Çarşılar Trenler Hatıralar adlı yeni kitabında okuduğu, tanıdığı, birlikte çalıştığı yönetmen, ressam, şair ve yazarlarla ilgili anılarını, kitaplar ve filmler hakkındaki yazılarını, çocukluğunun ve gençliğinin Adapazarı günlerini, İstanbul ve Adapazarı tren yolculuklarını, radyoculuk, dergicilik ve televizyonculuk hatıralarını kaleme alan gazetemiz yazarı Cihat Zafer uzun bir aradan sonra yeni deneme kitabıyla tekrar okuyucularıyla buluşuyor. Kitabın ön sözünde "Çarşıları ve trenleri hep çok sevdim. Dükkânlar, camekanlar, cam mekanlar, trenlerin dükkan vitrinleri gibi vagon pencereleri, yolcular, yolculuklar, insanlar. Onları çok sevdim." diyen Cihat Zafer'in Çarşılar Trenler Hatıralar adlı yeni kitabının arka kapak yazısında yer alan yazı kitabın içeriği ve üslubu hakkında ipucu veriyor: "Aydaki Adam Tanpınar romanının bir yerinde cep telefonunu Ahmet Hamdi’nin odasında bırakıyor ya Nazlı Eray. Tanpınar onu arasın diye. Siz olsanız hangi yazarın, şairin, sanatçının odasına cep telefonunuzu bırakırdınız? Ben, Sait Faik’e bırakırdım. Belki arar da “Çınarlarına kargaların üşüştüğü memleket”i Adapazarı’nı, “mısır koçanlarının mor püskülünde akşam”ı konuşurduk. Sorardım Sait’e, arkadaşın Ahmet Hamdi “Başım sükûtu öğüten / Uçsuz bucaksız
değirmen / İçim muradına ermiş / Abasız, postsuz bir derviş” derken ne söylüyor? Sait de abasız postsuz bir derviştir çünkü. Çok konuşmaz çünkü Sait. Dedikodu
sevmez, menfaatini kollamaz, bir statü peşinde koşmaz. Kuşları sever... Denizi, vapurları, balıkları, fakirleri, yalnızları... Kalemi, kâğıdı... İnsanı sever."
İKİNCİ BASKI
Değişim Yayınları tarafından basılan yeni kitabıyla birlikte yazarın 2004'te yayımlanan İstanbul'a Aşk Mektubu adlı deneme kitabı da 2. baskısıyla Değişim Yayınları tarafından yeniden okurlarının ilgisine sunuldu. Farklı üslubu, zengin dili, çarpıcı anekdotları ve Türkçe tadıyla İstanbul hakkında yazılmış duygu dolu kitaplardan biri olan İstanbul'a Aşk Mektubu adlı deneme kitabı da Değişim Yayınları tarafından basıldı. İlk baskısı 2004 yılında yapılan kitabın 2. baskısının arka kapak yazısında yer alan yazı kitabın içeriği ve üslubu hakkında bilgi veriyor: "Rüzgar, soğuk, dalgalar... Metin Erksan, Sevmek Zamanı... Bir film gibi her şey, bütün yaşananlar... O vakit anlamıyorum, neden öyle bakıyor? Gülüyor sanıyorum. Gülüyor. Kimsenin gözleri öyle gülmedi bana. Bu damlalar da neyin nesi? Rüzgârdan mı, kıyılara vuran dalgalardan mı? Damlalarda tuz da var...
Dünyanın en tatlı tuzu... Dudaklarına kadar akar usul usul, o bildiğimiz tatla, ayrılığın tadıyla... İstanbul’da bir denizin yaşadığını unutuyorum bazen. Mavi yeşil menevişler var ela gözlerinde... Çok İstanbul bakıyor." Değişim Yayınları önümüzdeki aylarda yazarın 1991'de yayımlanan ilk kitabı Güneş Bizi Geçemez'in 3. baskısını ve yine yazarın yeni bir kitabı olan Abide-i Gurur Caddesi'ni de yayımlamaya hazırlanıyor. Yazarın yayımlanacak diğer kitapları ise, 2. baskısı yapılacak olan Mektup Meşgul Çalmaz ve ilk defa yayımlanacak olan Sehiv Secdesi. 

Editör: Haber Merkezi