Şehirde yaşamanın bir bedeli olmalı…

Birlikte hüküm sürdüğümüz, ekmek parası kazanıp, suyunu içip, havasını soluduğumuz şehrin bakımlı, temiz, düzenli ya da tersi bir manzara göstermesi o şehir halkının hayat anlayışını, yaşam koşullarını ortaya koyması yönüyle son derece önemlidir…

Deprem sonrası hızla yaşanılabilir bir şehre dönüşürken ne yazık ki şehrin temizliği, korunup kollanması yaya ya da araç trafiği, park bahçelerin bakımı yönüyle gereken özeni ve de önemi göstermediğimizden olacak, bir okuyucumuzdan ya da bir duyarlı vatandaştan tepki, şikayet, sitem gelmediği gün olmuyor, ne yazık ki...

Adapazarı Belediye Meclisi’nin MHP’li Üyesi Hayrettin Hacıbektaşoğlu (Oflu) bu çirkinliklerden biri ve en önemlisine değinince önceki günkü oturumda, kaldırımları babasının malı gibi kullanan ve giderek kaldıracağı yerde dozunu artıran esnaflardan söz edip, örnekler vererek önlem alınmasını istemiş…

Buna aynı partiden Erkan Acar da katılıp destek vermiş…

Çok da iyi yapmışlar!

Böylece, onları oraya gönderen halk adına üzerlerine düşen sorumluluğun gereğini yerine getirmişler...

Bu durum bana, son derece önemli bir olayı hatırlattı…

Çok sevilen, sözü sohbeti ve ilmine güvenilir bir şeyh efendinin müritleri tek tek ayrılmaya başlamış…

Giderek sayıları azalan müritler, şeyhin dikkatinden kaçmamış…

Ayrılmak üzere olan son müridi durdurmuş şeyh efendi…

Sormuş “Ne oldu da dostlarım beni tek tek terk edip gidiyor?”

Cevap son derece manidar ve o derece üzerinden durup düşünülmesi gereken bir incelik içeriyor…

“Efendim geçen gün inşaatını bitirip içine girdiğiniz evin dış sıvası birkaç santim halkın gelip geçtiği sokağa taştığından, müritleriniz duyup birbirinden bunu; sizden uzaklaşıyor teker teker” deyince, şeyh “Ben ne yapmışım böyle farkında olmayarak!” deyip yaptırdığı evi yıkıp o şehri terk etmiş…

Günümüzde böyle bırakın birkaç santimi, kaldırımlar hatta yollar fütursuzca işgal ediliyor da aldıran yok…

Halkın ortak malı ve ortak kullanım alanını haksız yere işgal edip bunu yaparken sadece gelip geçene değil, civar esnafın da işine aşına mani olan nice işyeri sahipleri görüyoruz, şehrin muhtelif yerlerinde…

MHP’li meclis üyeleri bunlardan birini dile getirmiş...

Sanırım böyle yapanlar “konunun ne derece önemli ve kul hakkına girdiğini idrak edip” yanlıştan döner de böyle büyük bir vebalden sadece dünyada değil, öbür alemde de kurtulurlar...  

Adapazarı Belediye Meclisi MHP’li üyelerinin sesine kulak verin...

Oflu’yu duyun… Duyun ki, duymamazlıktan gelmenin vebalinden kurtulun…

Bu şehir hepimizin…

Sokaklarını işgalden, park bahçelerini çöplerden, meydanlarını tükürükten, kaldırımlarını otoparklardan, çiçekleri solmaktan kurtarmak hepimizin ama hepimizin üzerine düşen önemli bir görevdir…

Ortak kullanım alanlarımız şehrin aynasıdır...

Oralar bizi yansıtır ve de anlatır gelen geçene…

Biz bu kadar kötü olamayız…

Şehir bizim evimiz…

Unutmayalım bu sözü ve evimizi kirletenlere geçit vermeyelim…