İnsanlar rahatlarına ve konforlarına düşkün olurlar…
Bazı insanlar ise daha da düşkün olurlar…
Hastalık derecesinde egoları, doymak bilmeyen iştahları vardır…
Kendilerini her şeyin ve herkesin üstünde görürler…
Ekmek elden su gölden yaşamayı çok severler…
Armut pişip ağızlarına düşsün isterler…
Az emek ve enerjiyle çok para kazanmayı arzularlar….
Hakimiyet ve saltanatlarının ilanihaye sürmesini hedeflerler…
Bu tür insanların kurduğu bir de düzen vardır…
Köşeleri kapmış, rolleri dağıtmış, kendi müesses nizamlarını oluşturmuşlardır…
Mevsimler değişir, iktidarlar değişir lakin bu insanların düzeni değişmez…
Rüzgâr nereden ve nasıl eserse essin bir şekilde çarklarını döndürür, gemilerini yüzdürürler…
Tehdit, baskı, şantaj, kumpas; her türlü aracı kullanırlar…
Her türlü iftirayı atar, her türlü tuzağı kurarlar…
Dini, vicdani, ahlaki hiçbir değerleri yoktur böylelerinin…
Muslukları akmaya, küpleri dolmaya devam etsin diye yapamayacakları şey yoktur…
Bir de idare-i maslahatçı yöneticiler vardır…
Hiç riske girmezler…
Ne şiş yansın ne kebap derler…
Böyle gelmiş, böyle gitsin anlayışıyla hareket ederler…
Müesses nizamı sarsmazlar…
Herkesle iyi geçinir, herkesin suyuna giderler…
Ama gün gelir bir Molla Kasım çıkagelir…
Gidişattan rahatsızlık duyar…
“Bu düzen değişmeli arkadaş” der…
Haksız ve adaletsiz işlerin karşısına dikilir…
Masaya yumruğunu vurur…
Arı kovanına çomak sokar…
Tüm hegemonyaları teker teker yıkar…
Fincancı katırlarını ürkütür…
Ve de en önemlisi müesses nizama başkaldırır…
İşte günümüzün Molla Kasım’ı Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu’dur…
Çalışkan, gayretli, azimli ve kararlı…
Ahlaklı ve vicdanlı…
Kuru gürültüye pabuç bırakmayacak kadar da cesur ve gözü pek bir başkan…
Ne ağa dinler, ne paşa!
Şehirlere böylesi başkanlar 100 yılda bir gelir…
Bu yüzden kıymetini bilmemiz lazım Mutlu başkanın…
Allah onun yar ve yardımcısı olsun…
Hak ve hakikatten ve de doğru bildiği yoldan ayırmasın…

AK Parti’nin yıldızı
Yerel seçimlerin üzerinden 6 ay geçti…
Belediyelerde yaprak kıpırdamıyor…
Başkanlar borç batağı içinde kafalarını kaldıramıyorlar…
Böylesi bir hengamda yıldız gibi parlıyor Mutlu Işıksu…
Bataklıkta açan gül gibi gösteriyor kendini…
Açıkladığı projelerin 3’te 1’ini bu 6 aylık sürede gerçekleştirmeyi başararak adeta göz kamaştırıyor…
Genç ve deneyimli bir ekiple ses getiren işlere imza atıyor…
AK Parti Genel Merkezi’nin “Gönül belediyeciliği” talimatını en iyi yerine getiren başkan…
Dur durak bilmiyor…
Hemen her akşam bir mahallede esnaf ve vatandaş ziyaretleri gerçekleştiriyor…
Küçük dokunuşlarla mahalleleri güzelleştiriyor, Allah’ın selamıyla gönüllere giriyor…
Altından kalkamayacağı hiçbir işin sözünü vermiyor, yeri geldiğinde “Hayır” demesini de biliyor…
Asfalt, yol, kaldırım, tretuvar, park, bahçe gibi rutin belediyecilik hizmetlerinin yanında sıra dışı projeleriyle öne çıkıyor…
Bunlardan biri Ada Meydanı projesi…
Adapazarı Belediyesi’nin de içinde bulunduğu alanda fark yaratacak ve ses getirecek bir ticaret merkezi kurmak istiyor…
Dışardan gelen insanların da ilgisini çekecek, şehrin ticari hayatına ivme kazandıracak bir proje bu…
Bunun için öncelikle Halk Bankası binasının yıkılması gerekiyor…
Bilindiği gibi bu bina hakkında yıkım kararı verildi…
Daha sonra bina arsasının okul yapma karşılığında satılacağı haberi geldi…
Ben de dahil herkes Ada Meydanı projesinin böylelikle daha doğmadan öldüğünü düşündük…
Ama Mutlu Başkan Ankara’ya gitti ve Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un da desteğiyle arsayı belediyeye kazandırdı…
İş bununla da bitmedi…
Yıllardır kaderine terk edilmiş bir vaziyette bekleyen, herkesin gözü üstünde olan ama 20 senedir kimsenin alamadığı eski Adapazarı İslam Ticaret Bankası binasının bir kısım hissesini de Adapazarı Belediyesi uhdesine kattı…
Sakarya Valiliği’nin, Büyükşehir Belediyesi’nin, SATSO’nun bugüne kadar başaramadığını başardı…
Yine Ali İhsan Yavuz’un da desteğiyle müze yapmak üzere binayı tabiri caizse söktü aldı…
Şehirde herkesin dile getirdiği müze eksikliğini böylece kapatma cihetine gitti…
Müze yok diyordunuz alın size müze!
Adapazarı’nın ticareti ölüyor diyordunuz alın size Ada Meydanı…
Kültür sanat eksik diyordunuz alın size Ada Sahaf projesi…
Ve daha niceleri…
Hepsinden de önemlisi kentsel dönüşüm…
Şehrin deprem kuşağında olduğu ve yeni bir depremin adeta zil çalarak geldiği hepimizin malumu…
Yıllardır neden yetkililer bu konuyu kendine dert etmiyor diye soruyorduk…
İşte o konuda da hazırlıklarını yapıyor ve düğmeye basmaya hazırlanıyor…
Ada bazlı ve yerinde kentsel dönüşüme 32 projesi arasında özel bir önem veriyor…
Bir belediye başkanından daha ne beklenir ve istenir ki!
Kimi başkanların hiçbir proje açıklamadığı, çoğunun 6 aydır hiçbir şey yapmadığı, kimisinin etliye sütlüye karışmadığı bir ortamda çıtayı bu denli yükseğe çekmiş biri için, devamlı halkın içinde gezerek sahada basmadık yer bırakmayan birisi için AK Parti’nin yıldızı demeyeceğiz de ne diyeceğiz Allah aşkına!

Yavuz Teşkilat Başkanı mı oluyor?
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un ismi bugünlerde Adalet Bakanlığı için sıkça geçiyor…
Yavuz’un bakanlığa hiçbir dönem olmadığı kadar yakın olduğu konuşuluyor…
Söylentiler benim kulağıma kadar da gelmiş ve bu konuyu daha önceki yazılarımda değerlendirmiştim…
Bana son gelen duyumlara göre Ali İhsan Yavuz Teşkilat Başkanlığı için de düşünülüyor…
Yani Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı için…
Parti içinde oldukça prestijli bir konum…
Hatta bugüne kadar hiçbir Sakaryalı milletvekilinin ulaşamadığı bir konum…
Bakanlık çok daha iyi olur ama Teşkilat Başkanlığı da fena sayılmaz…
İlimizin gelişimi ve sorunların çözümü için fırsata dönüştürülebilir…
Allah ilimiz ve Ali İhsan Yavuz için hayırlısını nasip etsin…

İsmail ağabeyin kahvesi
AK Parti Milletvekili Çiğdem Atabek’le birlikte Uzunçarşı’nın kıdemli esnaflarından İsmail Öz ağabeyin misafiriydik geçen hafta…
İsmail ağabeyin sahibi olduğu Furkan Çayevi, çayıyla olduğu kadar Türk kahvesiyle de bir hayli meşhur…
Kahvenin içenleri hayran bırakan kıvamının yanında İsmail ağabeyin sıcak sohbetinin de bunda etkisi büyük…
Artık günümüzde unutulmaya yüz tutmuş bir esnaf tavrı var İsmail ağabeyde…
Sizi sürekli güler yüzle karşılayan, hal hatır soran, mesleğine ve yaptığı işe olağanüstü saygı gösteren, tabağından kaşığına kadar her detayla yakından ilgilenip titizlenen bir tavır bu…
Sayın vekilimiz de bu marifetin farkında olsa gerek ki “Burada sıklıkla bir araya gelelim Engin bey” dedi muhabbet sonrası…
Hatta hızını alamayıp tezgaha geçerek o meşhur kahveyi bir de kendi elleriyle pişirmek istedi…
İsmail ağabeyin esnaflığı yanında Çiğdem hanımın içtenliği ve vatandaşla olan sıcak diyaloğu da ayrı bir bahis konusu…
Sözün özü mekân güzel, insanlar güzel, sohbet güzel…
Bize de bundan böyle daha da sık bir araya gelmek düşer…