AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili, kıymetli ağabeyim Ali İhsan Yavuz, bugünlerde yeniden gündemde…

Milletvekili Yavuz, boşaltılma kararı alınan okullarla ilgili CHP Grup Başkan Vekili Engin Özkoç ile polemik halinde…

----

Bu tartışmaya şimdilik değinmeyeceğim…

Öte yandan İstanbul seçimleri esnasında söylediği ya da söylemek istediği sözle ilgili de tartışmalar devam ediyor…

Dünyanın en anlamsız tartışması!

Öyle mi dedi, böyle mi dedi?

Aslında ne söylemek istedi?

Başı sonu belirsiz “Hiçbir şey olmasa da bir şey oldu” lafı üzerinden yürüyen anlamsız bir tartışma…

Kimsenin kimseyi ikna edemediği manasız bir kör dövüşü…

Özellikle muhalif siyasilerin aylardır üzerinde tepindiği bir mesele…

Eleştirilmesi gereken bunca hadise varken, gereksiz bir enerji ve zaman kaybı…

Bugüne kadar hiç bu konuyla ilgili yazı yazmamıştım…

Çünkü zannımca gerçekten önemsiz bir tartışmaydı…

Uzun yıllardır tanıdığım, bildiğim, bilgi birikimine güvendiğim, kendini yetiştirmeye ve bilhassa belagate verdiği öneme yakından şahit olduğum Ali İhsan Yavuz’un böyle anlamsız bir cümle sarf etmeyeceğinden daha en başından emindim zira…

Kaldı ki böyle bir cümle kurmuş olsa ne olur, kaç yazar!

Belli ki dil sürçmesidir ya da o anda gelişmiş yanlış bir mantıksal kurgudur…

Gayet uzun bir konuşmanın içerisinde, aşırı yoğun bir seçim ortamında istem dışı yaşanmış bir yol kazasıdır…

Ne olmuş yani!

Bu kadar üzerinde durmanın, bunu bu kadar gündem yapmanın ve büyütmenin ne anlamı vardı…

Konu bir şekilde yeniden gündeme gelince ve de A’dan Z’ye tüm gazeteciler bu meseleyi konu edinince “Kambersiz düğün olmaz” diyerek ben de bir iki kelam edeyim istedim…

Hele hele Fox TV spikeri Fatih Portakal’ın konuyu ısıtıp ısıtıp gündeme getirmesi açıkçası kanıma dokundu…

Bir ara Ahmet Hakan falan da gündemine almıştı meseleyi…

Bir dakika arkadaş!

Fatih Portakal; orda kal!

Yeri geldiği zaman biz de eleştiririz vekilimizi, ki eleştiriyoruz da zaten…

Hem de acımasız bir şekilde eleştiriyoruz…

Kendisine büyük sevgim ve saygım olmasına rağmen mesleğim gereği en çok da ben eleştiriyorum…

Ama müzmin ve azılı muhaliflerin temcit pilavı gibi, yanlış anlaşıldığı bariz bir konuşmayı sürekli gündeme taşımalarına; incir çekirdeğini bile doldurmayacak bir meseleyi ısıtıp ısıtıp gündeme getirmelerine ise eyvallah demeyiz…

Suni gündemlerle, anlamsız tartışmalarla; bilhassa bugünlerde tüm mesaisini şehrimiz için harcayan Sakarya’nın bir milletvekilini değersizleştirmeye çalışanlara siyasi görüşümüz ne olursa olsun bu fırsatı vermeyiz…

İlimizin güzide ve siyaseten zirvede bir milletvekilini bu gibi kimselere yem etmeyiz…

Hele ki bakanlığa bu kadar yaklaşmışken…

MUTLU IŞIKSU'YU NASIL DA UNUTMUŞUM!
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, bilhassa deprem güvenliğini sağlamaya yönelik kentsel dönüşüm projelerini destekleyeceğini ve bu konuda belediye başkanlarından proje beklediğini söylemişti…

----

Ben de bu köşeden, “Hiçbir belediye başkanı böyle bir proje hazırlayıp da Ali İhsan Yavuz’a götürmez” diye yazmıştım…

Lakin Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu’nun bu konuda hazırlık içinde olduğunu unutmuşum…

Adapazarı Belediyesi’nin kentsel dönüşümün ilk ayağı olan strateji belgesi oluşturma sürecini başarıyla tamamladığını da yine ben kaleme almıştım oysa…

Yaşlandıkça unutkanlığım da artmaya başladı….

Ne de olsa 40’a merdiveni dayadık, artık bir ayağımız çukurda…

O yüzden beni mazur görün…

Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu son meclis toplantısında bu konuyla ilgili üzerine düşeni yapacaklarını yineledi…

Hatta “Benim arkamda durun, bana yardımcı olun” diyerek meclis üyelerinden de destek istedi…

Göreve geldiği günden bu yana vatandaşı ziyaret ederek “Gönül belediyeciliği” talimatını harfiyen yerine getiren, başta kültürel faaliyetler olmak üzere birçok konuda daha şimdiden belediyeye sınıf atlatan Mutlu başkanın bu kadar hayati bir konuyu es geçmesi beklenemezdi zaten…

REYHAN ŞAHİN ŞEYTANIN BACAĞINI KIRABİLECEK Mİ?

Cumhuriyet Halk Partisi il başkanlık seçimi hafta sonunda gerçekleştirilecek…

----

Mevcut İl Başkanı Erdoğan Isır’ın yanı sıra eski il başkanı Ecevit Keleş ve avukat Reyhan Şahin başkanlık için yarışacak…

Reyhan Şahin pozitif enerjisi ve bilgi birikimi ile tanımaktan gurur duyduğum insanlar arasında yer alır…

Aileden gelen bir dostluğumuz da söz konusudur kendisiyle…

Nereye, ne şekilde aday olursa olsun, gönlüm her daim onun kazanmasından yanadır…

İki kez girdiği Baro başkanlık seçimlerinde maalesef muvaffak olamadı…

CHP’den aday olduğu Adapazarı Belediye başkan adaylığında da başarı elde edemedi…

Umarım bu sefer şeytanın bacağını kırar ve CHP’nin yeni il başkanı seçilir…

Daha önce de yazmıştım…

Ben başarısız insanların görevde kalmalarını doğru bulmuyorum….

İl Başkanı Erdoğan Isır’ın ne yapıp yapamadığı ortada…

CHP bir tane dahi belediye başkanlığı kazamadı…

Isır seçim öncesi “Her ilçeden meclis üyesi çıkaracağız” demişti ama o hedef de gerçekleşmedi…

Partiyi büyütemedi, küskünlükleri gideremedi…

Ecevit Keleş de daha önceden hem il başkanlığı, hem milletvekili adaylığı, hem de Büyükşehir Belediye başkan adaylığı yaptı…

Onun da partiye aman aman bir katkısını göremedik…

O yüzden ben delege olsam oyumu gözümü kırpmadan Reyhan ablaya verirdim…

Hem partiyi iddialı bir hale getireceğine olan inancım, hem de yıllardır devam eden hizip ve gruplaşmaları sonlandıracağına yönelik beklentim, hem de iyi niyetine, zarafetine ve bu yarışı çirkinleştirmeyen tavrına olan saygım gereği kendisine verirdim oyumu…

Hem de gözümü bile kırpmadan!

BURAYA DA PARKOMAT KONULUR MU!

Büyükşehir Belediyesi’nin Araştırma Hastanesi’nin bulunduğu caddeye parkomat koyması tepki çekmeye devam ediyor…

----

Neredeyse gün aşırı bu konuyla ilgili sitem dolu mesajlar ve telefonlar alıyorum…

“Milletin canıyla uğraştığı bir ortamda bir de parkomat fişiyle mi uğraşacağız” diyor vatandaşlar…

“Bölgedeki otopark sorunu daha tam anlamıyla çözülememişken böylesi bir yola tevessül etmek ne kadar doğru” diyerek isyan ediyorlar…

Sanki belediye sinekten yağ çıkarmaya çalışır gibi her yere nasıl para kazanırım gözüyle bakıyor gibi bir imaj oluşuyor insanların gözünde…

Belediye kanadı da gerçekten hastaneye gelen insanların o bölgeye park etmesi adına böyle bir yol seçtiklerini, öbür türlü alakasız insanların parklanma yaptığını ileri sürüyor…

İlgili yöneticiler bu konuda geri adım atacak mı atmayacak mı bilemiyorum lakin bu tasarruf belediyenin başını daha uzun bir süre ağrıtacağa benziyor…