İMAM HATİP’TE SIKINTI...

Sakaryalılar vefalıdır...

Kendilerine hizmet edeni önyargısız bir anlayışla değerlendirirken, asla unutmazlar...

Hatta bu doğrultuda daha da ileri gidip, hizmet dönemi bitmiş olanlar unutulmasın diye, adlarını önemli yerlere vererek, yerine getirirler vefa borçlarını...

Buna en son örnek, belki de ilin bu açıdan en anlamlı ve görkemli okul binası olan, valilik eski konutu yerine yapılan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi oluyor...

Yeni döneme yetiştirildi ve okul açıldı...

Okula, ilimizde kaldığı sürece öncelikle kalplere girmeyi başaran, mütevazi ancak işinin ehli bir bürokrat olarak iz bırakan Vali Mustafa Büyük’ün adı verildi...

Daha önce benzer özellikler nedeniyle Korucuk’ta bir caddeye, Vali Cahit Kıraç’ın ismi verilmişti...

Yine eski valilerden Mustafa Uygur’un adının da halen ilimizde yaşatılıyor olması Adapazarlılar’ın bu konuda ne kadar duyarlı ve sağduyulu olduğunu gösteriyor...

Yeri itibariyle bizim de tenkitlerimize hedef olan bu örnek okul, istiyoruz ki eğitimde bu güzelliğe paralel özellikler taşısın...

Ama gel gör ki, bazı uygulamalar can sıkıyor...

Bir öğrenci velisinin figanı bu doğrultuda...

Diyor ki; “Karma eğitim yapan eski lisede erkekler arasında sadece 7 kız öğrenci kaldı...

Bunlardan biri de benim kızım...

Onların yeni okula, yani kız lisesine geçme isteğine okul müdiresi bir türlü izin vermiyor ve almamakta direniyor.”

Bu durum öğrenci ve öğrenci velilerini üzüyor anlaşılan...

Gelen şikayetler öyle olduğunu gösteriyor...

Bu sorunun kısa sürede giderilmesi bekleniyor...

Eğitim dönemi başında sorun çözülür ve yeni okulda huzur içerisinde bir öğretim başlarsa ne ala...

Aksi halde bu güzel okul, yeni döneme sırtında ağır bir yükle başlamış olacak...

Konu böylesine hassas ve giderilmesi kaçınılmaz deyip, problemi çözecek yetkililere Bizim Bahçe’den “Mor sümbüller” gönderelim istedik.

HOCA ŞECAAT ARZ EYLEMİŞ!

Abdullah Çelik, gazetemizin banisi rahmetli Hasan Uyar’ın kadim dostuydu...

O nedenledir ki saygı konusunda azami dikkat gösteririm...

Bizim bu konudaki davranış ve hissiyatımız, isterim ki onda karşılık bulsun...

Ancak o, ne yazık ki Hasan Uyar sonrasında “Yeni Sakarya’ya” gereken özeni göstermez, aksine daha kötü olması için elinden geleni de ardına koymaz...

Her fırsatta aleyhine çalışır...

Bunu da bizim bilmediğimizi sanır...

Geçen hafta konuk olduğumuz SAÜ Web TV’deki söyleşimizde, Yard. Doç. Dr. Meltem Görden’in şehrimiz hakkında, dışarıdan gelip gezen yerli yabancı konukların üzerinde ittifak ettiği “Güzel şehir” anlayışını aklı sıra hayali adamlarla karalamak istemiş, şecaat arz eyleyerek köşesinde!

Bir insan AKM’de oturup etrafından haberi olmazsa, değerlendirmeyi de bizim hoca Çelik gibi yapar ancak...

Adapazarı’nın deprem sonrası “Bu şehir 20-30 yılda kendine gelemez” diyenlerin aksine meydanları, park ve bahçeleri, duble yolları, alışveriş merkezleri, okulları, spor salonları, değişen havası ve yenilenen yüzüyle güzelleşip yaşanır hale gelmesini, bizim Çelik hoca gibi olaya müzmin ve kronik hastalıklı gözle bakıp değerlendirirse, tabii ki sağlıklı bir yorumda bulunamaz...

İzmir, Antalya gibi dünya şehirlerinde yaşayıp da Adapazarı’nı değerlendirmenin ve de beğenmenin bir farklı yanı vardır elbette...

Hoca efendi öyle olabilme ya da bakabilme şansını çoktan yitirmiş olduğundan, sanırım böyle pesimist bir yaklaşımda bulunmuş...

O nedenle mazur gördüğümüz Çelik hocaya, Bizim Bahçe’den “Zambaklar” gönderelim istedik...

Aksi halde kadim dostunu üzmüş oluruz...

TOÇ ALESİ’NİN ACISI BÜYÜK

Sosyal Sigortalar Hastanesi eski Müdürü Nevzat Toç ile Gizem Frit İnsan Kaynakları Müdürü Mücahit Toç’un annesi, Dereli ailesinin halası Müslüme Toç da yalancı dünyaya konup göçenler kervanına katıldı...

80 yaşında hayata gözlerini yuman merhume Toç, beş çocuk annesiydi...

Bugün öğle vakti Salko Camii’nde kılınacak cenaze namazını takiben Serdivan’da toprağa verilecek Toç anaya yüce Mevla’dan rahmet, kederli aile efradına acılarını paylaşır sabırlar dileriz...