Hep bir mukayese vardır ve rahatsız edici bir durumdur bu, üstünlükten söz eden bir taraf olduğu için olsa gerek sevimsiz bir haldir.

Konu kişisel üstünlük değil ise su kaldırır tarafı vardır, mukayese edilmenin. Özendirici bir yanı olabilir, örnek oluşturur diye müracaat ederim ben bu yönteme.

Kişisellik üzerinden yapılabilecek mukayese ise sonradan edinilen kazanımlar üzerinden olabilir, insanın kendisini yetiştirmesi ve yeterli olması üzerinedir.

Bizim meselemiz yönetmek ve bu anlamda yeterlilik üzerine.

Her söze liyakat diye başlar ancak sözden öte taşıyamadığımız, eş dost ahbap akraba kayırmacılığı ile işi ehline vermeyip, sonuçlarına hayıflandığımız karşılaştırmalar tanıklığımız.

Sözü fazla uzatmaya gerek yok, Sakarya’ya yatırım, dününü ve bu gününü sorguladığımız her durum karşımıza Kocaeli ili ile mukayeseyi çıkarıyor.

Birçok kez konu edilmiştir her iki şehrin karşılaştırılmaları.

Sağlıkla ilgili bir yazı kaleme alıyorsunuz, ilk müracaat ettiğiniz veri hasta yatak kapasitesi ve yoğun bakım ünitesi, sonrasında da her iki şehrin durumunu gözden geçirmek.

Her alanda olduğu gibi bu hususta da mukayese kabul götürmez. Kocaeli ile aramızda kapanması kolay olmayan farklar var, çok önümüzdeler.

Özellikle bir husus var ki deyim yerinde ise isyan etmemek elde değil.

Aynı yatırım, genel ve yerel iktidar aynı anlaması güç olan farklı davranış.

Geçtiğimiz aylarda şehre ziyarete gelen Ulaştırma ve Alt yapı bakanı Adil Karaismailoğlu ile geçen ilginç diyalog;

Sakarya’ya raylı sistem konusunda 3 proje hazırladıklarını dile getiren başkan Ekrem Yüce “raylı sistemin ilk hattı bin yataklı hastaneye gidecek hat. Valilik ve Adliye Sarayı’ndan geçen ve Korucuk’a gidecek bir hat belirledik. Bakanımız bize 21 kilometrenin çok uzun olduğunu söyledi. Biz de ondan bin yataklı hastaneye kadar istedik.”

Aynı Bakan konu Kocaeli olunca farklı davranış sergiliyor.

Kocaeli’nde yeni yapılacak ilaveler ile 67 kilometrelik hat hayata geçirilecek ve yeni hayata geçirilecek hatlar ile ulaşım 77 kilometreye ulaşmış olacak. Kocaeli’ne fazla gelmeyen konu biz olunca niçin fazla olur.

Uluslararası standartlara uygun birden fazla fuar alanına sahip olmaları bir başka belirgin farkımız, biz de ise düzenlenen tüm etkinlikler seyyar nerede kurulacağı belli olmayan çadır tiyatrosu kıvamında.

Örnekleri artırmak mümkün.

Son dönemlerde ise bir fark var ki ziyaret eden herkesin ortak paydası, iki şehrin orta noktasında bulunan Kocaeli Belediyesine ait olan Ormanya mesire ve doğal yaşam parkı.

2020 yılı verilerine göre 5 milyon ziyaretçi ile projenin önemi ve 2 bin dönümlük alanı ile Avrupa’nın en büyük doğal yaşam parkı olma özelliğini de taşımakta.

İçerisinde birçok etkinliği barındıran eşsiz güzellikte ve örnek nitelikte.

İl Ormanı Tabiat Parkı 1030 hektar büyüklüğe sahip, Sapanca ve Arifiye sınırları içerisinde yer alan, Sapanca Gölü manzaralı eşsiz manzaraya hâkim olmasına karşın Ormanya ile mukayese dahi edilemeyecek durumda.

Doğanın hediyesi, işlenmesi ve hizmete sunulması adına çok da yatırım gerektirmeyen tabiat güzelliğine sahip bir alan.

Görmek için mücadele vermeye de gerek yok.

Hemen yanı başımızda var olan örneği görememek neresinden bakılsa anlaşılası bir durum değil, çekilecek kopya irtifa kaybına sebebiyet te vermeyecektir.

Nihai her iki yerel yönetim mensubiyeti aynı siyasal geleneğe ait.

Tespite ilişkin meselenin ilginç tarafı ki her iki yerel yönetim bilgisine sahip olmayan il dışından gelen ziyaretçilere ait olması, yani ön yargısız ve tarafsız bir gözle yapılan değerlendirme sonucu.

İl Ormanı Tabiat parkı ( İl Ormanı ) ve Ormanya Doğal Yaşam Parkı tanınırlık mukayesesi bile mümkün değil, Kocaeli’nin gölgesinde kalıyoruz sanırım.

Daha ötesi Ormanya ziyaretçilerinin önemli bölümünü oluşturmakta Sakarya’dan giden ziyaretçiler…

Ergün ÖZKAN

[email protected]