Sakarya seyircisi futbola aşık bir anlayışa sahiptir…
Bu nedenledir uzak yakın demeden takımının peşinden koşuşu…
Profesyonel dünyayla tanıştığı 1965 yılından bugüne hiç hız kesmeden ve dahi değişmeden sürer gider bu anlayış…
Yeter ki takım yenilse de gönülleri hoş edecek bir performans sergilesin…
Geçen hafta bir ilçe takımı olan Velimeşe’den yenilen 5 gollü üzüntüyü dahi geride bırakan “kiralık forma” sıkıntısının ardından binlerce taraftarını stada çekmek için yapılan bir liralık bilete rağmen, havanın dondurucu soğuğu ile maça beklenen ilgiyi göstermeyen taraftarı özellikle ikinci yarıda kaçırılan 4 gollük pozisyonu da çileden çıkarınca, yeşil siyahlı dünyada şimşekler çakmaya başladı erkenden…
İlk yarının ortalarına doğru, ayağa paslarla oyunun hakimi olan yeşil siyahlılar göze hoş gelen oyunla “ben bu maçı alacağım” diyen bir ümidi ortaya koyuyordu oysa...
İlerleyen dakikalarda ve de ikinci yarıda o güzel futbol panik havasına terk edince yerini, 10 kişi kalan rakibini çözmede hayli zorlanan ve sürekli pas hatası yapan bir sevimsiz tempoya bürünüverdi takım…
Berk İsmail’in ayağından kazanılan golü takiben katı savunma anlayışı dışına çıkıp 10 kişi de kalsa bir an önce beraberliği yakalama adına hücuma ağırlık veren Elazığspor savunmasının delik deşik olduğu dakikalarda yakalanan yüzde bin beş yüz gollük pozisyonların harcanışı, profesyonel dünyanın kabul edemeyeceği acemilikler olarak, tribünleri adeta çıldırttı…
“Nasıl olur da harcanır böyle rahat pozisyonlar!” düşüncesi tepkiye dönüşünce, 10 kişilik rakibin direncinin artması ile savunmamız zor anlar yaşadı maçın sonuna doğru…
Bir, iki, üç, dört değil, 5-0 bitecek müsait pozisyonların kaçırılışı yanında mahalle futbolcularının dahi yapamayacağı pas hataları, alınan 1-0’lık galibiyetin de sevincini alıp götürüyordu…
Sakaryaspor ne yaptığını bilen ve savunma dörtlüsünün ortasında yer alan “ikiz kulelerle” ayakta kalırken geçen yılın yıldız oyuncusu orta sahanın mimari Serkan’ın hala kendine gelemeyişi anlaşılır ve dahi anlatılır gibi değildi…
Sakaryaspor’u geçen yıl play-offa taşımada savunması kadar başarılı orta sahasından eser yok şimdi…
Şaban hocanın bu alana müdahalesi de geç olunca ve yeni transferlerin bekleneni vermekten uzak oluşu, Sakaryaspor’un bu dönem işinin hiç de kolay olmayacağını gösteriyor…
“Önce hoş sonra boş” havasında gelişen dünkü maçın kayda değer ve hatırda kalacak özelliği, ilk 20 dakikadaki zevkli temposu ve 1-0 da olsa kazanılan 3 puan olsa gerek…
Takımın bir an önce orta saha sorununu çözmesi ve pas hatalarını minimuma düşürmesi gerekir…
Aksi halde kaçırılan mutlak gol pozisyonlarına bakarsak, harcanan para ve bunca emeğe yazık olur…