Son 4 haftada 9 puan kaybettik. Ya da şöyle söyleyelim; son 4 maçımızdan sadece 3 puan toplayabildik. Buna rağmen ilk yarıyı 2 puan farkla tamamladık. Aslında ilk yarıyı çok daha puan farkıyla bitirirdik ama… Rakipler sağ olsun!!!

Gelelim, son dakika golüyle bir puan çıkarabildiğimiz dünkü maça… Sağ bek Aykut Duran ile sol bek Volkan Çekiç kulübede, hocanın yanında oturuyor. Sahada, ömründe bir kere bile sol bek oynamamış, asıl yeri stoper olan Cihan Çimen sol bek oynuyor, oynamaya çalışıyor. Şaşırdım tabi. Maçın 75. dakikasında, Cihan’ın oyundan alınıp, Volkan’ın oyuna dahil edilmesine daha çok şaşırdım. Oyuna kesinlikle Volkan ile başlanmalıydı. O saatte neyin değişikliği bu. Volkan forvet olsa anlarım…

Sağ bek Aykut Duran her maçında kesiciliği kadar bindirmeleriyle de tanınıyor. Ama o kanadı sadece Kaptan Levent’e bıraktığınız zaman eskisi gibi çalışmıyor. Dün bunu açık olarak gördük. Sol bek için de bu saatten sonra macera aramaya da gerek yok diye düşünüyorum.

Dün ve son 4-5 maçta orta saha durmuş gibi. Sadece Özgür’ün koşması yetmiyor. Mert Sarı dün eh idare eder durumdaydı. Çok daha iyi halini biliyoruz. Ya diğer orta saha Güven Gürsoy’a ne demeli? Sizi bilmem ama ben Güven için şunu söylerim, ‘Bugünkü haliyle, bu Güven bu takımda oynamaz’

18. dakikada golü yedik bir dakika sonra Orhangazispor’un Teknik Direktörü Nevzat Dinçbudak, kalecisi Yavuz Eraydın’a ‘oyunu ağırlaştır’ anlamında iki kez ısrarla işaret etti. Esame listesine baktım, Orhangazi’nin kalecisi Yavuz 1976 doğumlu. Yani 38 yaşında, yahni tecrübe. Hocanın o işaretinden sonra kaleci Yavuz, en küçük temasta yattı. Her seferinde sağlıkçıları çağırdı. Ceza sahası çevresinden kazandıkları tüm topları ağır ağır bir vaziyette o kullandı ve hocasının istediğini son dakika golüne kadar yerine getirdi.

Orhangazi’den son dakika golüyle bir puanı kurtardık ama neredeyse onlar ‘Orhan’ biz ‘Gazi’ oluyorduk. Boyları küçük küçük oyunculardan kurulu ama ortaya koydukları mücadele boylarının iki katıydı. Rakibin koşar, mücadele eder, sen de onu seyrederek üç puanları alamazsın. Rakipten daha çok mücadele olmayınca da dünkü gibi olur işte.

Birkaç söz de maçın hakemi Ümit Öztürk için söylemek istiyorum… Şu yaşıma geldim, ne kadar futbol maçı izledim hatırlamıyorum. Ancak hatırladığım şu ki, bu kadar oyunu kesen bir başka hakem hatırlamıyorum. Futbol biraz erkek oyunudur. Yani, ufak tefek çekiştirmelere, omuz omuza mücadeleleri görmeyeceksin. Zırt-pırt düdük çalınca, futbolun seyir zevki de gidiyor, oynama zevki de.  

Daha önce yazdım, bu takımın hedefi 2. Lig ise kesinlikle ve kesinlikle üç-dört adam, ilk 11’de oynayacak üç-dört adam şart. Ara transferi iyi değerlendirebilirsek, ikinci yarı bu kadar azap çekmeyiz diye düşünüyorum.