Sahipsiz  şehir , kaderine terk edilmiş ve yönü belli olmayan şehir sıklıklı duyduğumuz , dertlendiğimiz özelliğimiz.

Asrın felaketi diye adlandırılan depremin üzerinden on sekiz yıl geçti ancak geçen süre uzunca yıllar gibi dursa da gerçek hiçte öyle değil.

Ağır hasarlı  konutlar ve kamu kurum binalarında yaşam sürülmeye devam ediyor.Tamiratı yapılan ilköğretim binalarını görmek mümkün , sanırım güçlendirme çalışmaları yapılmakta.

Geçtiğimiz günlerde Bodrum’da yaşanan 6,7 büyüklüğünde ki deprem ,  felaket günlerini hafızalarımızda diriltti.

Bodrum’da yaşanan korku ve paniği bizim kadar hissedecek sanırım yoktur.

Taze korku tekrar asrın felaketine döndürdü bizi , maalesef izleri henüz silinmeyen  olası bir depremde tekrar  yerle bir olacak bir şehirde tehdit altında yaşamaya terk edildik.

Depremden  dolayı imar edilen Yenikent bölgesi gerekli özenin gösterilmemesinden dolayı hedeflenen istikamete bir türlü ulaşamadı.

O günlerde üzerinde durulan şehrin mevcut yerleşkesinin bir depremi daha kaldıramayacağı , zeminin bina yapmaya elverişli olmadığı yönünde idi.

Kaldı ki bu görüş bilimsel verilere dayanıyordu , yani üzerinde tartışma götürecek bir düzeyi yoktu.

Bu sebepledir ki şehir zemini daha sağlam olan Yenikent bölgesine kaydırılma görüşü çıktı ve konutlar o bölgede inşa edildi.

Sonuç hepimizin malumu kaderine terk edilmiş sadece yatakhane özelliği taşıyan ve bir çok konutu boş olan bölge özelliğini taşıyor.

Bir türlü mevcut yerleşke , şehir merkezi ile Yenikent bölgesi buluşturulamadı.

Ulaşım problemi dendiğinde ilk akla gelen adres hiç kuşku yok ki Yenikent bölgesi oluyor.

Kendi içinde sosyal donatıları oluşturulamadı buna bağlı bir çok sorunla baş başa bırakıldı.

Depremle birlikte hatırladığımız sorunlar bunca geçen yıllara rağmen çözüme kavuşturulamadı.

Çözümsüzlüğün en önemli unsuru ise , şehri tanımayan iktidar mensupları!

Siyaset ilgisi olanlar hatırlayacaktır, bir dönem DSP Teoman Rıza Akgür diye şehri hiç tanımayan hatta bu şehre dair tek bilgisi otobandan geçerken gördüğü süre ile sınırlı olan , milletvekili adayı gösterildi.

O dönem seçim süresi boyunca bir otelde konakladı ve seçildi gitti.

Sakarya milletvekili olarak T.B.M.M. ‘de görev yaptı , şehre ait hiçbir bilgisi ve görüşü oluşmadı.

AKP iktidarının milletvekillerinin , DSP’li konuk milletvekilinden ne farkı var!

Hal böyle olunca da en temel sorunlarımız , yaşamı tehdit eden sorunlarımız bile çözüme kavuşturulamaz.

Bunca geçen yıllar içerisinde deprem izleri silinmemiş ise bin yataklı hastane yatırımını , ikinci üniversite projesinin hayata geçirilmesini beklemek , hayalden öte geçmez sanırım.

Nihayi yurttaş görevlendirildiği milletvekilini seçmediği gibi sorgulama imkanına da sahip değil.

DSP milletvekili Akgür ne kadar akıllarımızda kalmışsa mevcut AKP’li milletvekilleri de aklımızda o kadar yer bulacaktır , varsa bir önemi!