Her kesimin ortak fikridir, AKP hükümetleri döneminde şehir yeteri oranda yatırım alamadığı hususu.

                Bu soruyu her dönem AKP’ ye oy vermiş yurttaşa sorun alacağınız cevap aynıdır. Merkezi bütçeden payımıza düşeni bir türlü alamamışızdır.

                Büyükşehir payından söz etmiyorum, o konu malum her ara boşlukta şehrin gündemini meşgul eder.

                Sorun nedir; İl’ler ödedikleri vergiyle doğru orantılı büyükşehir payı alırlar. Biz de ki sorun ise Toyota fabrikasının ihracattan doğan vergi iade hakkı, İl’ de ödenen vergilerden düşmesi sonucu Büyükşehir payının erimesidir.

                Bu sorunu da on yedi yıldır çözememekteler!

                Bu sayede de çok düşük Büyükşehir bütçesi, hizmete yetememekte.

                Belediye hizmet verecek bütçeye sahip değil, AKP hükümetleri merkezi bütçe yatırım kalemlerinden de payımızı alamayınca sonuç hepimizin malumu; yaşanabilir İller endeksinde son sıralarda yer alırız.

                AKP’nin şehir üzerinde iki ezberi var. Konu sandıksa tereddütsüz “destek bulması” diğeri ise yatırım yapmakta “elini ağırdan alması”.

                Hep merak etmişizdir nasıl olabiliyor diye her seçimde ülke ortalamasının üzerinde destek bulan AKP nasıl oluyor da destek bulduğu bir İl’e yatırım yapmaz.           

                Son yerel seçimde ki sonuç merakı mı daha da arttırdı. AKP her bölgede oy kaybına uğrarken Sakarya’da erime yaşamadı.

                Sakarya şehri yine desteğini esirgemedi.

                Şehre yatırımla paralellik sergilemeyen oy desteği.

                Merakımız nasıl olurda yatırım sağlanamaz.

                Hayata geçirilen her ne proje varsa çok uzun yılların ürünüdür. Karar verilip başlanan ve kısa sürede sonlandırılan proje yoktur. Bu sözün aksini söyleyecek AKP’li bir siyasetçi varsa buyursun beni ve benim gibi düşünenleri mahcup etsin.

                Dört yüz yataklı Eğitim Araştırma Hastane binası, devam eden Kadın Doğum ve Çocuk hastanesi, Karasu  - Adapazarı demiryolu inşaatı, yıkılan stat arazisi, Millet Bahçesi’nin mevcut hali hemen akla gelen uzunca yıllar süren, sürmekte olan yatırımlar.

                Son yılların en değişmez taahhüdü olan bin yataklı hastane müjdesi!

                Müjdeyi dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu vermişti, bugün Davutoğlu kimsenin aklında yoktur, yani o kadar eski bir müjde.

                Bin yataklı hastane serüveni tüm meraklarımızın cevabı olmuş.

                Geçtiğimiz günlerde Engin Arapoğlu’na verdiği röportajda Ayhan Sefer Üstün’ün şu sözleri merakımızı gideriyor.

                “Bin yataklı hastane sözü Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığında verildi. Bu meselede bizim adeta göbeğimiz çatladı. Çünkü Sayın Davutoğlu hem de sayın cumhurbaşkanı iki sefer bu projeye sahip çıktı ve söz verdi. Fakat çıkış noktası Davutoğlu olduğu için sanki haset bir el sürekli bu işi engelledi. O tarihte çok gerginlik yaşadık.”

                Üstün bize on yedi yıllık AKP iktidarını ve şehre niçin yatırım kazandırılmadığını anlatmış.

                Parti içi mücadele, her dönem haset bir el olarak karşılık bulmuş.            

                Kendi kavgalarının bedelini şehir ödemiş, kaybedilen yıllar!

                Hal böyle olunca da yaşanılır İl’ler endeksinde son sıralarda yer almamızda kaçınılmaz olur.

 

1 MAYIS

1 Mayıs 1977, emek hafızası için önemli bir tarihtir. 34 yurttaşımızın can verdiği 136 yurttaşımızın yaralandığı Taksim Meydan’ı olaylarının yaşandığı, emek adına verilmiş en büyü mücadelenin günüdür.

                1 Mayıs demokrasi, barış, güvenli ve güzel bir gelecek adına mücadele günüdür.

                1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı Kutlu Olsun.