Bir söz var ; Kötü günler geride kaldı, sırada daha kötü günler bizi bekliyor.

-Öğrencilerin barınma sorunu

-Yüksek konut fiyatları ve ev kiraları

-Vaka sayılarında ki artış

-Gıda fiyatlarındaki yüksek artış

-Geçen hafta alınan Merkez Bankası faiz kararı ve neticesindeki döviz hareketi

-Demir-çelik, çimento gibi inşaat malzemesi kalemlerindeki yükselişler

-LPG , araç yakıtlarına gelen artış

Hafta başına daha güzel başlamak isterdik, fakat ne yazık ki içinde bulunduğumuz tablo bu..

Öğrencilerin barınmasıyla ilgili konuyu haftalardır dile getirdik

Pandemi döneminde zarar eden bazı yurtların kapanması

Yurtların kapasitesinin düşürülmesi

Pandemi döneminde öğrencilerin tahliye ettiği evlerin sağlık çalışanları, memurlar ve göçmenlerin kiralamış olmaları

Konut stoğunun azalması

Öğrenci sayısının (yabancı öğrenciler ile birlikte) artması

Bu sorunlar ön görülmeliydi ve çözümü daha öncesinden belirlenip uygulanmalıydı.

İnşaat ile ilgili konuya gelecek olursak. Türkiye inşaat temeli olan bir ekonomi, inşaat sektörü Türkiye ekonomisine yön verir.

Konut ülkemizde barınma aracı olarak değil, yatırım aracı olarak benimsenmekte

Sektör yavaş ilerliyor ama hiç bu kadar hızlı hareket etmemişti. Yüksek inşaat maliyetleri, şu an karşılaştığımız bir durum değil 2018 döviz şokuyla, sonrasında pandemi vs. bu tabloya geldik.

Bu sorunun çözümü çok kolay olmayacak gibi görünüyor. Bugün harekete geçilse üç yıl bu sorun çözülmez. Alıcının çok, satıcının az olacağı bir döneme doğru adım adım gidiyoruz. Bu maliyetlerle piyasaya sunulan evlerin fiyatları cep yakacaktır.

Konut maliyetini etkileyen tüm kalemlerde rekor artışlar var. Zamlar nedeniyle inşaat sektörü ile malzeme üreticileri karşı karşıya gelirken yalnızca çimento, demirde değil arsa fiyatlarında da yükseliş sürüyor. Son 1 yılda arsa fiyatları ortalama %60, arazi fiyatları %120 arttı.

1,5 senedir okun yayı geriliyordu, artık ok yaydan çıktı.

Hayatı ertelemediğiniz bir hafta geçirmeniz dileğiyle..