Yeni Sakarya Gazetesi’nden komşum Fahri Tuna, 30 Kasım tarihli köşe yazısını TYB Sakarya Şubesi ile yaptığı (tybsakarya/instagram 28.11.2022) Ülkeler ve Portreler – Kosova başlıklı söyleşiye ayırmış.

Konuya girmeden önce küçük bir hatırlatma yapmalıyım. Fahri Ağabey’i yıllardır tanırım. Bu şehirde edebiyat ve kültür üretmeye çalışan çelebi gönüllü bir insandır. Bilirim.

Mevzu bahis olan söyleşi ve köşe yazısında başlık KOSOVA olduğu için özellikle söyleşiyi merakla dinledim ve yazısını okudum.

Sözün şehveti vardır. Mikrofona konuşanlar bazen hatalı cümleler kullanabilir. Kimi zaman hamasi kimi zaman da faydasız konular zihinlerini işgal eder konuşmacıların.

İnsanın her konuda bilgi sahibi olmaması gayet doğaldır. Bilmemek ayıp değildir. Öğrenmemek ayıptır. Bu minvalde Fahri Tuna’nın da geniş Balkan coğrafyasındaki multi kültürlerin, tarihi olayların künhüne tamamen vakıf olmaması doğaldır. Anlayışla karşılamak gerekir.

Kosova, annemin ve babamın doğduğu topraklardır. Kosova ve Balkanlar üzerine yazdığım “Prekaz- Balkanlardan Göç Hikâyesi” (Değişim Yay.2022) adlı kitabımda elimden geldiğince Balkanlarda Türkleri, Arnavutları ve Boşnakları anlattım.  Hariçten duyarak değil, acıların içinden geçerek yaşanan gerçekleri yazdım.

Huzurlarınızda Fahri Tuna’nın; atalarımın memleketi Kosova hakkında ortaya atmış olduğu bazı tesbitleri eleştirmek ve zihinlerdeki yanlış Kosova algısını düzeltmek gerektiğine inandığım için bendeniz de yazıyla cevap vermek zorunda kaldım.

Her türlü ırkçılığı reddeden biri olarak söylüyorum. Kökleri Balkanlara ait olan Kosovalı, öz be öz Müslüman-Arnavut ailenin bir ferdi olarak fikirlerimi sizinle paylaşmak istiyorum.

Şimdi sadede gelelim. Kısaca toparlayayım.

1- Fahri Tuna’ya göre beş kelimeyle Kosova’nın tanımı şudur: “Rumeli, Fetih, Sultan Murat, 1389 ve Köfte.”

Ne yazık ki ortalama Türk Vatandaşlarının Kosova mefkûresi bu kadardan ibarettir. Kosova’da yaşayan ve muhacir Arnavut olan bizler için Kosova, Osmanlı’nın yıkılmasından itibaren Sırp zulmü, acı, gözyaşı, trajedi ve göç demektir.

2. Fahri Tuna’ya göre “Kosova ve Arnavut kavramları yan yana düşünülebilirmiş. Dünkü Osmanlı’nın Priştina sancağı, yüzde 90-95, Arnavut ağırlıklı bir ülkeymiş…”

Doğrusu insan hayret ediyor. Edebiyatı anlarım da sosyolojisi olmayan bir edebiyat düşüncesi ancak bu kadar olur… Osmanlı daha kurulmamışken Kosova ve Arnavut Milleti kavramlarını bir arada düşünmek malumu ilandan ibarettir. Türkiye ve Türk kavramını birlikte düşünmemek gibi sakil ve abes olmuş. Buradaki zihinsel problem şuradan kaynaklanıyor. Kosova, Türkiye’den giden Türklerden ibaret zannediliyor.

3- Arnavutlar nasıl ve nereli bir millet? Doğulu mu? Batılı mı? Sorusuna verdiği cevap evlere şenlik. Fahri Tuna şöyle diyor: “Bir teze göre Arnavutların ismi Arapça ‘el-beni’den 'oğullar’ anlamından geldiği söyleniyormuş. Arnavutlar Arap kökenli bir kavimmiş.(?) Mısır, Suriye, Konya, Edirne üzerinden bugünkü Kosova'ya ve Arnavutluk’a yerleştiklerini söyleyenler varmış… “

3- Fahri Tuna’nın kaynak belirtmeden bahsettiği bu tez –eğer varsa- akıllara zarar… Bu iddia temelsizdir. Umarım, başka mecralarda aslı astarı olmayan bu tezi dillendirmez.

Arnavutların ataları İlir kavmidir. İliryalılar, Arnavutların antik çağdaki ismidir. İlirya, Balkan Yarımadası'nın batısında, Adriyatik Denizi'nin genel olarak Dalmaçya kıyılarında kurulmuştur. İlirlerin bilinen ilk hükümdarları Bardyllis olup MÖ 4. yüzyılda hüküm sürmüştür. İlir, Arnavutça dilinde “özgür/hür” anlamına gelir. İlirya, kuzeyde Avusturya Alpleri’nden güneyde Arnavutluk ve Kuzey Yunanistan/Epiros’a kadar geniş bir bölgeye yayılmaktaydı. Kelime anlamı “özgürler ülkesi” olan İlirya MÖ 2. yüzyıldan itibaren Roma İmparatorluğu’nun eyaletidir. Batı Roma İmparatorluğu döneminde Kosova'nın ismi “Dardania” idi. Günümüzde bile halen Kosova'da Dardanlara ait birçok kalıntıya rastlanmaktadır. Arnavutlar Balkan halklarının en eskilerinden biridir. Müslüman Arnavutlar, günümüzde Balkanların en yoğun homojen/etnik yapısıdır. Arnavutluk, Kosova, Batı-Kuzey Makedonya, Yunanistan’ın Çameria bölgesi ve Sırbistan’ın Presheva bölgesinin neredeyse tamamı Arnavut’tur.

(Devam edecek)