5.8 şiddeti Silivri depremi özellikle şehir merkezi başta olmak üzere bir çok yerde hissedildi.
Ne yapacağımıza, nasıl davranacağımıza dair tecrübeliydik nitekim’de tecrübemizi konuşturduk.
Bilindiği kadarıyla balkondan camdan atlamalar buna bağlı olarakta yaralanma vakaları yaşanmadı.
Depremin şiddeti 5.8 ancak korkunun şiddeti 7.4 idi.
Asrın felaketinden bize kalan korkunun şiddeti ve mirası.
Yurttaş deprem tecrübesine sahip gel gör ki devlet ve yönetenler tecrübeden uzak.
1999 depreminden bize kalanlar ve tehditleri ile yaşam sürmeye devam ediyoruz.
Kamuya ait hasarlı ve yıkımı bekleyen birçok yapı var devlet kendi sorununu çözememişken hasarlı özel konutları kentsel dönüşüme tabi tutması pek tabi beklenir bir durum değil.
Her fırsatta deprem ve tahribatını hatırlatır ifadelere müracaat etmekteyiz. Özellikle son yıllarda her kesimin ortak sorunu hasarlı okullar meselesi var ki…!
İlk defa 2015 yılında Valilik brifingi marifetiyle öğrendiğimiz 21 hasarlı okul gerçeği ortada durmakta.
Bir sonraki yıl Valilik brifinginden çıkarılan yani gizlenen hasarlı okullar sorunu yıllar geçmiş olmasına rağmen çözüme kavuşturulamadı.
2015 yılı valilik brifingi 21 okul binasının yıkımını 39 okul binasının da güçlendirilmesini tarif ediyordu.
Öncelikli hasarı ve sayıyı doğru tespit edelim.
İçinde bulunduğumuz gün itibariyle hasarlı, ağır hasarlı binalarda eğitime devam edildiği gerçeğinde herhangi bir değişim yok.
Hasarlı okullar sorununun gündemimize tekrar girmesinin en önemli gerekçesi 5.8’ lik Silivri depremi ve ardından İstanbul Valiliğinin aldığı 29 okul binası için eğitime kapatılma kararı oldu.
20 yıldır alamadığımız kararı, İstanbul Valiliği gün geçirmeden alabildi.
İnsan yaşamının değerinde bir farklılık yoktur kuşkusuz İstanbul’da yaşayan yurttaş ile Sakarya’da yaşayan yurttaş arasında fark yok.
Farkın tek adresi siyasetin gücü, İstanbul’da var olan siyaset etkisi maalesef Sakarya’da olamıyor.
Heleki mevcut iktidar AKP’nin 2.kez kaybetmiş olduğu yerel seçim sonrası İstanbul hassasiyeti kaçınılmaz oluyor. 
Sakarya için bildiğimiz sonuç her seçim ülke ortalaması üzerinde destek bulması, adayın kim olduğuna bakılmaksızın alınan seçim sonuçları, Birde bunlara ilave güçlü siyasi lobi eksikliğimiz eklenince 20 yıl çözüme kavuşamayan böyle gider sede kısa vadeli çözümü imkansız hasarlı yapılarda yaşam sürmeye devam ederiz.
Vakit kaybetmeden var olan hasarlı okul binalarında eğitimi sonlandırın, İstanbul pratiği somut önünüzde duruyor.
Milli Eğitim Bakanlığını ikna etmek artık zor olmasa gerek!

[email protected]