SAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonunda yapılan söyleşide Aykut Ertuğrul, “Başlangıçların Sonsuz Mutluluğu” adlı kitabı üzerine öğrencilerle bir söyleşi gerçekleştirdi. Karşılıklı sohbet havasında geçen söyleşide yazar, öğrencilerin sorularını yanıtladı ve fikirlerini sundu.

“BİZİM EĞLENCEMİZ KİTAP OKUMAK”
Hikâyenin belirlenebilmesi için önce formlarının bilinmesi gerektiğine dikkat çeken Ertuğrul, “Her sinema filminin, dizinin, romanın hikâyesi vardır. Fakat hepsi başka formlarda yazılmıştır” dedi. “Öykü mü hikâye mi demek daha doğrudur?” sorusunu soran Aykut Ertuğrul, kendisinin hikâyenin tarafında olduğunu söyledi. Ertuğrul, “Hep okudum, ne oldu da kendimi bu kadar okumaya verdim bilmiyorum. Yaşadığımız çağda okumak çok da iyi bir şey değil aslında. Bir lanet gibi. Başka insanlar eğlenirken, biz kâğıt fareleri, sayfalar arasında debeleniyoruz. Fakat insanların dışarıda yaptıkları şeylerden aldığı hazzı biz kitap okurken alıyoruz. Bir bakıma aynı şey” şeklinde konuştu.

“EDEBİYATIN BÜYÜLÜ BİR YANI VAR”
Edebiyat ve yazma sevgisinin çok çabuk bir hastalığa dönüşebileceğini belirten Ertuğrul, “Yazmak aslında bir lütuftur. İşin sanat kısmında ilk önce yetenek, sonra çok çalışmak önemlidir. Yazarken veya yazmaya başlamadan önce sizi motive eden şey nedir? Edebiyatın büyülü bir yanı var. Bir kitapta geçen bir cümle, sizin onu okumanızı bekliyor olabilir. O cümleden sonra hayatınız değişebilir. Yani edebiyat birilerine dokunabiliyor. Değişim yaşatmayı seviyor. İşte beni motive eden şey bu” ifadelerini kullandı.

“İYİ BİR YAZAR NASIL OLUNUR?”
Aykut Ertuğrul, iyi bir yazar olmak için ne yapılması gerektiğini ise şöyle açıkladı:  “Başka bir öykücüye hikâye yazdırabilmek, tetikleyici unsur olabilmektir. En iyi yazarlar taklit edenlerdir. Taklit etmekten korkmayın. Sonra taklit ettiğiniz ustaları yok edip kendi yolunuzu bulduğunuz zaman iyi bir yazar olabilirsiniz.”

Öykü yazmaya ‘bir his’ ile başladığını belirten Aykut Ertuğrul, “Bu benim için böyle. Her yazarın kendine göre ritüelleri var. Siz de yazacaksanız, kendinizinkini bulmalısınız” diye konuştu.

“ZAMAN HİKÂYEYİ ÖLDÜRDÜ”
Zamanın insanı farklı ve özgür olmaya yönelttiğini dile getiren Ertuğrul, “İşin ironisinden söz ederken tek tip olmaya başladık ve sıradanlaştık. Sistem insanları kullanmaya yönelik çalışıyor. Biz aynı oldukça hikâyelerimiz de aynı olmaya başlıyor. Sonra hikâye açlığı doğuyor. Örneğin; hikâyesi olan mekânları tercih ediyoruz veya hikâyesi olan markalardan giyinmek istiyoruz. Özellikle orta sınıfta bu çok fazla, yani zaman hikâyeyi öldürdü. Bir yığılma dönemindeyiz. Umarım bu kaostan edebiyat adına iyi bir şeyler çıkar” ifadelerini kullandı.

Söyleşinin sonunda Aykut Ertuğrul’a Alegori ve Şiir Topluluğu tarafından plaket takdim edildi.

Editör: Haber Merkezi