Derler ki; ‘yiğit düştüğü yerden kalkar’. Peki, yiğit olmayanlar başka yerden mi kalkarlar?

Ben şimdi, 'slogan sözleri sevmem' desem, kendim de ‘slogan bir söz’ söylemiş olmaz mıyım?

Son yıllarda birçok resmi kurum ve kuruluşlarda teşekkül ettirilen ‘etik kurulları’ ne işe yarar?

Ev sahibinin ikram ettiği yemeği yedikten sonra, tabağına çiş eden mahlûklara ne isim verilir?

Birileri kendisi dışında herkesi ‘önyargılı’ kabul ediyorsa; kendisi bu konuda ‘önyargılı’ olur mu olmaz mı?

Ben hiç ‘zirve’de olmadım ve yalnız da kalmadım. Acaba zirvede olan biri cevap verse,  zirvedekiler hep yalnız mıdırlar?

Hayret ediyorum; memleketimde herkes vatan-sever... Öyleyse vatan-sevmeyenler veya vatan hainleri nerede? Yoksa benden mi saklanıyorlar da ben göremiyorum?

Yahu dostlar; herkes ‘önyargısız’ da neden sadece ben ‘önyargılı’ oluyorum. Onlar ‘normal’ de ben ‘anormal’ miyim? Ben kendimi bilmiyorum beni tanıyanlar bir cevap verseler...

Bir tespit ve bir soru: zaman zaman etrafıma bakıyorum da; kendilerini kurtarmaktan aciz çok sayıda insan, vatan kurtarmaya soyunmuşlar... Kendilerini kurtaramayanlar, başkalarını kurtarabilirler mi?

Şu son günlerde olup biten bazı olaylara bakıyorum da, bazı mahlûkları tanımlarken kullanılan 'iğrenç' kelimesi bile masum hâle geldi. Yeni bir kelime bulmak gerek... Siz olsanız, nasıl bir sıfat kullanırdınız?

Şimdi gök gürlüyor, şimşekler çakıyor, fırtınalar oluyor, ama duyan yok... Yoksa sadece ben mi işin farkındayım? Yahut da onlar da farkında, ama reaksiyon göstermiyorlar? Kim bilir? Muhakkak ki en iyi bilen bilir.

Bu dönem siyaset dışına şutlanan, eski ulusalcı milletvekillerinden biri bir yazı yazmış ve başlığını şöyle koymuş: zokayı yutmuş bir millet! Kendisi bu milletin bir dönem vekilliğini yapmış ve halen o milletin ferdi ise, kendisi zokayı yutmamış mı oluyor?

Anlamadığım bir şey var. Her ülkede olduğu gibi memleketim insanı içinde her tür meslek sahibi vardır. Bunlar alanları ile ilgili mal ve hizmetlerle ilgili çok sayıda reklâm yaparlar. Ama bunlar içinde bir meslek dalı var ki, reklâmlarında hep sahiplerinin güzel ve fotojenik çekilmiş fotoğrafları yer alır. Benim ülkemde bunlar emlak firmalarıdır. Neden diğer meslek dalları reklâmlarını yayınlarlarken sahiplerinin resimlerini taşımazlar da emlakçi firmalar, reklâmlarında kendi sahiplerinin fotoğraflarını reklâm ederler? Bir türlü anlamış değilim. Acaba insanımız, fotoğraflara bakarak mı emlak alıyor veya fotoğraflara bakarak mı güvenli görüyor?

Âhh ah…

Bir gün gelecek ve ‘itibar edilen kolay sorular’ da sorulacaktır her halde…