Hayatımın farklı safhalarında bizzat yaşadığım olaylardan yola çıkarak, bende derin iz bırakan siyasi, sosyal, kültürel, sanatsal, sportif ve ekonomik açıdan unutulmaz önemli olayları gündeme getiririm zaman zaman…

Değerlendirmeyi de bu ölçüler içerisinde ele alırım…

Şu sıralarda partiler belediye başkan adaylarını açıkladı…

Buna dair heyecan, merak ve beklentiler sona erdi…

Şimdi meclislerde partilerini temsil edecek üye seçimine yönelik haberler düşüyor ilin gündemine…

Beş yıllık meclis tecrübesine sahip biri olarak derim ki;

Bu tür sorumluluk üstlenecek kişilerin seçimi, inanın belediye başkan adayı tercihi kadar olmasa da ona yakın bir öneme haizdir...

AK Parti’nin özellikle bu konuda seçilecek üyelerde aranılan şartları bir bir belirleyip çıtayı hayli yükseğe koyduğu bilinir...

AK Parti Genel Merkezi illere gönderdiği uyarı özelliği taşıyan açıklamalarında, öncelikle toplumda saygınlığı, tahsili, kültürü ve güvenilirliği ön planda tutulan adayların tercihine yönelik son derece ciddi uyarılarda bulunmuştu önceki seçimde…

Sanırım buna dair önceki seçim döneminden kalma kriterler 31 Mart seçimleri için de geçerlidir…

Meclis üyelerini belirlemede sadece AK Parti değil, diğer partiler de benzer konulara yönelik bir yol izliyor…

Zira başkanı beğenenler meclis üyelerini tercihte zorlanırsa iş farklı bir yöne savrulabilir…

Bu durum da başkanın mecliste elini zorlaştırır…

O zaman işler sarpa sarar belediyede hizmetler yürümez, başarısızlık gündeme gelir…

O nedenle belediye meclis üyelerini tercihte liyakat ön plana alınmalı, partiyi temsilde güçlü kişilerin listeye alınması sağlanmalıdır…

Bütün bunları yazmama sebep; şu sıralarda partilerde söz sahibi kişilerle yaptığım sohbetlerde edindiğim olumsuz izlenimler oldu…

Bir ilçede istişareye dayanmayan tercihten kaynaklanan sıkıntı had safhada imiş…

Meclis üyesi adaylarının çoğunun iş durumu sıkıntılı, toplumda karşılığı son derece zayıf imiş…

“Üye tercihi aynı zamanda başkanı da zor durumda bırakacak bir seçime yol açacak” deniliyor…

Her partide böyle sancılı tercihler olabilir ancak çoğunluk bu tür vasıfsız ve zayıf kişilerden oluşuyorsa, muhtemel başarısızlığın seçim sonrası hesabını vermek, faturasını ödemek hiç de kolay olmayacaktır, kuşkusuz…

Parti il-ilçe teşkilatları bu konuya işin başında önem vermek ve geleceği buna göre düzenlemek zorundadır…

Meclis üyesi deyip geçmek olmaz…

Aksi halde son pişmanlık fayda vermez…

Uyumlu, olumlu, bilgili ve vicdanlı meclis üyelerine listelerinde yer verecek olan tüm partilere  “Manolyalar” gönderelim istedik…