Bir Ayet-i Kerimede Allahü Teala şöyle buyurmaktadır: ‘’Mal ve çocuklarınızın sizin için birer imtihan olduğunu ve büyük mükafatın Allah katında bulunduğunu bilin’’ (Enfal Süresi: 28)

Toplumu oluşturan en temel unsur ailedir. Aile, akrabalık ilişkileri ile kişilerin birbirine bağlandığı en küçük toplumdur. İslam dini güçlü bir toplum oluşturmak için aileye önem vermiş ve aile ilişkilerine belli kurallar koymuştur. Kadın ve erkek birbirini tamamlayan iki varlıktır. Evliliklerde ‘’Allah’ın emri Peygamberin kavli’’ diyerek kız istenmesinin sebebi de evliliğin Allah (cc) tarafından emredilmesindendir. Peygamber Efendimiz (sav)’de :  ‘’ Nikah benim sünnetimdir. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse, benden değildir. Evleniniz. Çünkü ben kıyamet gününde diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla övüneceğim.’’buyurmuştur. Toplumun temel taşı olan aile, ancak nikah dediğimiz helallikle gerçekleşir ve insan neslinin devamı ile de toplum oluşur.  Aile toplumu oluşturacak olan bireyleri toplum hayatına hazırlar. Eğer evlatların yetiştirilmesinde bir eksiklik olursa toplumda çöküntüler meydana gelir. Toplumun çöküntüye uğramaması için koyulan kurallara uyulduğunda mutlu insanlar, mutlu aileler, mutlu toplum oluşur.

Peygamber Efendimiz (sav), Veda Hutbesi’nde dahi karı koca haklarından bahsederek aile hayatının  önemine dikkat çekmiştir. ‘’ Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı size tavsiye ederim. Siz kadınları Allah emaneti olarak aldınız. Onların iffet ve ismetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde haklarınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır.’’ ( Tirmizi)

Allahü Teala insanlık soyunun devamı ve korunması için evliliğe önem vermiş ve onu belli kurallarla yasalaştırmıştır. Çocuklar için aile, ahlaki terbiyesi ve gelişiminin başladığı yerdir. Milletlere bakıldığında taşıdığı özelliklerin tümü aile yapısında olan özelliklerdir. Sağlam aile yapısına önem veren toplumlarda milli bağlar da kuvvetli olur. Çocuklar; sorumluluğu, güveni, sabrı, şefkati,  merhameti, kişi haklarına saygıyı, fedakarlığı, disiplini, emanete riayeti güzel ahlakı, İslami yaşantıyı vb. bir çok özelliği ailede öğrenir. Bu sebeple Allah’ın emri ile peygamberler evlenerek topluma örnek olmuşlardır. İlk insan ve ilk peygamber olan Adem (as), Hz. Havva ile evlenerek ilk aile kurumuna örnek olmuştur.

Peygamber Efendimiz (sav):’’ Kimin evlenmeye gücü yeterse evlensin, evlenmeye gücü bulunmayan da oruca devam etsin. Çünkü oruç onun için (harama karşı) bir kalkandır.’’ ( İbn Mace, Nikah)

Ayet ve hadislerde olduğu gibi evlilik aile kurmanın gereğidir. Ümmet yetiştirilecek olan bir müessesedir. Bu müessesenin kurulmasında zorluk değil kolaylık gösterilmelidir. Allah (cc) emretmişse, kullarına bu emri yerine getirmek için kolaylık göstermek düşer. Düğün vb. dünyalık maddi sebeplerin ağırlaştırılması, Allah’ın emrinin geciktirilmesi anlamına gelir. Ailelerin kurulmasındaki gecikme kişileri harama bulaştırır.  Ahlaksızlıklar yayılır. Maddi manevi hastalıklar vuku bulur.

Evlenip aile kuracak olan kişilerin birbirlerine uygunluğu konusuna önem verilmeli, olmazsa boşanırız düşüncesi kesinlikle olmamalıdır. Arş-ı alayı titreten, melekleri hüzne boğan, şeytanı en çok sevindiren, Allahü Teala’nın en sevmediği helaldir çünkü boşanmak… Yuvalar sağlam temeller üzerine kurulsun ister Rabbimiz… Evlenilecek kişiyi seçme konusunda bir çok ayet ve hadisler bulunmaktadır. Allahü Teala şöyle buyurmuştur: ‘’Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız O’na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir, her şeyden haberdardır.’’ ( Hucurat Süresi: 13)  Bu sürede Allah katında değerli olanı eş olarak tercih etmemizi istemiştir.  Peygamber Efendimiz (sav) de bir hadisinde: ‘’ Kadın dört hasleti için nikahlanır: Malı için, nesebi (asaleti) için, güzelliği için, dini için. Sen dindar olanını seç de huzur bul.’’ ( Buhari, Nikah) diyerek eş seçiminin nasıl olacağını bildirmiştir. Eş seçimi konusunda bir çok ayet ve hadis mevcuttur.

Ailenin teknoloji ile birlikte zarara uğraması söz konusudur. Ahlaki değerlerin yerle yeksan edildiği dizi filimler, magazin haberlerindeki gayri meşru ilişkiler, yalanın ve hırsızlığın iyi gösterilmesi, şiddetin gerekli olduğu mesajının verilmesi aile ilişkilerini zedelemektedir. Kişiler toplumsal fayda odaklı yaşamlarında biz olmaktan mutluyken artık bireyselleşip ben olma yolundalar. Bu da toplumun çöküşüne zemin hazırlar. Yeniden ve derhal ben değil biz olabilmek ve peygamberimizin yolunda ümmet olmayı başarabilmek için evlatlarımızı doğru yetiştirmek zorundayız. Evlatlarımızın bize emanet olduğunu unutmamalıyız.

Evlatlarımızı iyi insan,  iyi Müslüman olarak yetiştirmek için  çaba göstermeliyiz. Allahü Teala’nın bizden istediği budur.

Bir evladın yetişmesinde pek çok faktör etkilidir. Anne, baba elinden geleni yapıp Allah’a karşı sorumluluklarını yerine getirmeli ve emanet olarak verilmiş olan yavruları yetiştirirken yapılan her şeyin ileriki nesle ulaşacağını bilerek tedbir almalıdır. Üzerinde olan vebal için çabalamalıdır. Bazen genlerin etkisi bazen çevrenin etkisi alınan tüm tedbirleri boşa çıkarabilir. O zaman da  Nuh (as)’ın Peygamberken elinden bir şey gelmediğini hatırlayıp, Rabbimize sığınmalı ve evlatlarımız için dualar etmeliyiz…

Rabbim evlatlarımızla imtihan etmesin. Cümlemize hayırlı nesiller nasip etsin. Bizi ve sevdiklerimizi sevdiklerinden eylesin. Tüm neslimizden bir tane bile fire verdirmesin.  Amiiin!..