Arap vatandaşları ile dış ülkelerden oraya gidenler arasında bir anket yapılsa ve 100 şey sayılıp, “Sizce bunlardan hangisi Mekke için en lüzumsuz olanıdır ” diye sorulsa birinci sırayı alacağına dair bahse girebileceğimiz şey-hele hele herkesin cebinde bir adet telefon bulunup bu telefonun’da saati gösterdiği günümüzde- dünyanın en büyük “saat kulesi” dir.. 
                                                                                    ***

Mekke şehrinde ulaşım şebekesi fevkalâde ilkeldir..Akbil veya bizim Kart 54 sistemi gibi bir kolay abonman sistemiyle,orada bulunulan günlerde kullanılmak üzere 5-10 liraya temin edilebilecek bir kart alıp binilebilecek doğru dürüst bir otobüs veya metro sistemi -çok lüzumlu iken-mevcut değildir.. Hacılardan, Kâbeye çok uzak yerlerde kalanlar sabah gelir,ulaşım zorluğundan ötürü yatsıdan sonraya kadar bir kere bile otellerine uğrayamazlar... Diyelim ki taksiye bindiler. Taksimetre yoktur.Taksileri yönetecek yazıhaneler yoktur,avare dolaşıp yolcu ararlar. Bir bayram sabahının kalabalığında yorgunluktan bitap düşmüş birinden,700 metre ilerideki otele götürmeye karşılık 5 lira yerine 100 TL isteyebilecek kadar başıboşturlar.Mekke cadde ve sokaklarında modern dükkân, büfe, kafetarya gibi çağdaş şehirlerin vazgeçilmez unsurlarına rastlanmaz.Gazete alabileceğiniz, tost-sandviç yiyebileceğiniz büfeler yok gibi bir şeydir..Dükkân değil de sergi denebilecek vitrinsiz, kapısız,alaturka işyerleri çoğunluktadır.. Uluslararası market zincirleri,yiyecek-içecek zincirleri yoktur.Yani şehircilik bakımından tamamlanması gereken pek çok eksik vardır.. 
                                                                                     ***
Hac merasiminin en yoğun bölümü olan Arafat faslı,ulaşım açısından çok problemlidir.. 20 kilometre mesafede olan bu yere doğru gidişler 3-5 günde tamamlanır.3 milyon kişi orada toplanır.Arife günü görev bitince,3 milyon kişinin hepsi birden Mekkeye dönüşe geçmek ister.İşte o zaman ulaşım problemi ortaya çıkar,çünkü yaklaşık 50 bin otobüslük yolcu vardır ve bu otobüslerin yola koyulması mümkün değildir.. Modern ve pahalı tur şirketleri kendi müşterilerini iyi şartlarda naklederlerken ve Türkiyeden gelmiş olanların büyükçe bir kısmı iyi organizasyonla fazla sıkıntı çekmezlerken,çok kıt imkânlarla; Yemen, Etyopya,İran,Irak,Afganistan,Suriye, Fildişisahili gibi ülkelerden gelmiş olan milyonlarca kişi, Mekkeye dönerken ancak görenlerin inanabileceği kadar büyük sıkıntılar çekmekte, ve zaten çoğu 50-60 yaş üzeri olan bu insanların çok büyük bir kısmı, kadın-erkek, hasta-sağlam demeden 20 km.yolu “hac demek, meşakkat demektir” gibi telkinlerle yayan yürütülmektedir.. Koskoca krallık o 30 katlı binaları, sarayları yaparken,kendisine her yıl milyarlarca lira para bırakan hacıları bu yürüyüşten kurtarmaya yarayacak bir metro sistemini,hepsi hepsi Adapazarı- Söğütlü kadar bir mesafeye bunca senedir kuramamıştır. (Geçen yıl, göstermelik kabilinden,bazı görevlileri taşıyabilecek kapasitede bir tren çalıştırıldı) Bütün araziler devlete aittir,dünya kadar boş arazi mevcuttur, istimlâk sıkıntısı, oradan tasdik,buradan izin gibi mecburiyetler yoktur.Paranın nâmütenahi (yani sınırsız ) olduğu da o kutsal yerin dibine kadar inşa edilmiş 7 yıldızlı oteller,saraylar ve plâzalardan bellidir..Kâbe , ta dibine kadar sokulmuş anormal yüksek ,şatafatlı ama sakil ve lüzumsuz binaların yanında ,yapısal büyüklüğüyle değil ancak kendi mânevi büyüklüğüyle yer almaktadır.. İstanbulda, ön plândaki Dolmabahçe sarayına saygısızlık olmasın diye Swiss Otele fazla kat müsaadesi vermiyen Türkler için Kâbe’nin dibine kadar 40-50 kat inşaata izin verilmesini hoş karşılamak imkânsızdır.. 
                                                                                        ***
3,5 milyar dolar,yani 5 milyar (eski trilyon) liraya 230 dönüm üzerine yapılan saraylar,plâzalar,oteller,hepsi tamamlandı,sanki bir tek eksik vardı, o da dünyanın en büyük saat kulesi.Şimdi o da 230 kilo altın kullanılarak yapılınca herşey tamam oldu.. Saat Kulesinin ışıkları 30 km.den görülebilecekmiş... Uzun lâfın kısası: Ankara-Konya arasındaki hızlı tren işinin parasal tutarı 1 milyar lira ..Mekke’de şatafata harcanan 5 milyar lira ile 5 tane 300 km.lik Ankara-Konya hattı kurulabiliyor..Arafat ile Mekke arası ise sadece 20 kilometre olup o parayla oraya 75 tane metro hattı kurulabilecekken plâza,otel,saray ve sonunda da dünyanın en büyük saat kulesi yapıldı.. Yorgun Hacılar, Arafattan Mekkeye yirmi kilometrelik yolu yayan yürürken saat kulesinin lazer ışıkları ta oralarda gözlerine çarptıkça neler düşünecekler diye merak ediyoruz.....