Kur’an’ı Kerimde gelecek için “Göz aydınlığı” denilmektedir. Her çocuk ve genç göz aydınlığıdır. İster ister ana sınıfında, ister ilkokulda ve isterse lisans ve üstü eğitiminde olsun tüm öğrenciler muallimin göz aydınlığıdır. Hatta meslek öğrenen çıraklar ve kalfalarda ustalarının göz aydınlığıdır. Belki erler bile komutanlarının göz aydınlığıdır. Bu sebeple önce muallim talebesini sevmelidir. Öğrencide böylece sevgiyi öğrenmelidir. Öğrencinin şahsiyetine saygı ve sevgi ile eğitiminde ki başarısızlığını karıştırmamalıdır.

Kitabımızda “Gözün lezzeti” kavramı da vardır. Aslında ne göz aydınlık alır ve ne de göz lezzetlenir. Bu ikisinin de neşesi esasen kalptedir. Kalp aydınlık ve lezzetten mahrumsa göz görse de neylesin. Göz sadece kalbin postacısıdır.

Öğrenci hammadde gibidir, üzerinde işleme yapıldıkça değeri artar, tıpkı üzerinde ki sanatı dolayısıyla altının değeri arttığı gibi. İnsan birçok canlıyı eğittiği gibi, taşa bile şekil verebilmektedir. Yeter ki sabır ve tahammül ahlakına sahip olsun. İster muallim diyelim ister öğretmen veya hoca diyelim ilim sebebiyle üstün olsa da gerçek üstünlüğü,  ilim emanetini sahibine ve talep edene teslim ettiği içindir.

Unutulmamalıdır ki her mualliminde öğrenci olduğu günler de vardır. Bu sebeple aslında kum saati gibiyiz. Dönüşümlü şekilde görevler değişmektedir. Merhum hocam Numan Yazıcı der ki öğretmen ilk derse girerken beyaz gömleğiyle öğrencinin karşısında çıkmalıdır. İşte bu pak gömlek belki temiz yüreğin, sayfanın, duruşun ve kalbin bakışını simgelemektedir. Muallimin öğrenciye saygısı boyalı, ayakkabısıyla, saçı ve sakalının düzeniyle, kıyafetinin sadeliği ve özeniyle birlikte,  tatlı dil ve gülümseyen yüzüyle öğrencilerini karşılayabilmelidir. Sevgi emek ister, gayret ister, hikmet ister ve sabır ve şükür ister. Nankörlük ve vurdumduymazlık kolay ve can yakıcıdır. Öğrenci dersiyle zorlanırken, öğretmen ise davranışlarıyla o zorluğu aşabilmelidir.

Seveni sevmek kolay ve bir aynanın yansıması gibidir. Zor olan sevgiyi tatmayanı sevmek ve sevgiyi göstermektir. Öğrencinin hocasına “Öğretmenliği sizin sabır ve sebatınızdan öğrendim” diyebilmesidir. Öğretmen öğrencisini sevmeli fakat dersine de âşık olmalıdır. Ders aşkı sevgi tohumunun membaıdır. Öyle öğrenci var ki dersi sevdiği halde öğretmenini sevememiştir. Öğrenciler dersi geçip kalma kavgasını değil, öğrenme derdini tadabilmişlerse not onlar için bağlayıcı ve hedef değildir. Öğretmen özlenen ve imrenilen olabilirse, derste başarı üst seviye de olması kaçınılmazdır.

Hepimiz öğrenci olduk ve öğretmenlerimiz oldu. Bizde hatırası kalan şey derste ne öğrettiklerinden çok, bize ve derse nasıl önem ve değer verdikleridir. Yazıyı aslında öğrenci sevgisi üzerine yazacaktım söz dolaştı, şaştı ve hoca sevgisine dönüştü. Öğrenciden sevgi beklemeden önce ilk ders duruşumuzla sevgiyi onların kalplerine işleyebilmeliyiz. Öğretmen eğer öğrencisini gerçekten seviyorsa onun sırdaşı ve emini olmalıdır. Her öğrenci ayrı bir maden gibidir. Hepsine hitap ederken farklılıklarını da hissedebilmelidir.  İlim küslük ve dargınlığı taşıyamaz. Öğretmen öğrencinin rakibi ve düşmanı değildir. “İyilikte ve takvada” yardımcıdır.

Öğrenciyle didişmek ve onu suç işlemeye hazır biri olarak görmek asla doğru değildir. İlkelerimizin sırası değişse de değişmeyen kısmı: Merhamet, adalet ve kolaylık prensiplerini ilke edinebilmektir.

Öğrenci sevgisi sadece okul sırasındayken değil, hayat boyu olmalı hatta iletişimimiz kesilse de dua ve hatıralarıyla onları hayırla yâd edebilmektir. “Sizi seviyoruz” diyebilmek zaten sünnet değil midir? 

Enes b. Mâlik’ten (r.a.) rivayet ediliyor: Bir adam Hz. Peygamber’in yanında iken oradan birisi geçti. Adam, “Ey Allah’ın Resûlü, ben bu adamı seviyorum.” dedi. Peygamber de ona, “Bunu ona söyledin mi?” diye sordu. Adam “Hayır.” cevabını verdi. Hz. Peygamber, “Git, ona söyle.” buyurdu. Bunun üzerine adam o kimsenin yanına gitti ve “Ben seni Allah için seviyorum.” dedi. Öteki adam da “Beni kendisi için sevdiğin Allah da seni sevsin.” cevabını verdi. [email protected]

Not: Pazar sabah namazı sonrası Orhan Camii kürsüsünden “İnfak ve nifak” konusunu beraberce öğrenmeye ailece sizi bekleriz.