Özgüven eksikliği ikili ilişkileri de, özel ilişkileri de fazlasıyla etki altında bırakan bir eksikliktir. Tamamlanması şarttır. Yoksa kişi duygularını iyi yönetemediği için sınırlarını çizemez bir hale gelir. Bu da kişinin ezilmesine, tepki verememesine, haklıyken haksız duruma düşmesine, fazla tolere etmesine, devamlı alttan almasına, sessiz kalmasına, adım atamamasına, kendi gibi olamamasına sebebiyet verir.

Böyle kişiler kendilerini ziyadesiyle pasif hissederler. Yaşadığı bu içsel baskıyla mutlu ve huzurlu bir hayat sürmelerine kendi kendilerine devamlı engel teşkil ederler. Mutluluk da mutsuzluk da bulaşıcıdır. Bir insan mutsuzsa sizi tam anlamıyla mutlu edemez. Belli süre sonra enerjiniz özgüveni eksik kişiler tarafından sömürülür ve siz git gide aşağıya çekilirsiniz. İkili ilişkilerinizde de özel ilişkilerinizde de gerilmeye, etki altında kaldığınız için istemsiz tepkiler vermeye başlarsınız. Hal böyle olunca da özgüven sıkıntısı yaşayan kişi sizin verdiğiniz tepkilerle daha da kendini etki altında hisseder ve pasifleşir, kabuğuna çekilir. Bu durum sizin öfkenizi kontrol altına almanızı sağlar evet, fakat yaşadığınız sıkıntıları tekrar tekrar belli aralıklarla yine yaşarsınız. Ve zamanla karşı tarafa duygularını dile getiremediği için, sınırlarını size karşı koruyamadığı için saygı duymamaya başlarsınız.

Özgüven eksikliği tedavi edilmesi gerekilen bir ruh halidir. Özgüven eksikliği olan insanlar saçmalamaktan korkarlar. Rezil olacağım, yanlış bir şey söyleyeceğim, bilmiyorum, dalga geçecekler algısına kapılırlar. Dalga geçilmemek, aşağılanmamak için hareketlerini sınırlandırırlar. Bedenen de kasılırlar. Bu duruş, oturuş, yürüyüşlerine dahi yansır.

Özgüven eksikliği olan insanlar özgüvenlerini düşüren şeyleri bir kağıda listelemeli, listedeki yazılanların bilinçli bir şekilde üzerine gidip duygularıyla yüzleşme yaşamalıdırlar. Beyin bilinçli bir şekilde olaylara yönelir üzerine giderse, yüzleşme yaşar ve çözüme ulaşıp iyileşir.

Özgüven sıkıntısı yaşayan kişilere bir başka önerim ayna karşısına geçip her gün on beş dakika saçmalamak. Şarkı söyleyebilirsiniz, abuk sabuk konuşabilirsiniz, kendinizle dalga geçebilirsiniz. Beynin buna da ihtiyacı var. Hayatın en keyifli anı saçmaladığınız ve kendinize güldüğünüz andır. Dalga geçilmemek ve aşağılanmamak adına bunları yapmaktan korktuğunuz için üzerine gider saçmalarsanız bu duygudan kurtulursunuz.

Sevgilerimle…