Bir kadın hayata dokunduğu zaman etrafındaki herşeyi değiştirir. Bunun en güzel örneklerini sizlerle paylaştık. Söyleşimizin son konuğu hayata farklı pencereden bakan, çok yönlü, azimli, kararlı, üretken bir kadın Saadet Tezkorkut…
Herkesin yaptığı işi değil, piyasanın ihtiyacı olan farklı bir iş yapması, yapılmayanı yapmanın önemli olduğunu belirten Saadet Tezkorkut, “ İş hayatına atılacak kadınların yapmak istedikleri işi hayal etmeleri ve bu işle ilgili kendilerine yatırım yapmaları önemli. Güçlü bir sermayeniz yoksa, hangi işi yaparsanız yapın ilk 2 hatta 3 yıl çok para kazanmak hayal. İnsanın sevdiği işi yapması, huzurlu bir iş ortamı zenginliği getirir.” diyor.

Okurlarımıza kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Adapazarı doğumluyum. Adapazarı Ticaret Lisesi ve Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. Adapazarlı tüccarların kurmuş olduğu ilk özel banka olan Türk Ticaret Bankası A.Ş Adapazarı Şubesi’nden emekli oldum ve akabinde ticarete başladım. Çok uzun zamandır fotoğrafla uğraşıyorum. Sakarya Güzel Sanatlar Derneği SAGÜSAD, Genç İş Adamları Derneği SAGİAD ve Slow Food Adapazarı Konvivium’u üyesiyim. 1999 yılından beri ara ara Yeni Sakarya gazetesinde güncel yazılar yazmaktayım.

İş yaşamınız hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz? Ne zaman ve nasıl başladınız?
Türkbank’tan emekli olduktan sonra abimle babadan kalma atölyemizi yeniden yapılandırarak aile şirketimiz kurduk. Her ikimizde verimli bir çağda emekli olduğumuz için çalışma hayatının dinamiklerini, bilgi ve birikimimizi ekonomik değer yaratma amacıyla ticarette sürdürme kararı aldık. Makine mühendisi olan abim şirketin teknik, ben ise finans kısmını yönetiyorum.

Sizce iş hayatında başarılı olmanın kuralları nelerdir?
İş hayatında 5 dakikada başarılı olacak, mucize yaratacak bir formül yok. Sakıp Sabancı’nın dediği gibi “ çalışmak, çalışmak, çalışmak” başarının gerçeği bu. Şans faktörü de çok önemli.Yaşanılan tecrübeler, risk alma yeteneği, ekonomik ve siyasi günceli takip etme, uzağı görme, finansman dengesi, yüksek ticaret ahlakı başarının kurallarından.

Sakarya’da kadın yönetici olmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Yöneticilik, performansla ilgili bir durum. Bilgili, donanımlı ve özgüveni tam kadınların yönetimde zorlanmayacağı aşikâr. Sakarya’da iş kadını olmak ve yönetmenin en büyük avantajı bilgiye ve deneyime kolay ulaşılabilirlik. İşle ilgili herhangi bir problemde size yardım edecek birini tanımasanız dahi bulabilirsiniz. Dezavantaj olarak da toplumun kadına verdiği roller diyebilirim.

Şirketlerde kadın istihdamın arttırılmasına yönelik çalışmalar yapılıyor mu?
Şirketlerde kadın istihdamının arttırılması çok önemli. Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, iş hayatının güçlü kadınlarının dışında kalan özellikle taşradaki iş kadınlarını iş dünyası gündemi içine taşıdı ve kadın girişimciler çatısı altında organize etti. İş kadınlarına yönelik devrim niteliğindeki bu organizasyon çok başarılı oldu ve kadına verilen değeri yükseltti. Aile içi şiddete maruz kalan, töre cinayetlerine kurban edilen kadınlar toplumumuzda kadının sosyo-ekonomik yönden güçsüzlüğünü ortaya çıkardı. Bugün birçok büyük firma kadın istihdamını destekleyen kararlar aldı. Şehrimizdeki iş kadınları kadın istihdamını destekliyor.

Sizce bir iş kadınının başarısında eşinin etkisi ve rolü nedir?
Erkek egemen bir iş dünyası içinde kadının iş hayatında var olabilmesi için eş desteği çok önemli. Aileden gelen işin devamı değilse ya da aileden bir zenginlik yoksa kendi işini kuran, eşleri tarafından desteklenen iş kadınları daha başarılı oluyor. Röportajlarda da gördüğümüz gibi başarılı kadınların eş desteği tam. Yaşam müşterekse fedakârlıkta müşterek olmalı.


Dünyada çalışan kadın sayısının oranına baktığımızda ülkemizde sayısının azlığını neye bağlıyorsunuz?
Ülkemizde çalışan kadın sayısının az olması ataerkil toplum olmamızdan kaynaklanıyor. Aile içi eğitim seviyesi yükseldikçe bu sayı çoğalacaktır. Üniversiteli kız öğrencilerden çok umutluyum. Onlar bütün kapıları zorluyor. Üniversiteler de girişimcilik dersleri var artık. Ticaret ve sanayi odaları, kalkınma ajansları girişimcilik kursları düzenliyor. Kız öğrencilerin katılımı memnun edici ve çok ilgililer. Gelecekte girişimci ve çalışan kadın sayısı çok daha fazla olacak.

Türkiye’de kendi işinin patronu olmak isteyen kadınların önündeki engellerin neler olduğunu düşünüyorsunuz? Bu engellerin kaldırılması için kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının ne gibi çalışmalar yapması gerekir?
Kendi işini kurmak isteyen kadınların en büyük engeli aile yapısı, toplumun kendisine verdiği roller dolayısıyla kaynaklara erişimin kısıtlanmasıdır. Kendilerine ait birikim ve tasarruflarının olmamasından kaynaklanan finansal sorunlar… Banka kredisine ulaşmada kefil, teminat ve gayrimenkul ipoteği gibi kısıtlayıcı faktörler. TOBB’un çalışmaları sonucunda bu faktörlere ulaşmanın yolu kısmen açıldı. Fakat işini kurmak isteyen kadın girişimciler hala bürokratik engeller, kırtasiye ile uğraşmaktan bezgin. Devletin sistemi girişimciliğin özendirilmesi konusunda yetersiz. Devlet birimlerindeki kişiler de bazı konularda fazla bilgili değil. Bürokratik işlemlerin asgari düzeye indirilerek hayatı kolaylaştırması gerekiyor. Mesela devamlı ihalelere girenlerden her seferinde sabıka kaydı istenmesi, bazı sürekli işlerde her seferinde borcu yoktur yazısı istenmesi gibi. Artık devletin de vatandaşına güvenmesi gerekiyor.

Size göre kadınların en fazla başarılı olduğu iş sektörü hangisidir?
İstatiksel verilere göre kadınlar imalat, tekstil ve hizmet sektöründe yoğun olarak bulunuyor. Yiyecek-içecek, davet ve organizasyon sektörlerinde de kadınları başarılı buluyorum.

Dünyada ve ülkemizde başarılı bulduğunuz iş kadınları var mı?
Güler Sabancı, dünya zirvedeki iş kadınları listesinde ikinci sırada bulunan başarılı bir iş kadınımız. Ayşen Zamanpur (Silk&Cashmire), Gülden Yılmaz (Koton) dâhil sektöründe başarılı olan iş kadınları ilgi alanım içinde. Başarılı insanları takip ediyorum.


Bir yönetici olarak, iş yaşamında başarılı olabilmek için kadın girişimcilere hangi önerilerde bulunursunuz?
Mor inek felsefesi –herkesin gittiği yere gitme- der. Herkesin yaptığı işi değil, piyasanın ihtiyacı olan farklı bir iş yapmak, yapılmayanı yapmak önemli. Onun için iş hayatına atılacak kadınların yapmak istedikleri işi hayal etmeleri ve bu işle ilgili kendilerine yatırım yapmaları önemli. Güçlü bir sermayeniz yoksa, hangi işi yaparsanız yapın ilk 2 hatta 3 yıl çok para kazanmak hayal. İnsanın sevdiği işi yapması, huzurlu bir iş ortamı zenginliği getirir. Günceli takip etmek, teknolojiyi iyi kullanmak da iş yaşamında önemli.

Başarılı ve çok yönlü bir iş kadını olarak farklı hobilerinizin olduğunu biliyoruz. Bunlardan biri olan fotoğrafla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Fotoğraf en severek uğraştığım en mutlu olduğum hobim. Fotoğraf çekerken bu dünya ile ilgim kalmaz başka bir âleme giderim. Stres ve yorgunluklar beni terk eder. Günlük hayatta gözün görmediğini objektif görür. Özellikle makro çekimlerde başka bir dünyanın var olduğunu çok iyi görüyor insan. Sanayinin üretim malzemesi demir. Demirin mikroskopik çekimlerini görseniz hayrete düşersiniz. Sanatsal bir tasarım harikasıdır demir. Fotoğraf çekerken dünya da yaratılmış her şeyin bir tasarım harikası olduğunu görüyorum. İş hayatının içinde olan herkese günlük kaygı ve streslerden arınma adına fotoğrafı hobi edinmelerini tavsiye ederim.

Fotoğrafa ilginiz nasıl başladı?
Bir kriz döneminde uzun bir süre durgunluk yaşadık. O zaman zarfında bu gördüğün fotoğrafları ürettim. Demir işlenirken çok güzel değişik talaşlar çıkarıyor. Bazıları yandığı zaman çok güzel renklere sahip oluyor. Bu fotoğraflarda gördüğün her şey şimdi yok. Demir talaşları hurdaya gidiyor yeniden bir şekilde üretime geri dönüyor fakat plastikler normal çöp kamyonları ile alınıyordu o yıllarda. Bugün belediyeler bu atıkları evsel atıklardan ayrı topluyor. Doğayı kirletmemek bilinçli olmak gelecek nesiller için çok önemli. Her iş insanının en önemli görevi doğayı korumak olmalıdır

Söyleşi: Mine KÖSE
 

Editör: Haber Merkezi