Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla ülkemizin normale dönmesi için çalışmalar başlatıldığını söyleyen AK Parti Milletvekili Çiğdem Atabek, “Başta sağlık, eğitim, ulaşım ve turizm olmak üzere kapsamlı yol haritaları belirlendi. Ramazan Bayramı sonrası aşama aşama normalleşeceğimize inanıyorum. Bunun için de kesinlikle maske, hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uymaya devam etmemiz gerekiyor” dedi

HİÇ BU KADAR EVDE KALMAMIŞTIM
Korana günleri nasıl geçiyor? Tüm gün evde kaldığınızda zamanınızı nasıl geçiyorsunuz?
Çiğdem ATABEK: Tüm insanlık, hayatında yeni bir süreç deneyimledi… Şimdiye kadar hayatımın hiçbir evresinde bu kadar uzun süre evde vakit geçirmemiştim doğrusu. Ailemle birlikte vakit geçiriyoruz, telefon trafikleri devam ediyor, tabii anne olunca çocuklar ve evin ihtiyaçları da ön planda oluyor. Ev kadınlığının da ne kadar zor olduğunu bir kez daha tecrübe etmiş olduk. Makrome, etamin gibi daha önce denemediğim el işlerini denedim, çocukların odaları için tablolar yaptım. Pide, lahmacun, ekmek her türünü denedik mesela. Boncuk ve Müezza ile de bolca vakit geçiriyoruz. (Kedilerimiz)

MECLİS’TE ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR
Hastalığın ilk görüldüğü günden bu yana geçen 2 aylık süreçte neler yaptınız?
Çiğdem ATABEK: Süreç içinde pandemi sebebiyle oluşacak ya da oluşmuş mağduriyetleri engellemek veya azaltmak adına TBMM’de önemli kanun çalışmaları oldu. TBMM çalışmaları dışında ben de zorunlu olmadıkça evde kaldım. Yüz yüze
görüşemesek de birçok kişi ile telefon vasıtasıyla görüşerek şehirde sürecin doğru yönetilmesine katkı sunmaya ve bize yansıyan sıkıntıları çözmeye çalıştık.

FİLM, DİZİ VE KİTAPLARA DEVAM
Kitap okuyor, film izliyor musunuz? Şayet böyleyse en son okuduğunuz kitaplar ve izlediğiniz filmler neler?
Çiğdem ATABEK: Çocuklardan ve ev telaşından vakit buldukça evet.  Ramazan’da tefsir ve hadis okudum ağırlıklı, öncesinde de Alev Alatlı’nın ‘Bize Yön Veren Metinler’ iki ciltlik bir seri ve ‘Off The Record’ Yavuz Donat’la söyleşi kitaplarını okumuştum. Söyleşi kitaplarını da seviyorum, deneyim transferi için çok faydalı oluyor. Bu dönemde hayatımda fırsat bulamadığım kadar film ve dizi izledim. Film ve dizi izleme platformlarından ağırlıklı takip ediyorum. Türk yapımı en son ‘Yunus Emre’ dizisini çocuklarla birlikte izledik, yabancı yapım olarak da ‘Designated Survivor’ ve ‘House Of Cards’ dizilerini
izledim.

KURALLARA UYMAMIZ GEREKİYOR
Herkes tam anlamıyla ne zaman normalleşeceğimizi merak ediyor. Sizin bu konudaki öngörünüz nedir?
Çiğdem ATABEK:
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla ülkemizin normale dönmesi için çalışmalar başlatıldı biliyorsunuz, bu sürecin koordinasyonu da Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından yürütülüyor. Başta sağlık, eğitim, ulaşım ve turizm olmak üzere kapsamlı yol haritaları belirlendi. Ramazan Bayramı sonrası aşama aşama normalleşeceğimize inanıyorum. Kazanımları kaybetmeden, ancak normalleşme sürecinde başarılı olabiliriz. Bunun için de kesinlikle maske, hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uymaya devam etmemiz gerekiyor. Biz zaten temizliğe önem veren bir milletiz, bundan sonrası için de hayatımıza bunları eklediğimizde bu tarz süreçleri en az hasarla atlatırız inşaallah.

TÜRKİYE SÜRECİ DOĞRU YÖNETTİ
Ticaret hayatını da yakından bilen bir insan olarak ekonominin seyrini nasıl görüyorsunuz? Ekonomik gelişmelerin virüsten daha ağır tahribat bırakacağı iddialarına katılıyor musunuz?
Çiğdem ATABEK
: Pandemi sebebiyle yaklaşık 3 milyar insan evlerinde karantinaya çekildi, bu da uluslararası ticarette daralmalara ve sınır ötesi sermaye hareketlerinin sert dalgalanmasına sebep oldu. Fitch Ratings uluslararası bir kredi derecelendirme kuruluşu ve küresel ekonominin bu yıl yüzde 3.9 daralacağını öngörüyor. Bizde ise iç piyasa talebinin dinamikliği, dış kaynaklı krediye bağımlılığın düşük olması ve hızlıca Ekonomik İstikrar Kalkanı Tedbir Paketi’nin devreye sokulması ile birçok ülkeye göre süreci daha derli toplu götürmemizi sağladı. Normalleşme süreciyle ekonomi katmanlara yayıldıkça ötelenen talepler canlanacak ve üretim eski hızına kavuşacaktır. Türkiye süreci başından beri doğru yönetti ve uluslararası platformlarda da bu anlamda güven tazeledi. Bunun hem ihracata hem turizme yansımalarını da süreç içinde göreceğimizi düşünüyorum. Konuya global baktığımızda uzun vadede bu süreçten güçlenerek çıkacağımıza inanıyorum. Her kriz doğru yönetildiğinde fırsata dönüşür.

BELEDİYELERİMİZ ÇOK BAŞARILI
Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere ilimizdeki belediyelerin Korana virüsle mücadelesini başarılı buluyor musunuz?
Çiğdem ATABEK: Kesinlikle çok başarılı buluyorum; ‘çok’ kelimesini özellikle ekliyorum. Sebebi de şu: İlk defa böyle bir pandemi süreci atlatıyoruz. Deneyimlemediğimiz ve bilmediğimiz bir süreçti ama başta Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere tüm belediyelerimiz kaosa düşmeden, kafa karışıklığı yaşamadan, uygulanabilir yol haritaları çizerek süreci en iyi şekilde yönettiler. Öncelikle acil ihtiyaç kapsamındaki kalemleri vatandaşlarımıza ulaştırdılar. Maske, dezenfektan, kolonya gibi… Akabinde uzun süreli evde kalmaktan kaynaklı farklı ihtiyaçlar oluştu, mesela birçok haneye talep doğrultusunda Büyükşehir’imiz kitaplar dağıttı ve tabii tüm belediyelerimiz erzak sıkıntısı çeken ya da farklı ihtiyaçları olup karşılayamayan birçok aileye can suyu oldu. Zabıtalarımız markete gidemeyen, ihtiyaçlarını karşılayamayan ailelerimize bizzat destek oldu. Vefa destek gruplarımızda birçok kamu görevlimiz gönüllü yer aldı. İşyerlerini dezenfekte etmekten tutun da sokakta dezenfekte kabinlerine kadar esnafın ve sokaktaki vatandaşın hayatını kolaylaştıracak birçok hizmet veriliyor. Son olarak yine Büyükşehir Belediyemizin açıkladığı ‘Ekonomik Destek Paketi’ esnafımıza nefes aldıracak türden bir destek oldu. Başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem Yüce olmak üzere her bir belediye başkanımıza sizin vesilenizle buradan bir kez daha teşekkür
ediyorum.

VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞTIK
Milletvekilliğinde 2 seneyi doldurmak üzeresiniz. Bu 2 yıl nasıl geçti?
Çiğdem ATABEK
: Her vakti çok yoğun ve bereketli geçirdik, birçok hemşerimiz ile bir araya geldik ve onlarla ilgilenmeye çalıştık. Bir yerel seçim atlattık ve Cumhur İttifakı olarak Sakarya’da büyük bir başarı sağladık. Şehrimiz için yapabileceğimiz ne varsa var gücümüz ile çalıştık. Yurt dışı komisyonlarında görevlerim vardı, gittiğimiz her ülkede hem
insanı hem toprağı münbit memleketimi hem de destanlar şehri Sakarya’mı en iyi şekilde temsil etmeye çalıştım.

SAHADA OLMAK BENİ DAHA ÇOK ÇEKİYOR
Uzun yıllardır siyasetin içindesiniz... Parlamento’da yapılan siyaset mi daha zor, sokakta yapılan mı?
Çiğdem ATABEK: Elbette her ikisinin zorluğu ayrı ama her zorlukla birlikte mutlaka bir kolaylık da var. Her zaman sahada olmak, insanlarla iç içe olmak, onlarla hemhal olmak beni daha çok çekiyor doğrusu… Sokaktaki siyasetin işin mutfağı olduğuna inanıyorum ve belki teşkilatlarda uzun süre geçirmiş olmak da böyle hissettiriyor olabilir. Çünkü teşkilatçı iseniz sizin çalışma alanınız zaten sokaklar oluyor.

GÖNÜLLERE HİTAP ETMEK DE ÖNEMLİ
Kadın milletvekili olmanın avantaj ve dezavantajları neler?
Çiğdem ATABEK
: Kadının aile içindeki rolünün çok önemli olduğuna inanıyorum çünkü bir kale ya içten fethedilir ya da yıkılır. O sebeple bu kimliğini ikinci plana atmadan icra ettiğin her alanda elbette yükün iki kat. İş kadını olabilirsin, bir akademisyen veya bir sağlıkçı ya da bir işçi veya bir milletvekili; aileni önemsiyor isen elbette yükün bir erkeğe göre fazladır. Ama bunu bir dezavantaj olarak da görmüyorum. Rabbim kaldıramayacağı yükü kuluna vermez. Kadın siyasetçi iseniz her evin kapısını rahatlıkla çalıp haneye misafir olabiliyorsunuz. Kadınların empati özelliğinin de daha çok olduğuna inanıyorum. Bir kadın sıkıntısını, derdini bir kadına daha kolay anlatabiliyor. Bir diğer avantaj da şu ki kadınlar yaptıkları işe duyguyu daha çok katıyorlar. Bizim alanımızda da insanların aklına hitap etmek kadar gönlüne de hitap etmek önemli.

KAVGA ANLARINDA ÇOK GERİLİYORUM
Zaman zaman Meclis’te son derece gergin ortamlar oluşuyor, yumruk yumruğa kavgalar meydana geliyor. Ne hissediyorsunuz bu gibi anlarda?
Çiğdem ATABEK: Çok geriliyorum çünkü kavgadan hiç hoşlanmıyorum. Ama maalesef bazı provokatif kişilikler var ki bunlar genellikle kavga çıkması için üstün performans sergiliyorlar, çünkü bundan besleniyorlar. Bazı zamanlarda sizlerin de takip ettiği üzere cevap vermesi zorunlu hale gelen durumlar oluşunca da o hoş olmayan kareler yansıyor…

HER İNSANIN DEĞERLERİ VARDIR
Sakin ve naif bir kişiliğiniz olmasına karşın zaman zaman bilhassa sosyal medyada hırçınlaştığınızı görüyoruz? Bazen bilhassa muhalefet vekillerine çok sert ifadelerle saldırıyorsunuz. Bu ruh hali Meclis’in havasından, suyundan mı kaynaklanıyor?
Çiğdem ATABEK
: Bu soru bana rahmeti Mehmet Akif’in dizelerini hatırlattı:

Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Dikleşmeden dik durmanın önemli olduğuna inanıyorum. Her insanın değerleri vardır, benim de değer olarak gördüğüm şeylere kim saldırırsa elbette hak ettiği şekilde, anladığı dilden mukabele görür…

ORTAK PAYDADA BULUŞMAYI İSTERDİM
Önceki dönemlerde AK Parti Sakarya milletvekilleri bir araya gelmedikleri için eleştirilirdi. Şu an mevcut 4 milletvekili olarak sık sık bir araya geliyor ve uyum içinde çalışıyorsunuz. Neden bu birliktelik diğer partilerin Sakarya milletvekilleri ile de sağlanmıyor? Sakarya ortak paydasında buluşulamaz mı?
Çiğdem ATABEK: Şehri ilgilendiren her hususta sadece milletvekillerimiz olarak da değil, o konu ile ilgili tüm unsurlarla, tüm yetkililerle ve sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geliyoruz. Konsensüs ile bütün kararları almaya çalışıyoruz lakin maksadı üzüm yemek değil bağcı dövmek olan bir zihniyet ile nasıl birliktelik sağlanır? Bu güzel şehrimizi sadece muhalefet malzemesi yapmak uğruna devamlı olumsuzluklar ile anmak bizi nasıl ortak Sakarya paydasında buluşturacak? Yapılan hangi güzel hizmet takdir gördü muhalefet milletvekilleri tarafından? Samimiyetle söylüyorum ki ortak paydada buluşmayı gönlüm çok arzu ederdi…

ERKEN SEÇİM BEKLEMİYORUM
Erken seçim bekliyor musunuz?
Çiğdem ATABEK
: Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın zaman zaman muhalefetin erken seçim çağrılarına verdiği cevabı hatırlarsanız Engin Bey. 2023 Haziran’dan önce seçim yapılmayacağını bundan sapmanın söz konusu olmadığını ve açıklanan tarihlerde seçim yapılmasını birilerine öğreteceklerini ifade etmişti. Erken seçim beklemiyorum, bunu dillendirenlerin hangi maksat taşıdıklarını hepimiz gayet iyi biliyoruz. Muhalefet zaten yıllardır yaşadığı seçim sonuçlarının buhranı ile seçim ertesinde erken seçim söylemiyle kendini pansuman etmeye çalışıyor ama onların yaraları çok daha derin…

GÖREVİN HAKKINI VERMEYE ÇALIŞIYORUZ
En kolay ulaşılabilir milletvekili olarak görülüyorsunuz. Bu durumun size ekstra yük yüklediğini düşünüyor musunuz?
Çiğdem ATABEK:
Hangi milletvekilimizi ararsanız arayın, emin olun ki herkes bir telefon kadar uzak. Zaten meclis telefonlarımız direk arama motorlarından çıkar ve her zaman ulaşılabilir çünkü çalışma arkadaşlarımız yerlerinde değilse sabit hat direk cep tellerine yönlendirmede. Bizim cep telefonlarımız da birçok kişide mevcut. Görüştüğümüz herkes ile yakından ilgileniyoruz. Bazı talepler makul ve yapılabilir ama bazıları imkânsız; öyle durumlarda da neden olamayacağını makul ve mantıklı şekilde izah ediyoruz. Milletimizi, hemşehrilerimizi temsil etmek için Gazi Meclisimize seçildik, yük olarak görmek ne mümkün! Bu şerefli görevin hakkını vermek bütün derdimiz…

KENDİMİ ONLARIN YERİNE KOYUYORUM
İnsanların bitmek tükenmek bilmeyen istek ve şikayetleri ile nasıl başa çıkıyorsunuz? “Nereden bulaştım şu siyasete” dediğiniz oluyor mu hiç?
Çiğdem ATABEK: Açıkçası kimse derdi, sıkıntısı olmasa gelip kapımızı çalmaz. Arayan ya da gelen kişi konuşurken kendimi onun yerine koyarak dinlemeye çalışıyorum. ‘Nereden bulaştım şu siyasete’ demiyorum. Rabbime şükür ediyorum ki derde derman olmaya çalışmak sünnettir. Böyle görevlerde de insanlığa hizmet etme imkânı var ki bu çok kıymetli…
 

MAÇLARDA YAŞADIĞIM DUYGULAR TARİFSİZ
Zaman zaman Sakaryaspor maçlarında gördük sizi. O atmosferi ve yaşadıklarınızı değerlendirir misiniz? Sakaryaspor lig atlayabilecek mi sizce?
Çiğdem ATABEK: Futboldan anlamayan ve hatta maç seyretme kültürü de olmayan birisi olarak Sakaryaspor maçlarında yaşadığım duygular tarifsiz. Maç boyunca
kalbim küt küt atıyor  Bir sporcumuz sakatlanınca acayip stres oluyorum. Bolca dua ediyorum, kazanınca çok mutlu oluyorum, kaybedince de çok üzülüyorum. Tatangalar’ın olduğu tribün tarafı muhteşem oluyor, coşkuları ve birliktelikleri, senkronzisyonları çok etkileyici. Yer yer sahayı bırakıp tribünleri izleyip alkışlıyorum İnşaallah bize bir üst lig heyecanı da yaşatırlar.

HİÇBİR ŞEY PLANLARIM DOĞRULTUSUNDA İLERLEMEDİ
Ne kadar süre siyasetin içinde olacaksınız? Kendisine bir süre belirlediniz mi bu konuda? Ve de siyasetten sonrası için planlarınız var mı?
Çiğdem ATABEK: Hayatımda hiçbir şey planlarım doğrultusunda ilerlemedi. Tamamıyla Rabbimin takdiri diyenlerdenim. Neyin hayırlı olduğu bilmek imkânsız ama bilene bırakmak en hayırlı yolu seçmek oluyor. Siyasetten sonrası için de planlarım yok. Sebebi de şu; yapılacak o kadar çok şey var ki günü gelince alternatiflerden birisi değerlendirilebilir. Patentlerini yıllar önce aldığım bazı marka çalışmalarım var, belki onlardan birini hayata geçiririm. Ama Korona bize çok uzun vadeli plan da yapsak her şeyin bir anda değişebileceğini gösterdi o sebeple akışta kalmayı ve akışın sahibine kendimi bırakmayı tercih ediyorum…
 

‘SEN İYİ OL Kİ BEN DE İYİ OLAYIM’
Son olarak gazetemiz aracılığıyla Sakaryalılara neler söylemek istersiniz?

Çiğdem ATABEK: Kıymetli hemşehrilerimizle el ele vererek bu süreci en az kayıpla atlatmak en büyük arzumuz. Hem kendimizi hem de birbirimizi düşünmemiz gereken bir süreçteyiz. “Sen iyi ol ki ben de iyi olayım” diyoruz. Rehavete kapılmadan, tamamen normalleşinceye kadar tüm hemşehrilerimizi büyük bir titizlik göstermeye davet ediyorum. Başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere emeği geçen herkese ve her türlü şart altında da bizi haber almaktan geri koymayan sizin nezdinizde tüm basın mensuplarına da yürekten teşekkür ediyorum

Editör: Haber Merkezi