KAFKAS KARTALI ŞEYH ŞAMİL ile hatırladığımız büyük Kafkas kıyamı, emperyalist Sovyetlerin yıkılışıyla yeniden başlamış, aynı ruh yeni kuşakta dirilerek, tarihin KAHRAMANLIK adına görebileceği en büyük destanını, mazlum Çeçen Müslümanları yeniden yazmıştır.
Esaret yıllarında yemek yerken, Rus Çar’ının : ‘’ Korkarım bu adam birazdan bizi de yer ‘’ sözüne karşılık, efsane kahraman Şeyh Şamil’in : ‘’ Korkmayın, dinimizde domuz eti yemek haramdır’’ cevabını ve ‘’ SONUNU DÜŞÜNEN CESUR OLAMAZ ‘’ özdeyişini hep hatırlayarak.
Kafkas diyarında, Şeyh Şamil’in bu ruhu hiç ölmemiş, Sovyet despotizminde kalplere gömülmüş, ama hep gün yüzüne çıkmayı beklemiştir.
Nihayet, S.S.C.B’nin dağılmasından sonra, 1. ve 2. Çeçen kıyamı ile kafese kıstırılan aslan kafesten çıkmış, hürriyet adına tarihe yeniden eşsiz kahramanlıklar yazmış, pirenin deve ile mücadelesini de aşan bir güç dengesizliği içinde, tarihin en büyük mezalimine –soykırımına maruz kalmıştır.
Vahşi Rus saldırıları ile yüzbinlerce müslüman Çeçen, çoluk çocuk demeden katledilmiş, yüz binlercesi de göçmen durumuna düşürülmüştür
Dünyanın bir çok yerinde direnen bir avuç müslüman kahramana, Çeçenya da Cevher Dudayev, Şamil Basayev, yalnız kurt Salman Raduyev, Aslan Maşadov, Arbi Barayev, Selim Yandarbiyev, Arap yiğidi Ömer Hattab gibi, isimlerini hatırlayamadığımız ve unutturulan daha nice yiğitler eklenmiş, müslümanın ulaşabileceği en büyük makam olan ŞEHİTLİK ile geçici alemden ebedi aleme terhis olmuşlardır.
Barbar Rus taarruzları ile Çeçenistan coğrafyası da yerle bir edilmiş, başta, esas adı Süncekale – Cevherkale - Caharkala olan, Rus Çarı korkunç İvan (İvan Grozni) ile Grozni’ye dönüştürülen başkent, yangın yerine dönmüş, hayalet bir şehir haline çevrilmiştir.
Soykırımdan kaçarak çeşitli ülkelere sığınan çocuk ve kadınlardan oluşan yüzbinlerce göçmen, Türkiye’yi de sığınılacak emin yer görerek!, başta İstanbul olmak üzere birçok ilimize iltica etmiştir.
Ne hazindir ki, 2000’li yıllardan sonra Çeçen davası unutulmuş ya da unutturulmuş, başta ülkemiz olmak üzere mücahitlere her yerden ve her türlü yardım kesilerek, yapayalnız bırakılmış, müslümanların gündeminden silinmiştir.
Bununla da yetinilmemiş, bizim misafirimiz olan kardeşlerimizi korumaktan bile aciz kalınarak, bizim evimizde –İstanbul’da, bilmem kaç kişi suikast ile katledilmiş, faili meçhuller kervanına katılmıştır.
Benim toprağımda, hem de, 1990’lı yıllarda Çeçen davasının en büyük mudafii olan kardeşlerimizin iktidar olduğu bir zamanda!
Bütün bu kalleş suikastlar zincirine şimdi de, Çeçen davasının Türkiye hizmetkarı Medet Ünlü dahil edilmiş, şehitler halkasına eklenmiştir.
Bu sefer Ankara’da, ülkemin başkentinde!
Yanılmayı çok ama çok isterim ki, bu da faili meçhuller listesine eklenmiş ve unutulmuş olmasın!
En acı ve düşündürücü olanı ise, benim ülkemin, ülkem insanının ‘’ ÇEÇEN DAVASI ‘’ diye bir davalarının kalmayışıdır.
2000’li yılların tamamında, Türkiye insanının, yukarıdan aşağıya hiçbir kademe ve katmanında, çok cılız sesler dışında bu dava yer almamış, gündemlerinden çıkmıştır.
Putin idaresindeki Rusya ile iyi ilişkiler ve ticaret adına!
Hiç şüphesiz güç faktörünün inkar edilemez tesiri ve yeni küresel ittifaklarla.
Hiçbir insani yardım ve irtibatın kalmadığı, vicdanların kararıp kapandığı bir zamanda, Afganistan, Irak, Doğu Türkistan, Arakan, Karabağ ve daha birçok yer de olduğu gibi. Tiribünlere yönelik, etkisiz Filistin çıkışlarımız haricinde bir hassasiyetimiz kalmayarak.
Birçok şehrimizde, Çeçen kahramanların adının verildiği yerler bile, bu unutulmuşluktan nasibini almaması için dua ederek.
Öte yandan, Medet Ünlü’nün katledilmesi de, ülkemizde hak ettiği tepkiyi doğurmamış, muhalif bir iktidar olduğunda sesleri çok duyulacak olan Türkiye müslümanları, söz konusu bu gün olunca, diğer birçok milli meselede olduğu gibi sesleri fazla duyulmamıştır.
Kısa bir müddet sonra inşallah, Şehit Ünlü de, unutulanlar kervanına dahil edilmesin ve failleri bulunup adalete teslim edilmiş olsun.
Afganistan’ı, Irak‘ı, Karabağ ‘ı, Doğu Türkistan’ı, Arakan’ı unuttuğumuz gibi!
Tarihin en vahşi işgal, tecavüz, taciz, işkence ve soykırımlarını gerçekleştiren ABD‘nin yaptıklarının ve yapmaya devam ettiklerinin unutulduğu gibi!
Bu vesileyle, başta kahraman Çeçenler olmak üzere dünyada ki tüm şehitlerimizi ve Medet ÜNLÜ’yü saygıyla yadediyor, sonsuz rahmet diliyor, halen emperyalizme ve siyonizme karşı cihad eden mücahitleri selamlıyoruz.
Kahrolsun emperyalizim, kahrolsun siyonizim ve kahrolsun işbirlikçi müttefikleri diyerek.