Ben yeni fark ettim ama günler öncesinde başlamış meğer...
Şeker Fabrikası’ndan kaynaklanan, özellikle akşam saatlerinde çekilmez hale gelen küspe kokusu ve buna bağlı hava kirliliği, fabrika civarındaki konutlarda hayatı çekilmez hale getirmiş...
Oralarda kimi görsek, “Siz ne biçim gazetecisiniz. Bu çirkinliği yazmayıp da neyi yazacaksınız” deyip yapışıyor yakamıza...
Şikayet böyle olunca, dikkat kesildim...
Çark Mesire ve civarına yayılan o pis koku ve insanları pencere açamaz, balkona çıkamaz hale getiren kurumun yol açtığı kirli hava çekilir gibi değil...
Koca fabrika nasıl önlem almaz.
Olacak iş değil!
Şeker Fabrikası’ndan böyle şikayetler yoktu eskiden...
Özelleşmeyle birlikte etrafa saldıkları pis koku ve kirli havadan şikayet etmeyen yok denecek kadar az şimdi...
Kim ölçüyor fabrikaların yaydığı kirliliği...
Niye alınmaz önlem...
Bu nasıl bir devlet anlayışı, nerede Büyükşehir, nerede Adapazarı Belediyesi, nerede Çevre İl Müdürlüğü...
Millet bir yandan hastalıkla boğuşuyor evinde örtü döşek yatarak, bir yandan da pis koku ve kirli havayla başı dertte...
Nedir bu vurdumduymazlık...
İnsanlar soluk alamıyor...
Kimse dert edinmiyor!
Hani diyorlar ya “Sahipsiz bu şehir” diye...
Gel de hak verme, böyle sitem edenlere...
İnsan kış gelmesin istiyor...
Bakalım bu çıkış, ne sonuç verecek...
Sadece bekleyen biz değiliz...
Yakamızı ellerinden kurtaramadığımız birçok vatandaş var...
Onlar da merak içinde...