Thales, “İnsan, araştıran bir hayvandır” derken, Sokrates de, “İnsan, sorgulayan bir hayvandır” demekte…
Platon, “İnsan, toplumsal hayvandır” derken, Aristo ise “İnsan, düşünen bir hayvandır” demektedir... 
Yani Batılı filozoflar insanın tarifini yaparken, onun hayvanlık tarafına dikkat çekmişler veya sadece o tarafını görebilmişler...
Fakat insanın tarifi Kur’an’da “İnsan ahsen-i takvimde (en güzel şekilde) şekilde yaratılmıştır. (Tin Sûresi. 4)” şeklinde verilmektedir…
Batılı düşünürler insana “yer, içer, gezer, yatar, uyur vb.” özellikleriyle kediden, köpekten, attan ve eşekten farkı yoktur gibi bir değer biçmişlerdir…
Çünkü hayvanlar da yer, içer, gezer, vb. eylemleri yapar…
İnsan türünün Adem olması Yaratıcısının isim ve sıfatlarının farkında olması ile başlar…
Bu serüven eşyanın, yani Allah'ın kainattaki tüm özelliklerini tanıması ile başlamış olur…
Yani insanı Adem yapan duyguları, hisleri ve kâinatı anlamlandırma özellikleridir…
Bir örnek verelim de ne demek istediğimizi anlarsınız:
Merhum düşünür şöyle der: “Gül, ineğin gözünde kırmızı bir ottur.”
İnsanı gerçek insan yapan güldeki sanatı görebilme özelliğidir…
Ve insan olduğunda ağlarsın, üzülürsün, kızarsın, seversin, sevilmek istersin, takdir edersin, hürmet edersin, düşeni kaldırır kalkamayanı yatırırsın, aç olanı doyurur ve bunları tüm canlılar için yaparsın…
Bunun adı insanlıktır: Adem gibi insanlık, adam gibi insanlık...
İnsan olmak aynı zamanda dünyanın bir ucundaki savaşlar için de üzülmektir, kutupların erimesi ile de alakadar olmaktır, yıldızları, yanardağları da düşünmektir, tüm kainat ile alakadar olmaktır insanı insan yapan…
Bir ineğin depremde üzüldüğünü göremeyiz, köpeklerin virüs kaparım derdi yoktur, kediler evlatlarının geleceğini, tahsilini düşünmezler…
Sadece insanlar, yani gerçek insanlar başkası için ağlar, yardım eder, dua eder, Yaratıcısını arar…
İşte bu insandır…
İblis’in de kovulmasına sebep olan insandır ve bu kovulmanın intikamını almak isteyen İblis Yaratıcıdan müsaade istemiştir… 
İnsan yüzünden kovulmanın acısını çıkartmak için insanları insanlıktan çıkarmak üzere planlarını yapmaya koyulmuştur...
Bu ne demektir peki: Bu; insanı hürmetsiz, saygısız, kuralsız, vuran, kıran, çalan, acımayan, merhametsiz, enaniyetli, gururlu, ben bilirim ve ben yaparım diyen, ben kainata meydan okurum tavrı takınan, anne babaya menfaati icabı bakacak olan, sadece zevk için yiyen, zevk için gezen, varsa yoksa dünya hayatlı, düşünceli, kalbini aklını kullanmayan, ne yüklenirse onu yapan bir robot haline getirmek demektir…
Şeytanın bize yapmak istediği, o günden bugüne tek amacı insanı insanlıktan çıkarmak ve insansı varlıklara çevirmektir…
Bu projeyi gıdalarla, GDO ile, ilaçlarla, filmlerle, reklamlarla, bilinçaltı yıkamaları ile, vurmalı, kırmalı oyunlar ile bu gerçekleştiriyorlar…
Bunu, hayvan gibi hayatta kalmak için anne babanı sayma, abini kardeşini dinleme, en iyi sen ol, en iyi yerlere sen çık, en güzel senin olsun, sadece sen yap başka kimse yapmasın der gibi insanların tepesine basmak ve onları ezmek normal bir insani halmiş  gibi bir ruh haliyle yapıyorlar…
İnsanı sadece kendini düşünen insansı canlıya çevirmeye çalışıyorlar…
Bakın insanların hayat mücadelesi adı altında hayvansal dürtülerle nasıl acımasız, hürmetsiz, merhametsiz olduklarına! İşte, “Eskiden böyle değildi, yardımlaşma vardı, komşuluk vardı, aç olanı doyurmak vardı” sözlerinin altında bugün gelinen durum, İblis projesinin işlediğini göstermektedir….
Son günlerde Kristal, İndigo ve benzeri çocuklar gibi bir çocuktan bahsedildi…
Atakan 10 yaşında ama o yaşta değil…
Çocuk gibi ama çocuk değil…
İnsan gibi ama yaşının insanı değil…
Herkes o yaşta bir çocuk nasıl olur da anarşizmi, evrimi, tek dil, tek din, tek devlet ideolojisi olan iblis projesini dillendirir diye merak ediyor…
“Bir aile çocuğunu nasıl böyle yanlış yönlendirir? Çocuğa böyle kitaplar okutulur mu? Çocukluğunu yaşatmaz mı?” diye yorumlar yapılıyor…
Ailenin egoları ile çocuk bu hale geldi penceresinden aileye yüklenenler de var…
Evet, aile fabrika ayarlarını bozmuştur belli ama çocuğun bu halde tavır sergilemesini sadece ailenin tavrına göre yorumlarsanız büyük resmi göremezsiniz…
Genetik olarak insanı insanlıktan çıkarma projesi dört koldan içimizde…
Çocuk ne yedi, ne içti, ne izledi, nasıl bir çocukluk geçirdi, nelere baktı, onu hürmetsiz yapan, merhametsiz yapan, ben özelim dedirten, ben olmasam kainat yaratılmaz ruh haline getiren, çip takılmış bir proje gibi olmasına sebep olan nedir ve bizim ne yapmamız lazım?
Çocuklarımız çocuk olsun, insan olsun Adem olsun…
Kodlanmış gibi ortalıkta dolaşmasın, dinsizliğin ve ateizmin propagandasını daha 10 yaşında yapar bir hale gelmesin...
Gerçek dert bu ve bunun gibi İblis’in malzemeleri olan projelere alet olunmamalı…
Başta Rockefeller gibi derin dünya ailelerinin hepsi bu kodlama ile dünyada iş görürler…
Yani ayarları bozulmuş insansı canlılarla…
Ama sadece bedenleri insana benzer…
Adem fotoğrafı yoktur…
İşte bu zamanı yenilen, içilen, ve izlenilen şeylerin, günlük hayattaki yanlışlarımızın sonuçları olarak görmemiz gerekir...
İnsan nesli duygusuz, merhametsiz, duyarsız yetişemeyecek bir canlı türüdür…
Merhamet, saygı, hürmet olmazsa; oğlum okusun adam olsun varsın saygısız, bencil olsun tavrı devam ettikçe daha çok çıkar böyle insansılardan…
Haram 100 liranın daima helal 10 liradan değersiz olduğunu öğrenmek insanı insan yapar…
Önümüzdeki dönem insana ihtiyaç duyulan bir dönemdir ve yatırım sadece insan olmaya yönelik olmalıdır…