduğu için, bana göre daha kararlı bir seçmen var. 3 ay önce oyunu kullanmış, geçen sürede oy kullanma konusunda fikir değişimine uğramış vatandaşlarımız da var.
KOALİSYON KURULAMAMASI
Oy tercihlerde değişiklik olmasındaki etkenler neler?
En büyük etken koalisyon kurulamamasıdır. 7 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye’nin yaşadığı güvenlik krizi ve sinyallerini aldığımız ekonomik kriz yönünden ülkemizin etkisiz kalmasıdır. Şu da bir gerçek ki vatandaşımız koalisyon kurulamamasını muhalefet partilerini sorumlu tutuyor. AK Parti’nin yüzünden koalisyon kurulmadı diyen vatandaşımıza denk gelmedim bugüne kadar.
GENEL MERKEZİMİZİN TAKDİRİ
6. sıradan 7. sıraya gerilediniz, bir burukluk oldu mu?
Genel Merkezimizin takdirinin ötesinde bir sözümüz olmaz. 7 Haziran seçimlerinde 73 aday adayı vardı 6. sıra nasip oldu. 1 Kasım seçimlerinde ise 32 aday adayı vardı 7. Sıra nasip oldu. Bizim listede olmamız bile büyük bir şanstır. Seçimlerde aday adayı olmak bizim için bir fırsattır. Seçim çalışmalarında sahayı çok iyi anlamda, iyi etüt ediyorsunuz. Sakarya’yı ve Sakaryalı seçmeni tanıyorsunuz. Tabii seçmenimiz de bizi tanımaya çalışıyor. Bu fırsatlar normal hayatınızda yakalamayacağımız fırsatlardır. Biz siyaseti her zaman hayatın içinde gördük. ‘Sen Ben Yok Türkiye Var’ sloganıyla bakıyoruz biz bu seçimlere. AK Parti’ye oy verdirmemiz önemli, sıralamadaki yerimiz değil. Bunu da gönülden söylüyorum.
BAKAN YOK, BAŞKAN YARDIMCISI VAR
AK PartiTürkiye genelinde oy kaybetti ama Sakarya’da çok fazla bir oy kaybı görmedik. Buna rağmen listede üç kişi değişti.Bu denli değişiklik risk değil mi?
Geçen listede yer alan iki isim kendi isteğiyle aday adayı olmadı ve zorunlu olarak listede yer almadı. Bir tane adayımız da Genel Merkezimizin takdiri neticesinde listede yer almadı. Fakat yerelde güçlü bir adaydı. Seçim performansı en yüksek olan adaylarımızdan biriydi. Kendisi aynı kararlılıkla çalışmalarına devam ediyor. Enerjisini ve gücünü yine AK Parti için kullanıyor. Bu sefer bakanımız yok fakat Genel Başkan Yardımcımız var. Genel Başkan Yardımcımız da kendine göre bir seçim politikası belirliyor ve bize güç katıyor.
HİÇBİR ZAMAN HAYAL SATMADIK
Vatandaşlar partinizin seçim beyannamesiyle ilgili ne düşünüyor?
AK Parti 13 yıllık döneminde hayal satmadı. AK Parti her zaman gerçekler üzerinden siyaset yapmaya çalışıyor. 7 Haziran’a kıyasla dar gelirli grupların, kadro bekleyen taşeron işçilerin talepleri ve bunların kaynağı araştırılıp bulunduktan sonra seçim beyannamesi yayınlandı. Seçmenlerimiz seçim beyannamesi vaatlerine pozitif cevaplar veriyor.
KONJONKTÜR TERÖR ALEYHİNE ÇALIŞIYOR
Neden terör olayları 7 Haziran seçimlerinden sonra arttı?
AK Parti hiçbir zaman çözüm sürecini durduracağız demedi. Bu süreçten faydalanan terör örgütleri sürekli çözüm sürecini bozmakla tehdit etti. Tabii 7 Haziran’a kadar devam etti. 7 Haziran seçimlerinde sonra 12 Temmuz’da çatışmazlık sürecini bitireceklerini ve silahlı çatışma dönemini başlatacaklarını söylediler. 20 Temmuz’da zaten Suruç patlaması oldu. Daha sonra 22 Temmuz’da Ceylanpınar’da polislerimiz şehit edildi. Aslında 7 Haziran seçimlerinden sonra tek başına iktidara gelemeyen AK Parti’ye karşı bir silahlı mücadeleye girişilip Suriye’nin kuzeyi ve Irak bölgesinde hazırlıklar yapılmış, çatışmazsızlık halini bitirerek silahlanmaya başvurarak ve o bölgelerde öz yönetim ilanları sonra da iç savaş başlatıyoruz, beyanatlarla gördük. AK Parti’nin iktidar gelememesini bir fırsata dönüştürmek istediler. Tabi hükümetimizi sonuna kadar mücadelesi bunların planlarını boşa çıkardı. Tabi bu konunun bir yurt içi ayağı, bir de yurt dışı ayağı var. Şimdi ise ülkemizdeki konjonktürterör aleyhine çalışıyor.
ERDOĞAN’A SUÇLAYAN YERLİ ZİHNİYET OLAMAZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı suçlayan bir kesim var. “Savaşı Erdoğan başlattı. HDP’liler barajı geçince öç aldı. Ak Parti tek başına iktidar olsun diye savaş başlatıldı” diyenler var. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve ailesine yönelik eleştirileri nasıl karşılıyorsunuz?
Bu söylemleri biz hayretle karşılıyoruz. Bu söylemler yurtiçindeki insanlar tarafından söylendiği zaman bunun arkasında kimler var diye bakıyoruz. Arkasında uluslararası düzeyde güçleri görüyoruz. Bunlara bakarsanız Almanya’yı, İngiltere’yi, İsrail’i görürsünüz. Bugün bu ülkede kararlı duruşu sergileyen ve ülkenin istikrarını en çok savunan, çözüm süreci için kendini ortaya koyan Cumhurbaşkanının olduğunu görürsünüz. Hedef şu: Suriye’de ve Irak’ta bir paylaşım olacak, uluslararası güçler yüz yıl önce çizilen haritaları yeniden çizmek istiyor. Bölgenin en güçlü ülkesiyiz. Bizim içerisinde olmadığımız bir şey söz konusu olamaz diyen ve bu konuda da kendisini ortaya koyan bir lideri tabi ki istemiyorlar. Onun için çıkan olaylarda Cumhurbaşkanımızın ismini söylüyorlar. Ankara’daki patlamanın onuncu dakikasında Erdoğan’ı suçlayan bir zihniyet yerli bir zihniyet olamaz. Reyhanlı, Ceylanpınar, Suruç, Ankara buralarda yapılan patlamalar aslında aynı çizgide yapılan patlamalardır. Amaç milli birlik ve beraberliğimize karşı açıktan yapılan saldırılardır. Bu vatanın evlatları hangi ırktan hangi mezhepten olursa olsun birlik beraberliğini bozmayarak bunu devam ettiriyorlar.
TEK BAŞINA İKTİDAR OLACAĞIZ
AK Parti 1 Kasım’da tek başına iktidarı yakalayabilecek mi? Siz bu havayı görüyor musunuz? Sakarya’da dağılım değişir mi?
Evet görüyorum. Sakarya’da böyle bir hava varsa Türkiye’de de aynı havayla birlikte tek başına iktidar gelecek diyorum.Sakarya’da AK Parti oylarını yükseltecek. İnşallah 6. milletvekilimiz olacak.
ÖNEMLİ YATIRIMLAR VAR
Sakaryalıların en çok şikâyet ettiği konu iktidarın nimetlerinden yeterince faydalanılmadığı şeklinde oluyor. AK Parti Sakarya’ya hiç bir şey vermedi mi?
Biz Sakarya’nın her yerini geziyoruz. Yapılanları, yapılmak istenenleri, projeleri görüyoruz. Hakikaten Sakarya’da çok önemli yatırımlar var. Hem bizim yerel yöneticilerimiz hem de hükümetimizin imkânları Sakarya’ya akıyor, akmaya da devam edecek. AK Parti insanların beklentisini yükseltti. Bizim işimizde bu beklentileri karşılamaktır. Gerekirse daha az uyuyacağız, daha az dinleneceğiz ve o beklentileri karşılayacağız inşaAllah.
ADLİYE MERKEZE GELECEK
Sakarya Adliyesi merkeze gelecek mi? Bölge Adliye Mahkemesi’nin Sakarya’ya ne gibi getirisi olacak?
Kesinlikle Sakarya Adliyesi’nin şehrin merkezinde olmasını istiyoruz. Merkeze 3 kilometrelik alan içerisinde bir yer bulup bunu gerçekleştireceğiz. Bu durumu Yenikent’i ıssızlaştırmak gibi yorumlayanlarda var. Neticede buralar kamu binalarıdır. Kamu hiçbir zaman binasını boş bırakmaz. Bölge Adliyesi Sakarya, Kocaeli, Düzce, Bolu, Bartın, Zonguldak’a hitap edecek. Bu 6 ilin temyiz mahkemesi şeklinde Sakarya’ya çok hizmet edecek. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Sakarya’ya ne kadar faydalı olduğunu uygulamaya geçtiği zaman herkesin göreceğine inanıyorum.
İKİNCİ ÜNİVERSİTE NEDEN OLMASIN
SAÜ’nün öğrenci sayısı 100 binlere dayandı. Şehirde 2. bir üniversiteye ihtiyaç olduğu söyleniyor. Şehir 2. üniversiteyi kaldırır mı?
Şehrimizdeki öğrenci nüfusu 20 binlerdeyken de 2. üniversite söylemleri vardı. 100 binlere dayandı gene var. SAÜ Türkiye’de çok saygın bir üniversitedir. 2. üniversiteyi kaldıracak şartlar Sakarya’da var. Mevcut üniversitemizin öğrenci sayısı 200 bine çıksa da Sakarya’da o şartlar var. Öğrenciler Sakarya’dan memnun. Hem İstanbul’un arka bahçesi konumunda, hem de ulaşım açısından ortada bulunuyor. Sakarya Üniversitesi’nin çok daha büyük başarılara imza atacağını, öğrencilerin Türkiye’de çok önemli konumlarda görev alacaklarını düşünüyorum.
9 TANE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ VAR
Fabrikalar tek tek kapanıyor. Ama AK Parti yenilerini açmıyor eleştirileri var…
Bunu 1970’lerdeki siyasetçiler söylerse ben onları anlarım. Ama şuan 4’ü faal 9 tane organize sanayi bölgesi kuruldu. Hepsi bir bir tamamlanma aşamasında. Gezdiğim tüm fabrikalarda işçi alımları var. Yeni kurulacak fabrikalarla ortalama 300 bin nüfus artışı tahmin ediliyor. Türkiye’de herkes istikrar bekliyor. Küçük esnafından büyük sanayi fabrikalarına kadar herkeste bunu görebiliyoruz.
SEÇMEN GERÇEĞİ GÖRDÜ
7 Haziran’dan sonra ne değişti de 1 Kasım’da AK Parti’ye oy versin insanlar ya da ilk defa oy kullanacak bir insan neden AK Parti’yi tercih etsin?
7 Haziran seçim çalışmalarında AK Parti’nin tek başına iktidar olması için oy istiyorduk. Koalisyonların Türkiye’nin köklü sorunlarını çözemeyeceğini aktarıyorduk. Koalisyon iktidarlarının geçmişte öncelikle siyasi krizlere sonrasında ise ekonomik krizlere sebep olduğunu belirtiyorduk. Ekonomik krizlerin arkasından da dış politikada itibarsızlık ve iç huzursuzluk geldiğini söylüyorduk. Seçim propagandalarımızda bunları işliyorduk. 33 yıldan sonra ilk defa bir koalisyon iktidarı dahi kurulamadı. Biz AK Parti olarak olumsuzluklarını ortaya koyarken Türkiye seçmeni, özellikle genç seçmende bu olumsuzlukları gördü. Koalisyon ihtimali ortadan kalktı. Hem AK Parti’nin dışındaki muhalefet partileri bir araya gelip hükümet kuramadı hem AK Parti’nin koalisyon kurma taleplerine muhalefet partileri olumsuz karşılık verdi. Bu ülkenin birliği, beraberliği huzuru için ilk defa AK Parti’ye oy vereceğini belirtenler var. 7 Haziran’dan farklı olarak dikkatimizi çeken hususlar bunlar.
STK’LAR İSTİKRAR İSTİYOR
Uzun dönemler STK’larda görevler aldınız. STK’lar nasıl görüyor ülkedeki tabloyu?
Türkiye’nin istikrarı da, istikrarsızlığı da onları etkileyecek. Ben STK’ları toplumumuzun sinir uçları olarak görüyorum. En fazla hassasiyeti onlar hissediyor. Bu kuruluşlar Türkiye’nin istikrarsızlığını, huzursuzluğunu, güven ortamının kaybolmasını kendileri ve ülkeleri için bir sorun olarak görüyorlar. Onlarda bir an önce Türkiye’nin istikrarına kavuşmasını istiyorlar.
KADERİN ÇİZGİSİ
İlerisi için ilbaşkan adaylığı, belediye başkan adaylığı gibi düşünceleriniz var mı?
Geçmişte olan kongrelerde de il başkanlığı için ismim geçti. Belediye başkanlığı içinse hiç geçmedi. STK’larda yapmış olduğumuz görevler dışında bizim o anlamda bir boşluğumuz da olmadı. Baro Başkanı iken bir daha aday olmayacağımı, milletvekili aday adayı olacağımı söylemiştim. Hayatımda bir kariyer planlaması yapmıyorum. Biz kaderin çizgisinde devam edeceğiz.
MİLLETİN İRADESİYLE OYNANMAZ
1 Kasım’da da koalisyonu gerektirecek bir tablo oluşursa ne olacak?
Hep beraber göreceğiz. Yoksa anayasa gereği 90 gün içerisinde tekrar seçime gitmek durumunda kalabiliriz. Ama bu şartları Türkiye kaldırmaz. Seçime gitmesi gerekirse sorumluluğu olan bütün partilere ciddi anlamda faturayı keser. 2002 seçimlerinde de biz bunu yaşadık. 2 tane partiye millet ben size güvenmiyorum dedi. Bu yüzden milletin iradesiyle oynanmaz diyorum. Milletin iradesine saygılı olmalıyız diyorum. İnşallah böyle bir şeye ihtiyaç kalmayacak ve 1 Kasım’da tek başına iktidar olacağız.
HALKIN İSTEDİĞİ OLUR
AK Parti tek başına iktidarı yakalayamazsa parti bölüneceği, yolun sonuna gelindiği iddialı var. Bu konuyla ilgili neler söylersiniz?
Her yerde olduğu gibi siyasetinde mühendisleri var. Siyaset mühendisleri her zaman AK Parti’den tokatı yemiştir. Ama gene de bu söylemlerine devam etmişlerdir. Bunlara halkımızın en güzel cevabı verdiğini biliyoruz. Halkımızın istediği olur. Halkımızda AK Parti’nin tek başına iktidar olmasını istiyor.
SEÇMEN DAHA KARARLI
Son olarak seçmenlere ve vatandaşlara neler söylemek istersiniz?
Çok gürültülü, çevre kirliliği yaratan bir seçim dönemi yok. Ancak 7 Haziran’a oranla kararlı bir seçmen var. Benim temennim güçlü bir iktidar olmasıdır. 280 milletvekili ile gelecek AK Parti’nin köklü değişiklikler yapmasına olanak yok. Sadece mevcut konjonktür devam eder. Ama biz güçlü olmasını istiyoruz. 300 ve üzeri milletvekili sayısı Türkiye’nin gücünü arttırır. İlk defa oy kullanacaklarına da bir defa düşünün diyorum. Aslında geleceklerine oy vereceklerini bunun için bir kez daha düşünmelerini ve oylarını AK Parti’den yana kullanmalarını istiyorum.
