15 senelik evliliğim süresince 4 kez ev taşıdım…

Bu sonuncusu en zorlusu ve en sancılısı oldu…

Neredeyse bütün işlerim ters gitti…

Ama Allah’a çok şükür hepsi halloldu ve yavaş yavaş düzenimizi kurmaya başladık…

Depremden sonra kahir ekseriyetin tercihi olan Serdivan bölgesinde biz de yerimizi aldık…

Önceki gün de ayağımın tozuyla Serdivan Belediyesi’ndeki toplantıya katıldım…

Afet ve Acil Durum Müdahale Planı ve Mobil Afet Uygulaması’nın tanıtımı yapıldı…

Toplantı sonrası, “İyi ki Serdivan’a taşınmışım” dedim…

Öyle güzel bir uygulama yapmışlar ki çiçeği burnunda bir Serdivanlı olarak kendimi şanslı ve ayrıcalıklı hissettim…

Serdivan Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, tabiri caizse eski kurtlardan…

5 sene il başkanlığı ve de 12 seneye varan belediye başkanlığı tecrübesine sahip…

Yaptığı her işte klasını ve tecrübesini konuşturuyor…

Başkalarını örnek almak bir yana, diğer belediyelere örnek olacak işlere imza atıyor…

Pandemi başladığında daha kimsenin aklına gelmeden kapı kapı erzak yardımlarına başladı…

Daha sonra belediye bünyesinde maske üretim tesisi kuran şehirdeki ilk belediye oldu…

Bütün bunların yanında şimdi de bir deprem bölgesi olan şehrimizde hayati önemi haiz bir uygulamaya imza attı…

Telefonlarınıza indireceğiniz uygulama sayesinde tehlike anında yerinizin tespiti yapılabilecek, belki de hayatınız kurtarılacak…

Deprem öncesinde alınacak önlemleri, eğitimleri ve tatbikatları bir tuşla öğrenebileceksiniz…

Oturduğunuz binanın sağlam olup olmadığından tutun toplanma alanlarının nereler olduğuna kadar birçok bilgi mevcut uygulamada…

Uygulamayı kullanırken internete de ihtiyacınız olmayacak…

A’dan Z’ye her şey düşünülmüş ve planlanmış…

Bir mühendislik harikası!

Buram buram kalite, buram buram ehliyet ve liyakat kokan bir proje…

Alkışlamamak, helal olsun dememek mümkün değil!

Yusuf başkan bununla da kalmayıp olağanüstü bir işe daha imza attı…

Karasu Kuyumculu’da bulunan bir tesisi kendi bünyesine kattı…

Üstelik uzun süre takibini yaptığı bu işi bakanlık nezdindeki girişimleri neticesinde “bedelsiz tahsis”le sağladı…

Düşünün, kendi sınırlarınızın dışında bir yerden bedelsiz bir tesis alıyorsunuz…

Büyükşehir Belediyesi yapsa anlarım da bunu bir ilçe belediyesinin başarması gerçekten takdire şayan…

Deniz kenarındaki bu muazzam tesis güzelce elden geçirilecek ve Serdivan’da ikamet edip hayatı boyunca ayağını denize sokamamış insanlar, başarılı öğrenciler, yaşlılar, engelliler ve daha nice Serdivanlı gidip bu tesislerde tatilini ücretsiz bir şekilde yapabilecek…

Şehrin en büyük ve en prestijli ticaret merkezi Cadde 54 projesinde sona gelinmek üzere…

Kırantepe bölgesiyle ilgili tasarruf da bildiğim kadarıyla bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da…

Bu bölgede de ileride adından sıkça söz ettirecek bir proje hazırlığı var…

Gölpark tesisleri uğrak yeri olmaya devam ediyor…

Millet bahçesinde son rötuşlar yapılıyor…

Serdivan Fikir Sanat Akademisi kültürel boşluğu dolduruyor…

Rutin belediyecilik hizmetleri zaten devam ediyor…

Bunların haricinde de dişe dokunur, elle tutulur, kalburüstü projeler hayata geçiriliyor…

Bir belediye başkanı daha ne yapsın arkadaş!

Bu başarıda en büyük pay şüphesiz Yusuf başkanın ekibinde…

Hatta daha da ötesi Zeki Toçoğlu’nun ekibinde de diyebiliriz…

Zira Yusuf Alemdar başkan seçildiğinde Zeki başkanın Serdivan Belediye Başkanı iken kurduğu kadroya hiç dokunmamış…

Birkaç takviye yaparak yoluna devam etmiş…

İşinde yetişmiş ve tecrübe kazanmış personelden en iyi şekilde istifade etmeyi bilmiş…

Taşları yerinden oynatmadan, mevcut düzeni bozmadan usta dokunuşlarla maestro gibi yönetmiş belediyeyi bugüne değin…

Kadronun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamış oldum…

Neticede ne kadar yetenekli ve bilgili olursanız olun sizi rezil de edecek, vezir de edecek olan birlikte çalıştığınız insanlardır…

Şayet malzeme iyiyse yemeğin de lezzetli olması kaçınılmazdır!

 

YA MUTLU BAŞKANA NE DEMELİ!

Adapazarı’ndan Serdivan’a taşınırken bir burukluk yaşamadım da değil!

Zira Adapazarı’nın yeni belediye başkanı Mutlu Işıksu da ışık saçan bir performans sergiliyor…

Bayramın son gününde Mutlu başkanın belediyede yaptığı toplantıya da katılmıştım…

Araya taşınma süreci girdiği için bugüne kadar yazamadım…

Mutlu Işıksu gençliğin verdiği dinamizm ve görevde yeni olmanın heyecanıyla şehirde adından sıkça söz ettiren belediye başkanlarından biri…

Tıpkı Yusuf başkan gibi göreve geldiğinde belediyede köklü değişikliklere gitmedi…

A Takımı tabir edilecek birkaç ismi belediye bünyesine monte ettikten sonra Süleyman Dişli’nin kurduğu kadroyu aynen korudu…

İlk icraat olarak şehirde küçük dokunuşlarla işe başladı…

Mahalle ve sokakları bir güzel elden geçirdi…

Rutin belediyecilik hizmetlerinin daha kaliteli ve nitelikli yapılmasını sağladı…

Yıllardır kimsenin alamadığı Türk Ticaret Bankası binasının bir bölüm hissesini satın alarak şehre bir müze kazandırmayı başardı…

Belediye binasının hemen yanı başındaki ucube binayı yıkarak asıl büyük projesinin startını verdi…

Şayet Mutlu Işıksu kafasındaki Ada Meydan Projesi’ni hayata geçirebilirse Sakarya belediyecilik tarihine adını altın harflerle yazdıracak…

Adapazarı Belediyesi ve hemen yanında yıkımı gerçekleştirilen binaya Hilmi Kayın İş Merkezi ile belediyenin yanındaki üçgen binayı da dahil edebilirse projenin çok daha güzel olacağını düşünüyorum…

Yine bunların yanında Ada Sahaf ve Eğlence Parkı projeleri müthiş bir ihtiyacı karşılayacak…

Kentsel dönüşüm projeleri de hem deprem güvenliğini sağlayacak hem de şehre estetik katacak…

Mutlu Işıksu anladığım kadarıyla daha başkan seçilmeden çalışmalara başlamış…

Şehrin röntgenini iyi çekip eksikleri ve yapılması gerekenleri birer birer belirlemiş…

Moral ve motivasyonunu hiç düşürmeden, gece gündüz çalışarak belediye başkanlığının hakkını veriyor…

Bugüne kadar yapılanlar ve perspektif olarak ortaya konanlar açıkçası beni fazlasıyla heyecanlandırıyor…

Mutlu Işıksu çok net bir biçimde bu şehrin geleceğini temsil ediyor…

Böyle devam ederse daha çok uzun yıllar kendisinden bahsettirecek bu şehirde…

Yeter ki bu azim, bu şevk ve bu heyecanı kaybolmasın!

 

PEKİ YA BÜYÜKŞEHİR!

Ne zaman Adapazarı ve Serdivan belediyeleri ile ilgili yazılar yazsam Büyükşehir’deki abilerin yüzü düşüyor…

Kızanlar da oluyor, küsenler de…

Sanki yazı yazmıyor da nispet yapıyorum zannediyorlar…

Hep başka belediyelerden bahsederek Büyükşehir’i küçümsediğimi veya önemsemediğimi zannediyorlar…

Alakası yok halbuki!

Ortada çok fazla yazılacak bir şey yok da ondan yazmıyorum…

Süleyman Demirel’in dediği gibi, “Gaz vardı da biz mi içtik!”

Ekrem Yüce göreve geldiğinden beri kadroyla uğraşıyor…

Onu oraya alıyor, bunu buraya koyuyor falan…

“O şöyle demiş, bu böyle demiş” nevinden dedikoduları haddinden fazla ciddiye alıyor…

Süt evleri açıyor, bal evleri açıyor, biberiye ve lavanta hasadı yapıyor, Donatım Park’a uçak indiriyor, Gar Meydanı’na kabak heykeli dikeceğini söylüyor…

Bütün bu işleri küçümsemiyorum lakin kayda değer projeler olarak da görmüyorum…

Büyükşehir ölçeğindeki bir belediyenin işi et, süt, yumurta satmak olmamalı…

Melen Bal Suyu projesiyle ilgili çok fazla bilgiye sahip değilim açıkçası…

Bir gün olsun şu basın mensuplarını bölgeye götürüp bir gezdirelim; ne yapıyoruz, ne yapacağız güzelce anlatalım demediler…

Veyahut yapılan diğer işlerle ilgili kapsamlı bir değerlendirme toplantısı, soru ve cevaplı bir basın toplantısı tertip etmeyi akıl edemediler…

Hal böyle olunca biz de uzaktan gördüğümüzü ve duyduğumuzu yazmak durumunda kalıyoruz…

Donatım Park’ta uçak restoran olacakmış; olsun…

Gar Meydanı’na kabak heykeli dikilecekmiş; dikilsin…

Önünde fotoğraf çektirilecek, gidip yemek yenilenecek böylesi yerlere ihtiyaç var…

Kenevir ekimine de ses etmiyorum…

Gayet güzel, milli menfaatlerimize de uygun düşen bir proje…

Ben asıl Nehir Ada Projesi’ni bekliyorum…

Sakarya Nehri kenarında yapılacak kapsamlı bir restorasyona uzun yıllardır ihtiyaç var…

Eskilerin deyimiyle su akıyor biz bakıyoruz!

Bu projenin Ekrem başkanın prestij projesi olduğunu düşünüyorum…

Sadece bu projeyi bile hayata geçirse kendisine yeter, bütün bir 5 seneyi dolu dolu geçirmiş olur…

SGK Kavşağı’nda çalışmaların başlamasını da olumlu buluyorum…

Ancak trafiği rahatlatmak adına asıl yapılması gereken toplu taşımayı teşvik etmek, dolayısıyla raylı sistem taşımacılığını hayata geçirmektir…

Bu konunun üzerinde de önemle durulması gerektiğini vurguluyorum…

Kentsel dönüşüm konusunda da Büyükşehir öncü olmalı; bu yönde de çalışmalar yapıldığını biliyoruz…

Son Sakaryaspor hadisesi ise adeta arı kovanına çomak sokmak gibi…

Ekrem başkan bizzat yönetimi eline alarak büyük de bir risk almış oldu…

Olası bir başarısızlıkta tribünler sadece Cevat Ekşi’yi değil kendisini de istifaya davet edecek…

Hele hele transfer açılamaz ve şampiyonluğa oynayacak bir kadro kurulamaz ise asıl o zaman seyreyle gümbürtüyü!

Allah kolaylık versin, Ekrem başkanın işi hiç de kolay gözükmüyor…

Eldeki imkanlar kısıtlı, bir hayli borç var ve gelirler de bir o kadar kısıtlı…

Az imkanla çok iş yapmak büyük marifet ister…

Şehrin önceliklerini iyi belirler ve Büyükşehir’in büyüklüğüne yakışır projelere bir an önce başlarsa geride kalan 1,5 senenin kötü şöhretini silebilir Ekrem başkan…

Aksi durumda filmin sonunu şimdiden görür gibiyim!