Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, 92.1 frekansından yayın yapan Hür FM’de gazetemiz genel yayın koordinatörü Engin Arapoğlu’nun hazırlalıp sunduğu Hür Meydan programının konuğu oldu. Gündeme dair çarpıcı açıklamalar yapan Toçoğlu, bilhassa Sakarya Nehri rekreasyon projesine değinerek, “Dünyanın her yerinde nehirler şehirlerin ortasında kalmış ve düzenleme yapılmış, nehirlerin iki yakasında şehirler kurulmuş. Hayalim Sakarya nehrini şehir ile bütünleştirmek ve şehrin nehri çok daha yoğun bir şekilde kullanmasını amaçlamak” dedi

SAĞLIK DURUMU

Öncelikle geçmiş olsun. Geçirdiğiniz rahatsızlıktan dolayı ameliyat oldunuz, kısaca sağlık durumunuz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Safra kesesi operasyonu geçirdim. Ani bir rahatsızlık sonucunda ameliyat olmak durumunda kaldım. Bu vesileyle ameliyatım sırasında gelip geçmiş olsun dileklerini ileten, arayan, not yazan ve en önemlisi dualarını eksik etmeyen herkese teşekkür ediyorum. Hamdolsun şu an daha iyiyim. Allah’ın izniyle daha iyi olacağız.

PROJELER TAMAMLANIYOR

Yerel seçimlere 17 ay gibi kısa bir süre kaldı, geçtiğimiz seçimlerde vaat ettiğiniz projeleri bu süre zarfında tamamlayabilecek misiniz?

2014 seçimleri öncesi açıkladığımız projelerimizin büyük bir kısmını tamamladık. Halen üzerinde durduğumuz çalışmalarımız mevcut. Ancak şunu unutmamalıyız ki vaat ettiklerimizden daha fazlasını da yaptık ve yapıyoruz.

KRONİK SORUNUMUZ YOK

Sakarya’nın en büyük problemi nedir diye sorduğumuzda birbiriyle bağlantılı 3 sorun çıkıyor. Trafik, ulaşım ve otopark sıkıntısı… Ancak bunun nedenlerinden biri de toplu taşımacılığın yeterince özendirilmemesi deniliyor. Bu sıkıntılar nasıl çözülecek?

Sakarya’da herkesin ittifak ettiği bir kronik sorun yok. Bunu nerden biliyoruz, vatandaşlarımızdan gelen taleplerin, şikâyetlerin hepsini takip ediyoruz, anketler yapıyoruz. Eksiğimiz neler bunu anlamaya çalışıyoruz. Ulaşım konusuyla söylediklerinizi bu çerçevede değerlendirmek durumundayız. Ciddi bir sorun ancak şöyle olabilir: Vatandaşlarımız bir yere giderken saatlerce veya dakikalarca bekleyecek, sıkıntı çekecek. HamdolsunSakarya’da böyle bir durum yok. Sakarya’da otopark sorunu var mı? Var ama yaptığımız otoparkın yarısı boş. Bu kültürü de oluşturmalıyız. Nasipse Çark Caddesi bölgesine de katlı bir otopark kazandıracağız. Sakarya kendi ölçeğindeki belediyelerden daha rahat bir trafikle karşı karşıya. Dolayısıyla bunları kronik sorunlar olarak değerlendirmek zor. Ancak ortada bir sorun varsa bunları küçümsemeden çözüm yolları üretmek de bizim işimiz. Trafiği anlık olarak takip ediyoruz.

YOLCU POTANSİYELİ BELLİ

Büyükşehirleri büyükşehir yapan özelliklerin başında raylı sistem taşımacılığı geliyor. Bizde neden yok?

Biz milletimizin parası ile iş yapıyoruz.Bu paraları yerinde kullanmalıyız. Trafikte belli aşamalar var. Şu an için toplu taşımayla yaptığımız taşımacılık büyük oranda talepleri karşılıyor. Raylı sistemi yapalım ama soru şu; “kimi nereden nereye taşıyacağız?”Kilometresi 5 milyon Euro’ya mal olacak bir iş yapacaksınız ancak tam olarak hangi hatta kullanacağınız belli olmasın! Böyle bir şey olabilir mi? Biz ulaşım master planı yaptık. Nerede kaç yolcupotansiyeliolduğunu biliyoruz. Büyükşehir Belediyesi’ni yaklaşık 600 milyon borca sokacaksınız. Ne için, şehrin imajına katkı sağlayacak bir raylı sistem yapmış olmak için… Ben öyle düşünmüyorum. Potansiyel oluştuğunda, raylı sistem zorunluluk olduğunda pek tabi ki bu sistemi kurarız. Ulaşımla ilgili her gün çalışma yapıyoruz. Şuan yazlık kavşağını büyütüyoruz. 6-7 yıl bölgenin ihtiyacını karşılayacak. Şimdi Atatürk Ortaokulu’nun oraya bir otopark daha yapıyoruz. Hem kuzeyde hem güneyde bu şekilde otopark konusunu halletmiş olacağız. Biz hepsini takip ediyoruz. Acil ihtiyaçlar varken acil olmayan ihtiyaçlara yönelmek olmaz. Bu işleri belli bir düzen içerisinde plan içerisinde yapmaya çalışıyoruz.

TRENİN GELMESİNİ EN ÇOK BİZ İSTEDİK

Ada treninin merkeze gelmesi için isteksiz davrandığınız, karşı çıktığınız defalarca yazıldı, çizildi. Trenin merkeze gelmesi bu kadar zor bir mesele miydi?

Öncelikle şunu hatırlatmak istiyorum; 2009 yılında belediye başkanı olarak göreve geldiğimde Gar Meydanı’nın durumunu hepimiz hatırlıyoruz. Kamulaştırma ve çevre düzenlemesi için Gar Meydanı’na 20 milyonun üzerinde bir harcama yaptık. Kurum olarak Gar Meydanı ile ilgili çok büyük bir sorumluluk üstlendik ve bu sorumluluğu hamdolsun yerine getirdik. Bizim bu konudaki hassasiyetimiz ortada. Bizim trenin gelmesine karşı çıkmamız asla söz konusu olamaz. Soru şu; biz trenin meydana gelmesine hangi gerekçeyle karşı çıkacağız? Bunlar nerden çıkıyor anlamak mümkün değil. Bizim karşı çıkmamızla ilgili bir durum yok, burada TCDD’nin bir uygulaması söz konusu. Buna göre birinci geçitteüst geçit olacak. İkinci ve üçüncü geçitler kapatılacak.Şehir ortadan ikiye bölünecek ve tren böyle gelecek. Biz bu şehri her yönüyle korumak zorundayız. Treni yeraltından alalım dedik, proje yaptırdık. Maliyeti 280 milyon diye projeaskıya alındı. Tren yeraltına alınmayınca biz tekrardan bir proje ile gittik.Maltepe’de yeni bir gar inşa edelim.Geçitlerden kurtulalım.Maltepe’ye güzel bir gar yapalım ve tren oraya gelsin. Biz bu konuyu kapatmadık. Hala üzerinde çalışıyoruz. Ancak şimdi hepimiz şuna cevap verelim; eğer geçitler kapanırsa bu şehirde trafik diye bir şey kalır mı?

HARİKA BİR ÇARŞI OLACAK

Uzunçarşı restorasyonunda sona gelindi, ortaya çıkan görüntü içinize sindi mi?

Uzunçarşı, şehrimizin en özel alanlarından biri. Gerek tarihi özelliği gerekse mimari ve sosyolojik özellikleriyle bizim için değerli bir alan. Buranın güzelleştirilmesi, çağa uygun bir şekilde yenilenmesi için bir çalışma başlattık. Nasipse sona geliyoruz. Birinci ve ikinci etap çalışmaları sürüyor. Beklenmedik durumlar ile karşılaşmış olmamıza rağmen çok güzel birşey çıktı ortaya. Kötü bir görüntü vardı. İşler bittikten sonra herkes unuttu. İnşallah üçüncü etabı da başlatacağız. İnşallah sonuçta ortaya harika bir çarşı çıkacak.

KAMULAŞTIRMALAR SIKINTI

Sakarya nehri rekreasyon projesi rüya proje olarak lanse edildi. Ancak projenin ilk etabı tamamlanabildi, buprojeden vaz mı geçilecek?

Mülkiyet meselesi çözülmediği için inanılmaz sıkıntılar ortaya çıkıyor. Serdivan’da 2000’li yıllarında imar uygulamaları ile yolları açtık. Orada hangi yol yapılmak isteniyorsa davet geldiği an gidip yolu açıyorduk. Çünkü herhangi bir kamulaştırma yoktu.Kamulaştırmanın böyle büyük projelerde ne kadar önemli olduğunu anlatmak için bu örneği verdim. Nehir etrafında yapılacak proje ortadan kalkmadı etapetapdevam edecek. Şu anda nehir yatağının temizlenmesini tamamladık. Karşı tarafta bir bisiklet parkuru ile ilgili çalışmamız var. ProjeTarım Bakanlığı’nda inceleniyor. Dünyanın her yerinde nehirler şehirlerin ortasında kalmış ve düzenleme yapılmış, nehirlerin iki yakasında şehirler kurulmuş. Sadece bizim coğrafyamızda nehirlerle ilgili durum biraz farklı. Hayalim Sakarya nehrini şehir ile bütünleştirmek ve şehrin nehri çok daha yoğun bir şekilde kullanmasını amaçlamak. Arıtma tesislerimiz bitti. Bizim bölgemizde nehirde kirlilik yok. En büyük sıkıntı orada kamulaştırma işi. 15 Temmuz Bulvarı’nın devamı yani yeni stadın hemen karşısından bir köprü ile Karapürçek kavşağına kadar bağlayacağız. O alandaki kamulaştırmaları bitirdik. Karayolları’nın bize bir teklifi oldu.Yeni stadın kuzey tarafından bir noktadan başlayarak köprüyü çapraz bir şekilde yapalım diye tabi orada yeni bir kamulaştırma ortaya çıktı. Karayolları siz kamulaştırmasını yapın biz imalatını yapalım diyor. Şimdi orada kamulaştırma çalışmalarımız var. Kamulaştırma bittikten sonra stadın Karasu tarafına doğrubaktığınızda orada bir üst geçit ve üst kavşakla yol Pekşenler’e bağlanacak. Dolayısıyla nehrin karşısına geçişide sağlamış olacağız.

ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPIYORUZ

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ülke genelinde bir kentsel dönüşüm çalışması başlatıldı. Bizde deprem bölgesiyiz, depreme hazırlık noktasında neler yapıyoruz?

Depreme hazırlık konusunda Sakarya üzerine düşen görevi yapıyor. Sakarya’nın tek sorunu depremden önce yapılmış ve hasar tespitlerinde sağlam raporu verilen çok katlı binalardır.  Türkiye’ye örnek olacak bir şekilde kat sınırlaması yapan bir şehiriz. Depreme en büyük hazırlık sağlam zeminli yapılarda sağlam binaların inşa edilmesidir. Biz bu konuda taviz vermiyoruz. Çok katlı hasar tespiti yapılmış binalar sorunu da hep birlikte çözmeliyiz. Biz belediye olarak üzerimize düşen görevleri yapıyoruz. Bu konuda vatandaşlarımıza da destek veriyoruz. Ancak bu bizim tek başımıza çözeceğimiz bir konu değil, hep birlikte adım atmalıyız. Kentsel dönüşüm meselelerini ilçe belediyeler yapıyor.Biz sadece planlama konusunda yardımcı oluyoruz.

PLANLARA SADIK KALMALIYIZ

Her meclis toplantısında gündemin büyük bir bölümünü imar plan değişiklikleri ve tadilatları oluşturuyor. Neden bütün planlarımızı başta yapıp sonra o planlara sadık kalamıyoruz?

16 tane ilçemiz var. 16 ilçede 25 binlik ve 5 binlik planlarımızı yapıyoruz. Bunu yaparken her ilçenin kendine özgü özellikleri var. Dünya’nın gelişmiş hiçbir ülkesinde imar tadilatı diye bir şey yok, bir plan yapılır ve o plana sadık kalınır. Maalesef bahsetmiş olduğunuz şekliyle imarla sürekli oynamak doğru bir tarz değil. Planların yapılıp, bu planlara sadık kalınması gerekiyor. Plan var ama uygulamada sürekli sıkıntı çekiyoruz. Sayı biraz kabarık gibi görünüyor fakat 16 ilçeden 3’er 5’er tadilat teklifi gelse bu sayı 60-70’i buluyor. Bu da haliyle fazla imar değişikliği olarak algılanıyor.

NEREDE EKSİK VARSA ORADAYIZ

Bütün yatırımları neden Serdivan’a yapıyorsunuz ya da böyle bir algı neden var toplumda?

Her seferinde söylüyorum;biz bu konuda hakikaten adaletli davranıyoruz. Taraklı’nınnüfus oranına göre Serdivan’a yaptığımız hizmetten daha fazlasını yaptığımızı göreceksiniz.Serdivan’da yeni yollar yaptık.Kamulaştırma olmadığı için sadece imalat yapıyoruz. Çok yüklü bir maliyeti yok. Adapazarı’nı neden konuşmuyorsunuz?  Şehribaştanbaşa yeniledik.Asfalt yaptık, sosyal projeler ürettik. İtfaiye binaları, köprüler yaptık. Geyve’ye 150 milyonluk yatırım yaptık. Nerede eksik varsa oradayız. 

DİDİŞMEYE HAKKIMIZ YOK

Kurumlar arası uyum ve işbirliği hususunda Büyükşehir örnek gösteriliyor. Sivil toplum kuruluşlarıyla, iş dünyası ile üniversite ile her yerle uyum içerisinde çalışıyorsunuz. Aynı uyumun AK Parti içinde olmadığı söyleniyor. Milletvekilleri, belediye başkanları ve teşkilat mensupları arasında bir çekişme mi var?

Biz bu şehrin sahibi değil, emanetçileriyiz. Bu şehre hizmet etmek isteyen herkesle işbirliği yapmak bizim görevimiz. Kurumsal bir korumacılığımda yok. Elimizde imkân varsa her kuruma yardımcı olmaya çalışıyorum. Elimizden geldiği kadar ilişkileri iyi tutmaya çalışıyoruz.Bu şehirde yaşayan insanların bir arada kardeşçe yaşamaları için gayret gösteriyoruz. Herkesle iyi ilişkiler kurarak bu şehre bir şeyler kazandırmaya çalışıyorum. Milletvekilleri ile herhangi bir sorunumuz olamaz. Onların seçim kazanması için elimizden geleni yaptığımız gibi onlarla da bu işleri iyi götürmek ve beraber götürmenin amacı içerisindeyiz. Vekillerimizin de bu konudaki bakış açısı bu şekilde. Biz hepimiz şunu çok iyi biliyoruz. Sakarya, siyaset, Türkiye bizim kişisel tutumlarımıza kurban edeceğimiz şeyler değil. Vatandaşlarımız bizleri bu makama getirirken birbirimizle didişmek için getirmiyor. İyi niyetle çalışalım, hizmet üretelim diye getiriyor. Biz bunun farkındayız. Bakış açımız budur. Sayın vekillerimizle olduğu gibi Sayın valimizle, rektörümüzle, ticaret ve esnaf odamızla, sivil toplum temsilcilerimizle, muhtarlarımızla gayet güzel bir diyalog kurduk. Hamdolsun herhangi bir sorun yok. Bizler 2019 Mart’ına değil, 2019’un Kasım’ına odaklanmış durumundayız. Eğer istediğimiz sonuçlara ulaşamazsak 2019’un Mart’ında elde ettiğimiz sonuçların hiçbir anlamı yok. Önemli olan ülkemizin, vatanımızın geleceğidir. Bunun için çok çalışıp, çok üretip, vatandaşımızın gönlünü kazanmak durumundayız.”

Editör: Haber Merkezi