Olur…

Bir uyku tulumunda kocanır mı?

Olur…

Hem de mis gibi olur. Alırsınız çantaları sırtınıza, çıkarsınız Kaçkarlara. Hatta sizin haberiniz olmadığı o güzelim yaylalarda annesiyle gezen 8 yaşındaki İngiliz çocuğu görünce neler kaçırmışım dersiniz.

Biraz geç kaldım yazmaya, kusura bakmayın. Geçen ağustos idi yaşadıklarımız. Eşim ile aldık çadırımızı, tulumlarımız, umutlarımız… Çıktık yola. Öyle çok planlı da değildik. Balayında ne planladınız diye soranlara: “Karadeniz Turu” yapacağız dedik. Başında da” Arkadaşlarımız Kaçkarlara tırmanacakmış, onlar ile kamp yapar, sonra geze geze döneriz” dedik.

Önce bir duraksama sonra anlamaya çalışan bir yüz ifadesi :)

Balayı dediğiniz illa ki beş yıldızlı otellerde olmalı diye bir kanı var bizde… Ama o kanı bizde yoktu…

Önemli olanın beraber yeni yollara, yeni heyecanlara beraber atılmak olduğuna inanıyorduk. Geriye kalan biraz doğa sevgisi biraz da delilik..

İlk gün buradan arkadaşlarımızla beraber iki araba çıktık yola. Gün sonu bizi Ordu’da bekleyen arkadaşlarımızın evlerindeydik. Daha önce Trabzon’u birkaç defa gezme şansı yakalamıştım ama Ordu için dedikleri doğru; “Gökyüzü tavan!”

Ana yoldan çıkıp köy yoluna girdiğimizde birkaç ipucu yakalamıştım aslında. Meğer Karadeniz insanının gözü pekliği, delidolu oluşu buradan deliyormuş. Zaten insan da biraz yaşadığı coğrafya değil de nedir? Bir anda başlayan dik yokuş! Zaten bende olan yokuşta araba kullanma korkusunu tetikledi. Meğer daha neler görecekmişim :)

Vardığımızda gece olmuştu ama sabah bir başkaydı. Filmlerde, dizilerde sadece kameranın kadrajına sığanı görebilirsiniz ama Karadeniz öyle heybetli, öyle güzel, öyle yaşam dolu ki sığmaz, sığamaz.

Sabah açtığınız pencere size sonsuz yeşillik ve mavilik sunuyor. Doğadan gelen buz gibi su boğazını yakmıyor. Taze yumurtalar kokmuyor. Hele o manzarada çayı yudumlamak…

Bu hangi çiçeğin, hangi bitkinin kokusuydu derken arkadan gelen dere şırıltısını dinlemek. Bir de bizim gibi erkenciyseniz size serenat yapan kuşlar…

İlk sabahımız böyle güzel başladı ve devamında her günün birbirinden güzel ve özel olduğunu gördük…

Editör: Haber Merkezi