Değerli okurlar. İzninizle evvelki yazıma kaldığım yerden devam ediyorum.

4- Söyleşide Kosova’nın bağımsızlığı hakkındaki soruya Fahri Tuna’nın verdiği cevap ilginç. “Kosova, henüz tam bağımsız bir ülke değilmiş. En önemlisi de şuymuş. Sırbistan Devleti Kosova’yı resmen tanımamış…”

4- Âdem Jashari (Yaşari) liderliğindeki UÇK ve Arnavutların direnişi ve NATO müdahalesi sonucunda 17 Şubat 2008’de Sırbistan’dan ayrılarak Cumhuriyet ilan eden Kosova’yı, resmî olarak ABD’den sonra ikinci sırada ülkemiz Türkiye tanımıştır. Şu anda yeryüzünde 117 ülke tarafından resmen tanınan Kosova Cumhuriyeti’nin diplomatik durumunu “Sırpların tanımaması” üzerine yorumlamak/konumlandırmak büyük bir hatadır. Kosova’da Reçak, Prekaz, Likoşan, Qirez’de Sırp Katliamına uğrayan, tüm ülkesi yakılıp yıkılan, 15.000 şehid veren Arnavutlar, bir de Sırbistan’ın tanımasını mı bekleyecekti!

5- Fahri Tuna, bir de kalbine danışarak fıkıh içtihadı yapmış. Şöyle diyor: “ Bir gün öğle namazı kılıyorum Kosova’daki Sultan Murad Türbesinde. Malum, seferiyim, dört rekât farzı iki rekât kılmam gerekiyor. Burası baba evi sayılır, Türk Sultanının ayakucu baba ocağıdır, seferîlik kendiliğinden düşer deyip dört kıldım. Malum, bizim Hanefi mezhebi hükmünce baba ocağında seferîlik olmaz. Bu konuda son sözüm, Sultan I. Murad orada yattığı sürece Kosova da Rumeli de bizimdir; Türk’tür ve Müslüman’dır. Bu böyle biline.”

5- Fıkıh âlimi değilim lakin İslam’da fıkıh hükümleri Sultan Murad’a göre değişmez. Bu kadar söylemek kâfidir. Yine de kendi bilir.

2012-2014 yılları arasında Edirne Valisi Hasan Duruer Bey’in Kosova Danışmanlığını yapan Fahri Tuna’ya hatırlatmak isterim. Kosova’da Türklerin nüfus oranı %1’dir. Kosova’nın tamamını “zorla Türk yapmak” ırkçı fikri,  ülkemizin Balkanlar Stratejisine en büyük zararı vermiştir.

Yetkililere hatırlatmak isterim. Balkanlarda güncel Arnavut kimliğini doğru tahlil etmeden, Drenica’yı tanımadan Kosova hakkında konuşanlar ne yazık ki sadece Sırpları sevindirir…

Fahri Tuna’nın yaptığı gibi, Priştine’de havaalanından inip, Türk nüfusun yaşadığı Prizren’de köfte, Mamuşa Türk Köyü’nde ayran içmekle Kosova anlaşılamaz.

“Şiir ve Türkçe, Prizren’de hâlâ dimdik ayaktadır.” Derken farkında bile değilsiniz. Her geçen gün Amerika, Kosova’yı avucunun içine almaya devam ediyor…

Kosova, Prizren ve Mamuşa’dan ibaret değildir. Bunu ne zaman anlayacaksınız?

Kalk gidelim mori Şazo, o viran bostana

Götürelim mori Şazo o viran hanaya

Toplayalım mori Şazo o sivre karpuzi

Götürelim mori Şazo o viran hanaya


Yandi Kumanova, tutuşti Preşova

Prizren’in içinde Halil Beg hovarda

Kalk gidelim mori Şazo o viran bağlara

Götürelim mori Şazo o viran hanaya

Toplayalım mori Şazo o miskey üzümi

Götürelim mori Şazo o viran hanaya

Yandi Kumanova, tutuşti Preşova

Prizren’in içinde Halil Beg hovarda

Fahri Tuna Ağabey! Bu türkü senin bildiğin türkülerden değil. Prizren’den gelenlerin sana söylediği türkünün arka planında bile farkında olmadığınız bir trajedi yatmaktadır.

23-24 Ekim 1912 tarihinde Sırplar tarafından Müslüman Arnavut bölgeleri “Kumanovo ve Presheva” yakılıp yıkılırken, Müslüman Arnavutlar; kadın, çoluk çocuk demeden katledilirken… Hovardalık peşindeki Halil Bey’in aymazlığını anlatıyor…

Belki bilmezsiniz… Beg/Begler (bey/beyler) sıfatı Balkanlarda yaşayan Arnavut ve Boşnaklar arasında Osmanlı Beyleri ve Türkleri için kullanılır.

Vesselam.