Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bir yandan memleket meselelerine kafa yorarken öte taraftan da seçim çalışmalarını sürdürüyor…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde bu kapsamda daha önceki dönemlerde belediye başkanlığı yapmış isimlerle Ankara’da bir toplantı gerçekleştirdi…

Toplantıya Sakarya’dan başta Zeki Toçoğlu olmak üzere önceki dönemlerde belediye başkanlığı yapmış isimler de katıldı…

Hatta Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Zeki Toçoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la aynı masada yemek yedi…

Toçoğlu, toplantı sonrası sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Sayın Cumhurbaşkanımızın daveti ile eski belediye başkanı arkadaşlarımızla Ankara’da bir araya geldik. Çok verimli bir toplantı oldu. Önümüzdeki seçimlerde partimizin yeniden büyük bir zafer yaşaması için hep birlikte çalışacağız” ifadelerini kullandı…

AK Parti İl ve İlçe Teşkilatları da geçtiğimiz Ramazan ayında yaptıkları programlarda partiye geçmişte katkı sağlamış isimlere “vefa ziyaretleri” gerçekleştirmişti…

Bilhassa İl Başkanı Yunus Tever ile Milletvekili Çiğdem Atabek bu tür ziyaretlerde fotoğraflar da vermişti…

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un da sadece kendi partililerine değil, Sakarya’nın önde gelen ve de şehir eşrafı tabir edilen kesimlerine ziyaretler gerçekleştirip onlarla bir araya geldiğini görmüştük…

Şu gerçeği herkes kabul ediyor ki önümüzdeki seçim Erdoğan ve AK Parti açısından en zor geçmesi beklenen seçim…

Tek bir oy bile, verilecek en ufak bir destek bile büyük önem arz ediyor…

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu itibarla geçmişte bu partiye emek vermiş, hizmet etmiş insanları da sahada görmek istiyor…

Kimsenin küstürülmemesini, kimsenin dışlanmamasını istiyor ve de parti kurmaylarına bu hususta dikkatli ve özenli olunması talimatı veriyor…

Milletvekilleri arasında, belediye başkanları arasında, il ve ilçe başkanları arasında ve de tüm bu isimlerin kendi aralarında kavga, sürtüşme ve de anlaşmazlık yaşanmasını istemiyor…

Kimseyle ilgili sitem ve şikâyet duymak istemiyor Cumhurbaşkanı Erdoğan…

Tabir-i caizse AK Parti çatısı altında bulunan insanların kişisel ikballerini değil parti menfaatlerini öncelemesini, herkesin işini en iyi şekilde yapmasını arzu ediyor…

Bu itibarla gerek milletvekilleri, gerekse vekil olmayı düşleyen isimlerin öncelikle partilerine, davalarına ve liderlerine sahip çıkması gerekiyor…

İl ve ilçe başkanlarının çok daha fazla sahaya basması, esnafı ziyaret etmesi, gençlerle buluşması, sokağa inmesi gerekiyor…

Başkanların yönetim kurulu üyelerini de aktif bir şekilde çalıştırması, bu dönemde hiç kimsenin yerinde oturmaması gerekiyor…

Belediye başkanlarına da bu dönemde büyük görev ve sorumluluklar düşüyor…

Partiyi ve lideri zor duruma düşürecek, oy kaybına neden olacak, toplum nezdinde partinin ve liderin itibarına gölge düşürecek hal ve hareketlerden, iş ve icraatlardan sakınmaları gerekiyor…

Milletvekilleri ile, il ve ilçe başkanları ile, diğer belediye başkanları ile, resmi kurumlar ile, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile iyi geçinmeleri ve de fırsat buldukça halkın içinde olmaları gerekiyor…

Kendilerinin değil partinin ve liderin reklamını yapmaları; kendi geleceklerini değil partilerinin ve liderlerinin geleceğini öncelemeleri gerekiyor…

Geçmişle hesaplaşma, kendi partililerine karşı husumet besleme, herkesi kendine rakip görme gibi ucuz hesaplar içerisine girme hakkı yok başkanların…

Her şeyden önemlisi, ekonominin bu denli kırılgan olduğu dönemde kaynakları gereksiz ve lüzumsuz işlere harcamamaları, söz verdiği proje ve yatırımları bir an önce tamamlamaları ve bir delikli kuruşu dahi zayi etmemeleri gerekiyor…

Velhasılı kelam kendilerinden beklenenler bunlar…

Kimseyle kavga etmeyeceksiniz, kimseyi dışlamayacaksınız, kaynakları çarçur etmeyeceksiniz, kendinize değil davanıza âşık olacaksınız, kimseyi kimseye şikâyet etmeyecek, sizleri şikâyet etmelerini gerektirecek icraatlardan da uzak duracaksınız!

Hiçbir getirisi olmayan saçma sapan işlerle uğraşmayacaksınız, sabah erken kalkacak ve daha az uyuyacaksınız, enerjinizi boş işlere değil partinize, davanıza ve liderinize değer katacak, onlara avantaj sağlayacak işlere harcayacaksınız…

“O benimle uğraşıyor, şu benim kuyumu kazıyor, falanca beni hedef alıyor, filanca beni bitirmeye çalışıyor” şeklindeki evham ve kuruntulardan kurtulup sadece ve sadece işinize odaklanacaksınız!

Erdoğan yoksa hiçbiriniz yoksunuz zaten…

Ama yapıp ettiklerinize dikkat etmezseniz Erdoğan’ın var olduğu yerde de yok olursunuz!

Benden söylemesi!