Son günlerde ki vaka sayısında ki artış ürkütücü, başta Karadeniz kıyısı iller olmak üzere virüs hızlı bir şekilde yayılma hızı gösteriyor.

Mutasyona uğradı mı ne ile karşı karşıyayız henüz bir netlik yok, bilenen ise illet yakamızdan henüz düşmedi.

Süreç bu anlamda ağır aksak işliyor.

Adına tedbir denilen uygulamalar, iktidar harici yurttaş kitlesi için. Bu söz şöylesi haksız bir algıyı da oluşturmamalı.

Kapalı olan iş yeri grupları içerisinde kuşkusuz iktidar mensubu yurttaşlarımız da var.

Benim kastım ise; iktidar partisine serbest olan binlerin kapalı spor salonlarında kongreler yapıyor olması.

“Lebalep” kongreler.

Barolar başta olmak üzere tüm kongreler iptal, hatta kız isteme dâhil nişan, düğün törenleri iptal gerekçe virüsün bulaşma riski.

Bu daraltılmadan, yasaktan anlaşılacağı üzere virüs seçim yapıyor, Akp kongresi hariç her eylem ve toplantıda bulaşabiliyor, bu mümkün mü!

Gelelim bizim içinde bulunduğumuz duruma, Sakarya Marmara bölgesinde en riskli il durumundayız.

Virüs haritasında Marmara bölgesinde kırmızı kod ile işaretlenen tek iliyiz, daha net anlaşılması üzere öncü olan iliz.

Yıllardır üzülürüz, her değerlendirmede Marmara bölgesinin en gerisinde yer almaktan usanmış ve kompleksimiz bitmiyordu bir türlü.

Neyse ki bu sorunumuz bu sayede halledilmiş oldu!

Artık Marmara bölgesinin zirvesindeyiz!

Bizi zirveye taşıyan gerekçeler nelerdir tam olarak bunu tespit edebilmek sanırım çok ta mümkün olmasa gerek.

Hele ki tedbirler gevşetildi, belirlenen kurallara uyum sağlanmıyor ya da denetim eksikliği yol açıyor demek sorunumuzu tarif etmez.

Her akşam TV’ler de binlerle ifade edilen sazlı sözlü halaylı Akp kongreleri olunca sokakta yurttaşa kurallara niçin uymuyorsun demek çokta doğru değil.

Daha doğrusu ise yurttaş bu görüntüleri izleyince kurallara uymuyor ya da gevşetiyor sanırım.

Lokanta, kafe, kıraathane kapalı tedbir için insanlar nafaka temini için iş yerlerine gidemiyor daha ne olsun.

Sakarya’da ki artış gözle görülür ve keyif kaçıracak boyutta kuşkusuz.

İş yerleri kapalı, başka hangi önlemi alacaksınız da sorunu çözeceksiniz.

Bu durum böyle devam ederse hiç kimsenin şüphesi olmasın ki başka sorunlarla karşılaşacağız.

Yönetici için kolay olan kapama kararını almak, ekonomik sorumluluk üstlenilmeyince iş yerlerini kapat sokakta dolaşım sayısını düşür.

“Şu mektepler olmasa Maarifi ne güzel idare ederdim.” sözünü çağrıştırıyor mevcut tutum.

Bu durumda tam kapama sorunu önemli ölçüde çözecektir, ekonomik yükte üstlenilmiyor nasılsa.

Virüs ile mücadele uzunca zaman alacak bilim insanlarının değerlendirmesi bu yönde, aşılama da kısa zamanda tümden mümkün gözükmüyor.

Bu hal ile yaşam devam edecek anlaşılan.

Kız isteme olmayacak, düğün yapılmayacak ve iş yerleri kapalı olacak ve iş dünyası merkezi ya da yerel bütçe ile karşılıksız yani kredilendirilip yeni borç kapısı açılmadan desteklenmeyecek.

Yöneten üzerine düşeni yapmalı ki yurttaşından bir şey isteme yüzü olsun.

İmam cemaat metaforu vardır bilindik.

Geçen hafta Sakarya ekonomik tabanlı sivil toplum kuruluşlarının çağrısı önemli. “Şehrimiz için pandemiyle mücadele edelim” çağrısı çok anlamlı.

Bu çağrıyı takiben gördük ki bölgenin en riskli iliymişiz. Kendi sorunumuz kendimiz çözmeli ve yerel ölçekte birbirimiz ile dayanışarak üstesinden gelmeliyiz.

İmam’ın ne dediğinle ne yaptığınla ilgilenmeden.

Biz üzerimize düşüne yaparak belki de üzerimize düşenden daha fazlasını yaparak, kimin ne dediği ile meşgul olmadan el ele geleceği tayin etmek adına.

Yapmalı aksi halde çok daha zor günler bekleyecek bizleri.

Açıklanan normalleşmeden payımızı alamadık, “kırmızı” kod buna engel, komşunu uyar “mavi” alana geçelim günleri başladı.

Ergün ÖZKAN

[email protected]