Eski Adapazarı ve yaşam tarzı ile ilgili hatıraların harman olduğu bir kitap daha yazmış, ilimizin bir zamanlar en zengin sanayicilerinden Maraşoğlu Fabrikası sahiplerinden Kenan Maraşoğlu…

İmzalayıp gönderdiği kitaplarını ve yazdıklarının büyük bölümünü hatırlayan biri olarak, bir solukta okurum dalıp maziye…

Ticaret Lisesi’nden sınıf arkadaşım Saner Reklam’ın Sahibi Semih Saner getirdi, Kenan Maraşoğlu’nun “Hepsi Gerçek-2” adlı kitabını…

Her gün bir yeni üzücü haberle yürekleri daralan okuyucularımızı, yine böyle üzüntülü bir anıyla buluşturmak zor olsa da, gündeme getirmeden edemedim…

Adapazarı’nda parmakla sayılacak kadar az sayıda doktordan biriydi bir zamanlar, Dr. Ahmet Baytuz…

Eskiler bu ismi hayırla yad ederler, çünkü Dr. Baytuz yeni evlenen çiftlere “Okuyup anlamaları için Kur’an-ı Kerim’in Türkçe mealini” hediye etmesiyle de farklı bir tıp mensubuydu…

Bunun yanında haftanın belli günlerinde hastalarını bedava muayene eder, bununla da yetinmez Uzunçarşı birinci geçidin köşesindeki binanın birinci katındaki muayenehanesine gelemeyecek derecede olan hastalarına, elinde çanta ayağına gider hem muayenesini yapar, hem de ilaçlarını verirdi.

İşte böyle olağanüstü fedakar bir doktor olan Ahmet Baytuz ve Alman Lisesi’nde okuyan oğlu Orhan Baytuz’un Bolu Dağı’nda bir trafik kazası geçirip öldükleri haberi gelir Adapazarı’na…

1960’lı yılların başında meydana gelen bu elim kazadan Doktor Baytuz yaralı kurtulurken, oğlu Orhan Baytuz Hakk’ın rahmetine ermişti…

Haber Adapazarı’nı yasa boğdu…

Maraşoğlu Ailesi baba-oğul fabrikadan temin edilen kamyonet ve iki otomobille yola koyulur, Bolu Dağı’na sisin çöktüğü saatlerde…

Beraberlerinde Baytuz’un eşi ve kızı da vardır…

Zorlu bir yolculuk sonrası ulaşılır, yaralı Dr. Baytuz’a ve oğlunun cenazesine…

Alıp getirilir Adapazarı’na…

İşin bundan sonrasında, bir büyük aile dramı daha girer devreye…

Sıcak yaz günlerinde cenaze için temin edilen buzun elde edildiği pastanenin sahibi Şekerci Mustafa Kocaoğlu’nun oğlu Hikmet buz elde etmek için aşırı yükleme yapınca, buzdolabı bozulur…

Tamir için fişini çeker…

Babası Mustafa Kocaoğlu ise bundan habersiz “kim çekti bu fişi” diyerek takar yerine…

Oğlu Hikmet bundan habersiz tamire devam edince, cereyana çarpılır ve genç yaşta hayatını kaybeder…

Doktor Baytuz evin bir odasında yaralı; diğer odada oğlu Orhan cansız yatarken, buz yerine son derece üzücü bu haber gelir…  

Ortalık ikinci büyük acıyla sarsılır…

Kazanın ertesinde aynı sokakta komşu iki aileden, iki cenaze kalkar…

Bütün Adapazarı halkının katıldığı o büyük günün hikayesini de dile getirmiş, bu defaki kitabında Maraşoğlu

Yaptığı işin üzüntüsü içerisinde bir süre yaşayan Şekerci Mustafa Kocaoğlu ise 27 yaşındaki oğlu Hikmet’in acısına fazla dayanamaz, evinde intihar ederek hayatına son verir…

Bu acı olay, uzun süre şehrin gündeminden düşmez, gözyaşlarıyla hatırlanır…

Sakaryaspor eski yöneticilerinden, tanınmış eski sanayici, işadamı Kenan Maraşoğlu, şu sıralarda İstanbul’da yaşıyor ve günlerini olaylarla geçen hayat hikayelerini yazarak geçiriyor…

Kenan Maraşoğlu’nun “Hepsi Gerçek-2” adlı kitabından ilginç bulduğum ve bizzat hatırladığım daha pek çok anı var…

Onlara da zaman zaman yer vereceğimizi belirterek, Kenan Maraşoğlu’na sağlıklı yaşam diliyorum.