Avrupa ile başlayan ve gittikçe artacağı görülen kriz sanki bugün çıkmış gibi aksediliyor…

Yıllardır bizi sömüren, Müslüman kanından beslene ve de çağdaş, özgürlükçü, insana, hayvana saygılı, çok çalışkan, yardımsever maskesi altında dünyayı Müslümana dar eden Avrupa değil miydi?

Buna rağmen Erdoğan’a sorumluluğu yıkmaya çalışan bir krizciler cemaati peydah oldu…

Bu krizciler Avrupa’daki gurbetçilerimize referandumun maksadını ve Türkiye için önemini anlatmak isteyen iradeyi terör örgütüne değişen Batı’nın algı tuzağına düşenlerden oluşuyor…

Sanki bölgede savaş çıkarmışız, uçaklarını düşürüyoruz, sokaklarını savaş alanına çevirmişiz, gelen turistleri asıp kesiyoruz da onlar da zihinlerde ‘Erdoğan yine bir devletle aramızı bozdu, bu var ya bu demek başkan olsa neler olacak’ algısını yutturmaya çalışıyorlar…

Geçin bu işleri saftarozlar!

Avrupa dediğin Müslüman öğütme merkezi!

Elindeki malzemenin bitmesinden, ulaşamayacak olmasından, kuyruk acısından bizimle kriz yaşamıyor, kendisi kalp krizi geçiriyor…

O yüzden bu böğürmesi emin olun...

Avrupa’da açıklama yapan her siyasetçi lafı dönüp dolaştırıp havaalanı, mülteci, köprü, para pula dayandırıp son lokma olarak FETÖ oyunu ile yıkamadıkları Erdoğan’a getiriyorlar…

Sözlerinin, içlerindeki hazımsızlığın nedeni bu, kriz bizde değil kendilerinde onu biliyorlar...
Ülkemizin insanı yıllardır Batı’ya göç etti çünkü burada iş yok, aş yok, emeğe saygı yok, adam gibi muamele yok, yatırım yok, hürmet yok, saygı yok, üreten bir ülke yok, siyaset yok…

Çareyi Avrupa’da gören vatandaşlarımız da orada yer yurt edindi ama ne yaparsa yapsınlar Avrupa’ya hizmetten öteye geçemediler…

Kaç tane Türk’ü dünya listesinde görebilirsiniz, zenginler, saygınlar listesinde kaç vatandaşımızın adı geçerdi?

Avrupa’ya giden tüm hemşehrilerimizi sonuna kadar sömürdüler, süründürdüler, verdikleri üç beş kuruşun orada değil de bizim buralarda kat be kat karşılığı olduğu için kimsenin düne kadar sesi çıkmadı…

Eskisi gibi orada çalışıp burada yiyemeyen, Türkiye’nin üçüncü dünya ülkesi olarak kalmasından yana olan krizcilerin bu çığırtkanlıklarından vazgeçip ülkelerine olan vefa borçlarını ödeme vakti gelmedi mi?

Efendim oradaki Türkler şimdi ne yapacakmış, Erdoğan kriz çıkarmış, kardeşim Türkiye rahatsız ise oradaki Türkler de, Müslümanlar da rahatsız olacak tabii ki…

Başımıza ne geldiyse birbirimize olan lakaytsızlığımızdan gelmedi mi?

Türkiye güçlü ise oradaki Türkler de, Müslümanlarda güçlü olacak bu kadar net…

Neden Batı kudurdu söyleyeyim…

Çünkü Erdoğan, “Türkler yakıp yıkın, geri dönün, orada kazanın burada yatırım yapın” demedi, onu beklediler ama demedi…

Erdoğan çıktı “En iyi işlerde çalışın, en iyi yerlerde oturun, en iyi arabalara binin, orası sizin, oraya sahip çıkın” dedi…

Ve bu Avrupa’nın şimdiye kadar vermek yerine sömürmeyi amaçladığı siyasi politikasının paramparça olması demekti, o yüzden Avrupa’daki Türkler’i kışkırtıp dünyaya algı yapıyorlar...

Ülkemizin karşılaştığı bu durum var ve yok durumudur…

Bunu Erdoğan’a bağlamak ya da Avrupa’daki Türkler diye ajitasyon yapmak, güya Erdoğan’ın hakkını verip “ya ondan sonra gelen ne olacak” diye başlayıp aslında “Ben gelsem gününüzü göstereceğim’’ mesajı vererek sulandırmak, şu an bu ülkeye yapılacak alçakça bir davranıştır, FETÖ’nün yaptığından farkı yoktur...

Bu ülke referandumdan en az yüzde 65’i hak edecek bir durumdadır, işinize gelsin gelmesin.

Ama ile başlayan her cümle cehaletin, körlüğün, basiretsizliğin, tembelliğin, yenidünya düzeni diye Müslümanları hizaya getirenlerin ekmeğine yağ sürmekten başkada bir şey değildir…